Ülke sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçirdiklerini
ifade eden Erdoğan, az önce ülkenin kendi alanında en önemli organizasyonu olan
TEKNOFEST'te gençlerle bir araya geldiklerini anımsattı. Burada bir kez daha
gençlerin, genç girişimcilerin ufkuna, vizyonuna şahit olduklarını anlatan
Erdoğan, "Gördüğümüz manzara, Türkiye'nin aydınlık yarınlarına olan
inancımızı daha da güçlendirdi. Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerin,
teknoloji konusundaki heyecanları ve üretkenlikleri, diğer hususlarda da bize
umut verdi." diye konuştu.
Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde
yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikanın resmi açılışını yapacaklarını
aktaran Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti. Gaziantep'in gelişmesi,
kalkınması için çaba gösteren, bu tesisleri şehre kazandıran iş insanlarına,
girişimcilere, yatırımcılara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, resmi açılışı yapılacak
300 fabrikanın şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.
Çoğunluğu 5'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde olan bu
yatırımların tekstil, gıda ve ambalaj sektörlerinde yoğunlaştığını belirten
Erdoğan, "Toplamda 15 milyar liralık yatırım bedeliyle hizmete giren bu
fabrikalarda, 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdam imkanına kavuştu. Dolaylı
istihdamı da hesaba kattığımızda bu sayı 100 bini aşıyor. Tabii işin bir de dış
ticaret ve döviz kazandırma boyutu var. Tam kapasite üretime geçilmesiyle bu
fabrikaların, Gaziantep'in ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlaması
bekleniyor." değerlendirmesinde bulundu.
"GÖSTERDİĞİMİZ ÖRNEKLERİN BAŞINDA GAZİANTEP GELİYOR"
Her bir firmanın, sanayi tesisinin, Gaziantep'in yüzünü
ağarttığı kadar, 83 milyonun tamamıyla birlikte Türkiye için de gurur kaynağı
olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gerek ülkemizdeki yatırımcılara, gerekse dünyanın
farklı köşelerinde bir araya geldiğimiz iş insanlarına gösterdiğimiz örneklerin
başında Gaziantep geliyor. Afrika'dan Ortadoğu'ya, Avrupa'dan Asya ve
Amerika'ya kadar dünyanın 100'ü aşkın ülkesinde sizlerin ürünleriyle
karşılaşıyoruz. Sadece tekstilde değil, gıdadan kimyaya, ambalajdan metal ve
makine sanayiine uzanan çok geniş bir yelpazede Gaziantepli firmalarımız
ihracat gerçekleştiriyor. İhracatta Türkiye'nin marka şehirlerinden olan
Gaziantep'in, önümüzdeki dönemde bu başarı grafiğini daha da yukarıya
taşıyacağına inanıyorum. Sadece açılışını yaptığımız fabrikalar bile şehrimizin
dinamizmini, vizyonunu ve üretim kapasitesini ispata yeterlidir. Bu açılışlar
aynı zamanda yatırımcımızın özgüveninin ne kadar yüksek olduğuna, geleceğe ne
denli büyük bir umutla ve heyecanla baktığına işaret ediyor. İçinden geçtiğimiz
şu kritik dönemde, ülkemizin ihtiyaç duyduğu şey işte bu motivasyondur, bu
heyecandır, bu dinamizmdir."
Şeamet tellallarına kulak asmadan, milletle birlikte
çalışmaya, üretmeye, şehirlere ve ülkeye yatırım yapmaya devam ettiklerini dile
getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin, son 18 yılda hangi girdaplardan, hangi
saldırılardan, hangi tuzaklardan sıyrılarak bugünlere geldiğini en iyi sizler
biliyorsunuz. Bugüne kadar, 2008 küresel krizinden bölgemizdeki çatışmalara,
terörden darbe girişimine ülkemizi ve bağımsızlığımızı hedef alan birçok saldırıyı,
hamdolsun, başarıyla bertaraf ettik. Altyapı ve hizmet alanlarındaki
yatırımlarımızla Cumhuriyet tarihimizin tamamında yapılanları üçe, beşe, hatta
ona katladık. Tüm bunları birbirimize inandığımız, birbirimize güvendiğimiz,
tam bir dayanışma içinde hareket ettiğimiz için yapabildik. Karşılaştığımız tüm
badirelerin üstesinden, Türkiye'nin tökezlemesi için ellerini ovuşturan bir
güruhun engelleme çabalarına rağmen geldik."
"SALGININ TÜRKİYE'Yİ SIKINTIYA DÜŞÜRMESİNE, TÖKEZLETMESİNE İZİN VERMEDİK"
Son dönemde de koronavirüs salgınıyla mücadele
ettiklerini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı
avantajları en iyi şekilde değerlendirerek aldıkları tedbirler sayesinde, bu
salgının Türkiye'yi sıkıntıya düşürmesine, tökezletmesine müsaade etmediklerini
vurguladı.
Kamu hizmetlerinin aksamasına izin vermedikleri gibi
toplumun hiçbir kesimini de yalnız bırakmadıklarını ifade eden Erdoğan,
Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle vatandaşları, esnafı ve firmaları salgının
etkilerine karşı korumaya aldıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Salgın sebebiyle gelişmiş ülkelerin dahi içine
kapandığı günlerde, biz sanayicimizle, ticaret erbabımızla birlikte hareket
ederek yeni pazarlara açılmanın, müşteri yelpazemizi genişletmenin mücadelesini
verdik. Sanayicimizle bir araya geldikçe, üreticilerimizi dinledikçe şu gerçeği
net olarak görüyoruz. Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar
getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor. Türk şirketleri,
kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları, coğrafi avantajları ve elbette
güvenirlikleriyle giderek daha çok takdir topluyor. Uluslararası şirketlerin
alternatif üretim üssü arayışlarında, Türkiye'nin adı artık daha fazla
zikrediliyor. Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli işgücü, üç kıtayı
birleştiren stratejik konumu, sağlık ve ulaşım altyapısı ile ülkemizin yıldızı
daha çok parlıyor. Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça, Türk
ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir. Daha önce ifade ettiğim gibi
Türkiye, sadece sağlık turizminde değil, ihracattan üretime, tarımdan sanayiye
birçok alanda salgın sürecinden güçlenerek çıkacaktır."
Özel sektörün ekonominin en önemli itici gücü olduğunu,
bunun için 18 yıldır Türkiye ekonomisini özel sektör eliyle büyütmeye
çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, yaptıkları yatırımlar ve gerçekleştirdikleri
düzenlemelerle özel sektörün önündeki engelleri kaldırarak, iş insanlarını ve
firmaları desteklediklerini, teşvik ettiklerini dile getirdi.
Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini
kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve
milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan
ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı
ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz."
şeklinde konuştu.
Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu
vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın
çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka
değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü
düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur.
Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden
bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini
acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı
kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"AYNI VESAYETCİ ZİHNİYETİN SİLÜETİ VAR"
Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve
ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık
yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde
yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını
ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere
her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin
yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin
tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern
silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası
değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim
bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde
aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil,
gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu
faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri
onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir.
Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset
arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."
Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen
Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni
üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.
"MESELE MUARIZLARIN DEĞİL BÜNYENİN SAĞLAM OLMASI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Atalarımız 'Sağlam ağaca
kurt yürümez.' diyor, yani mesele muarızların değil bünyenin sağlam olmasıdır.
Türkiye kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa sosyal dokusu ve
ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa geleceğine de o derece güvenle
bakacaktır." dedi.
Son 18 yılda attıkları adımlarla Türkiye'yi bu doğrultuda
önemli bir yere getirdiklerini ifade eden Erdoğan, özellikle üretim ve sanayi
altyapısı konusunda tarihi başarılara imza atıklarını belirtti.
Organize sanayi bölgelerinin sayısını 193'ten 320'ye
çıkardıklarını, büyük ölçekli yatırımlara yönelik endüstri bölgelerini devreye
aldıklarını anlatan Erdoğan, "İnovasyon öncülüğünde büyüme için sıfırdan
bir ekosistem inşa ettik. Teknopark sayısını 5'ten 85'e yükseltirken 600'ün üzerinde
Ar-Ge ve Tasarım Merkezi kurulmasını sağladık. Yatırım yapmak isteyene her
türlü desteği verdik. Şehirlerimizin potansiyellerini hızla harekete geçirecek
stratejiler geliştirdik." diye konuştu.
Gaziantep'in tüm bu imkanları en iyi şekilde kullanan ve
en büyük atılımı yapan şehirlerin başında geldiğini vurgulayan Erdoğan,
şehirdeki 4 organize sanayi bölgesinde üretime geçen parsellerde 148 bin
kişinin istihdam edildiğini, sadece bunların altyapı çalışmaları için şehre 380
milyon lira kaynak aktarıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 8 yılda özel sektörün
Gaziantep'teki 30 milyar liralık sabit yatırımına teşvik belgesi
düzenlendiğini, kente yeni bir ufuk kazandıran 2 teknopark ile 12 Ar-Ge ve
Tasarım Merkezinin hizmete girdiğini söyledi.
Gaziantep'teki 11 bin KOBİ'nin KOSGEB desteklerinden
faydalandığını anlatan Erdoğan, İpekyolu Kalkınma Ajansının bugüne kadar
Gaziantep'te 584 projeye destek olarak 247 milyon liralık yatırım hacmi
oluşturduğunu dile getirdi.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda
Gaziantep'e çağ atlatan yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan,
şöyle devam etti:
"Gaziantep de sağ olsun bu çabaların karşılığını
ziyadesiyle verdi. Gaziantep ihracatı 2004 yılında 1,2 milyar dolar
düzeyindeyken 2019'da bu rakam 7,5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde şehrin
toplam milli geliri 8,5 milyar liradan 70 milyar liraya yakın bir seviyeye
yükseldi. Hedefimiz Gaziantep'i çok daha ilerilere taşımaktır. Birliğimize,
beraberliğimize, kardeşliğimize, dayanışmamıza sıkı sıkıya sarıldığımızda
aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."
Bu noktada beşeri sermayenin taşıdığı önemin farkında
olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Gençlerin ve çocuklarımızın teknolojiyle
iç içe olmalarını istiyoruz. Gaziantep'te bir Deneyap Türkiye Teknoloji
Atölyesi kurduk. Ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilerimize burada tasarım,
robotik kodlama, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda ücretsiz eğitimler
sunuyoruz. Geleceğin teknoloji yıldızları, geleceğin Teknofest şampiyonları
inşallah bu atölyelerden çıkacak." dedi.
Gaziantep'teki tüm okulların TÜBİTAK popüler bilim
yayınlarına kavuştuğunu belirten Erdoğan, Gaziantep Valiliği, TÜBİTAK ve
Şahinbey Belediyesi iş birliğiyle anaokulları dahil şehirdeki 1111 okulun tamamına 200 bin TÜBİTAK
kitabını teslim ettiklerini söyledi.
Erdoğan, çocukların hayal dünyasını geliştirip, onlara
yeni kabiliyetler kazandıracak bu kitapların hayırlı olmasını dileyerek,
şunları kaydetti:
"İlimize bir müjdemiz daha var. Ankara ve Bursa'dan
sonra Gaziantep'te bir model fabrika kuruyoruz. İnşallah kasım gibi bu
fabrikayı açacağız. Burada teorik ve uygulamalı eğitimler bir arada verilerek
firmaların üretim ve verimlilik tekniklerini en iyi şekilde uygulamaları
sağlanacak. Aslında konu Gaziantep olunca belediyelerimizin hizmetlerinden Suriyeli
kardeşlerimize sahip çıkılmasına kadar anlatacak çok şey var. Yapılan her
çalışmadan, her yatırımdan, her hizmetten haberdarım ancak bu seferlik bu kadar
diyoruz. İnşallah yılbaşından sonra il kongremiz için şehrimize geldiğimizde
tüm bu hususları enine boyuna değerlendireceğiz."
Resmi açılışını gerçekleştirdikleri fabrikaların hayırlı
olmasını dileyen Erdoğan, yatırımları şehre kazandıran sanayiciler ve
yatırımcılara da şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından,
beraberindekilerle tesislerin açılışını yaptı. Açılışta kesilen kurdele,
programın yapıldığı alana getirilen yerli makinede üretildi.
Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de
açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize
sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im
dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete
uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz.
Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im
bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."
Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli
Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor
Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve
Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler,
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.
YORUMLAR