Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'da, Eminönü Yeni Cami
İmam Hatibi Ferruh Muştuer tarafından okunan Fetih Suresi'ni dinledi, duaya
iştirak etti.
Konuşmasına besmele ile başlayan Erdoğan, Fetih
Suresi'nin Türkçe mealinin bir bölümünü okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın okuduğu bölüm şöyle: "Şüphesiz
biz sana apaçık bir fetih verdik. Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek
günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin
ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin. O, inananların imanlarını kat
kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin
orduları Allah'ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Bütün bunlar Allah'ın, inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan,
içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi
içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.
Ey Muhammed! Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeci ve
bir uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar! Allah'a ve Peygamber'ine inanasınız,
ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih
edesiniz diye Peygamber'i gönderdik. Sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş
olurlar. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi
aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir
mükafat verecektir. Bedevilerin geri bırakılanları sana, 'Bizi mallarımız ve
ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile.' diyecekler. Onlar
kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: 'Allah, sizin bir zarara
uğramanızı dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah,
yaptıklarınızdan haberdardır.'
Ey münafıklar! Siz aslında, Peygamber'in ve inananların
bir daha ailelerine dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel
gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helakı hak eden bir kavim oldunuz. Kim
Allah'a ve Peygamber'ine inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkarcılar için
alevli bir ateş hazırladık. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O,
dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah, çok bağışlayandır, çok
merhamet edendir. Allah, size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vadetmiştir.
Şimdilik bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. Allah,
böyle yaptı ki, bunlar müminler için bir delil olsun, sizi de doğru bir bir
yola iletsin. Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka
kazançlar vardır. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. İnkar edenler sizinle
savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost ne bir yardımcı
bulabilirlerdi. Allah'ın öteden beri işleyip duran kanunu budur. Allah'ın
kanununda asla bir değişiklik bulamazsın."
"O GÜN
FETHEDİLEN BİR TOPRAK PARÇASI DEĞİL, MİLYONLARCA GÖNÜLDÜR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un fethinin
567. yıl dönümünü Fatih Sultan Mehmet'in emaneti Ayasofya'da Fetih suresi
okunmak ve dualar edilmek suretiyle yad edilmesinin önemli olduğuna inandığını
dile getirdi.
İstanbul'un, Fetih Suresi'ndeki müjdelere nail olmak için
yanıp tutuşan bir Fatih ve en az kendisi kadar buna iman etmiş askerleri
tarafından fethedildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Fatih Sultan
Mehmet Han, İstanbul kuşatması 50. gününe ulaştığında sabırsızlanır, canı
sıkılır, haber gönderip Akşemseddin Hazretleri'ne bu durumun sebebini sorar. Cevap
şöyle gelir: 'Zafer için üç şartı esasi mevcuttur Padişahım. Hulusi niyet, fena
hareketlerden haya, emirlere itaat. Kemali sükunet ve intizamla verilen
emirleri eksiksiz icra ediniz, ettiriniz. İmani bir heyecanın verdiği galeyan
ile muharebeye koşunuz. Malik olduğunuz liyakati gösteriniz. Zillet geride,
şehadet ileridedir ve inşallah fetih yakındır.' Fatih'i en sıkıntılı günlerinde
yeniden coşturan Akşemseddin Hazretleri'nin bu mesajı esasen Fetih Suresi'nin
kısa bir tefsiridir.
'Ya ben İstanbul'u alırım ya İstanbul beni alır.' diyen
Fatih, nihayet 1453 yılının 29 Mayıs'ında hedefine ulaşmıştır. 29 Mayıs günü el
değiştiren sadece bir şehir değildir. O gün fethedilen bir toprak parçası
değil, milyonlarca gönüldür. Bir devrin kapanıp yeni bir devrin açıldığı bu
tarih, insanlığın hafızasında asla silinmeyecek yer bırakmıştır."
"KENDİ
HAYATIMIZI DA BU ŞEHRE ADADIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fethin yıkmanın değil inşa
etmenin, imhanın değil ihyanın, zulmün değil adaletin, zilletin değil erdemin,
nefretin değil sevginin sembolü olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Biz bu şehri sadece fethetmekle kalmadık, biz 'İstanbul'u
sevmezse gönül aşkı ne anlar.' diyerek onun güzelliğine güzellikler katmak için
yüzyıllarımızı harcadık. Kubbelerimiz, minarelerimiz, çeşmelerimiz ve
bahçelerimizle her semtini birbirinden farklı desenlere bezedik. Yedi tepesine
yedi kandil yaktık, boğazına gerdanlıklar taktık. Her karışını sevgiyle
suladık, imar ettik. İstanbul'u çıkarttığınızda dünya tarihinin yeniden
yazılması gerektiğine yürekten inanarak bu şehre sahip çıktık. Kendi hayatımızı
da bu şehre adadık. Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı
olarak bu şehre yaptığımız her hizmet, bizim için hem bu dünyada hem öteki
dünyada birer berat belgesidir. Fatih'in izinden giderek asıl olanın gönüllerin
fethi olduğu anlayışıyla hep gönüller yapmak, gönüller kazanmak için çalıştık.
Allah'ın yardımı, milletimizin desteği, gönül sultanlarının duasıyla önümüze
çıkan her engeli aştık."
"GENÇLERİMİZE
ECDATLARI FATİH'E LAYIK BİR TÜRKİYE BIRAKACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, girdikleri her mücadeleden
alınlarının akıyla çıkmayı başardıklarını belirterek, "İnşallah fethin
600. yıl dönümü olan 2053'te gençlerimize ecdatları Fatih'e layık bir Türkiye
bırakacağız. Malazgirt Zaferi'nin bininci yılı olan 2071 için ise çok daha
büyük hedeflere yelken açacağız." dedi.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünde Fatih Sultan
Mehmet Han başta olmak üzere bu toprakları vatan kılan tüm kahramanlar, gaziler
ve şehitleri saygıyla yad eden Erdoğan, "Rabb'imden bu millete nice
fetihler, nice zaferler, nice rızasına uygun başarılar nasip etmesini
diliyorum. Fethin yadigarı Ayasofya'yı bu anlamlı günde mahzun bırakmayan tüm
kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
"FETİH RUHU
KAZANACAĞIMIZ BÜYÜK BAŞARILAR ADINA BİZE İLHAM VERMEYE DEVAM EDECEK"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Fatih Sultan
Mehmet Han ve kutlu ecdadı rahmet ve minnetle andığını dile getirdi. Asırlardır
gururu ve coşkusu her yıl daha da artan fethin yıl dönümünde anlamlı bir akşam
yaşandığını ifade eden Ersoy, anlamlı mesajları için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
teşekkür etti.
Son birkaç aydır salgınla mücadelede Erdoğan'ın liderliği
ve yol göstericiliğinin bütün dünyada hayranlık uyandıran ve örnek gösterilen
bir başarı sağladığını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti: "Artık
tedbirleri elden bırakmadan normalleşme sürecine girmiş bulunuyoruz. Böylesi
önemli bir dönemeçte fetih ruhu, öze dönüşümüz ve her anlamda kazanacağımız
büyük başarılar adına bizlere ilham vermeye devam edecek. 'Toprakları değil,
gönülleri fethetmeye gidiyoruz.' demişti Fatih Sultan Mehmet. Bu gönül
mücadelemizde milletimizin her ferdini en kalbi duygularımla
selamlıyorum."
Bakan Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan izin isteyerek
Ayasofya'da düzenlenen Fetih Şöleni'ni başlattı.
YORUMLAR