Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kahramanmaraş İl
Teşkilatı tarafından düzenlenen yemekte konuştu.
31 Mart seçimlerinde Büyükşehir Belediyesinde yüzde 67,6
gibi rekor orandaki destek ve 11 ilçenin 9'unda AK Parti belediyelerinin tercih
edilmesi nedeniyle Kahramanmaraş'a teşekkür eden
Erdoğan, "İnşallah hem belediyelerimizde hem hükümet çalışmalarında
sizlerin verdiği bu desteğe layık olmaya çalışacağız." diye konuştu.
Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü
yıl dönümünü bir kez daha tebrik eden Erdoğan, "Bu büyük mücadeleye
katılan tüm Maraşlıları hürmetle, rahmetle yad ediyorum." ifadesini
kullandı.
İstiklal Savaşı zaferinin müjdecisi olan Kahramanmaraş'ın
aradan geçen bir asır boyunca bu duruşunu hep koruduğunu, daima ileriye
taşıdığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Tarih boyunca olduğu gibi
günümüzde de Kahramanmaraş, bölgesinin öncü ve toparlayıcı şehri vazifesini
yerine getirmeyi sürdürüyor. Ülkemizin tarihi bir mücadele yürüttüğü şu
dönemde, Kahramanmaraş'ın desteği ve gayreti, bizim için çok daha büyük önem
taşıyor. Maraş Kalesi'nde dalgalanan bayrağın oradan ilelebet şehrimizi
selamlaması için bu mücadeleyi başarıya ulaştırmaya mecburuz."
"Suriye'den Libya'ya, Ege'den Karadeniz'e kadar
geniş bir alanda süren mücadelemizin anlamını ve ehemmiyetini en iyi sizler
biliyorsunuz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Ülkemizde, nasıl Maraş işgal edilirken bir yerlerde
yabancı güçleri özelikle selamlayanlar, manda teklifiyle milletimizin karşısına
çıkanlar varsa bugün de benzer mankurtlar yine sahnedeler. Bu mankurtlara göre,
PKK'lılar 'hendek kazan arkadaşlar', FETÖ'cüler 'hakkını arayan bir cemaat',
bölgemizdeki işgalciler 'dost eli uzatmamız gereken güçler'dir.
Dostunu-düşmanını ayırt edememek ya zihni meleke eksikliğinin ya idrak
yoksunluğunun ya özel görevli olmanın işaretidir. Başka türlü böyle bir ihanet
çukuruna yuvarlanmak mümkün değildir."
"MASKELERİ
BİRER BİRER DÜŞÜYOR"
Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesine destek
vermek yerine terör örgütlerinin ve tüm düşmanların değirmenlerine su
taşıyanları tarihin kaydettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"PKK'dan FETÖ'ye kadar ülkemize saldıran tüm terör
örgütlerinin yanında, tüm değerleri ve kültürüyle bu milletin karşısında yer
alanların maskeleri birer birer düşüyor. Türkiye'nin karşısında hangi gavur
varsa onun kılıcını çalmayı siyaset diye yutturmaya çalışanları ifşa etmeyi
sürdüreceğiz. Lafa gelince demokratlığı kimseye bırakmayan ama maskeler inince
altından en sefilinden faşistlik akan yüzleriyle bu alçakların ipliğini pazara
çıkarmak boynumuzun borcudur. Şehitlerimizin ve gazilerimizin bize emaneti olan
bu ülkeyi, her nasılsa bir köşe tutmuş vesayetperestlerin, teröristsevicilerin,
yalan ve iftira tüccarlarının eline bırakmayacağız. Milletimizle birlikte nasıl
bunca saldırıyı göğüsleyip bertaraf etmişsek, bu sinsi tuzağı da aynı şekilde
boşa çıkartacağız."
Bunun için en başta AK Parti olarak kendilerinin çok
sağlam durması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Dikkat ederseniz, tüm okların
hedefinde AK Parti ve onun Genel Başkanı var. Bu bendi devirebilirlerse
Türkiye'nin sırtını yere getirebileceklerini düşünüyorlar. Halbuki AK
Parti'nin bizatihi bu milletin kendisi demek olduğunu, AK Parti Genel
Başkanının gücünü bu milletten aldığını ya görmüyorlar ya görmek
istemiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"MÜCADELENİN
BAŞARISI, BİZİM SAĞLAM DURMAMIZA BAĞLI"
Türkiye'nin 17 yılının her gününde büyük sorumluluk
üstlenen AK Parti kadrolarının, bugün çok daha önemli bir vazifeyi yüklenmiş
durumda olduklarını ifade eden Erdoğan, "Ülkemizin verdiği mücadelenin
başarısı, bizim sağlam durmamıza bağlıdır. Şayet bu kadro en küçük bir yalpa
yapar, en küçük bir zafiyet gösterir, surda en küçük bir gedik açtırırsa kin ve
nefretle dolu bir güruh sel olup ülkemizin üstüne çullanır." diye konuştu.
Bunun için birlik beraberliği güçlendirmeleri,
safları sıklaştırmaları, kardeşliği tahkim etmeleri gerektiğini vurgulayan
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Büyük Kongre sürecimizi, bu şahlanışın
vesilesi haline dönüştürmeliyiz. Vatandaşlarımızın tamamının gönüllerini
kazanmak için gece gündüz çalışmalı, sadece kırgınlıkları, küskünlükleri
gidermekle kalmayıp 7'den 70'e herkese ulaşmalı, mücadelemizin önemini
anlatmalıyız."
"Doğru yerinden kalkana kadar, yalan dünyayı
dolaşırmış" sözünü paylaşan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Her gün envaiçeşit kanaldan yürüttükleri yalan,
iftira, çarpıtma dolu kampanyalarıyla insanlarımızı ifsat etmeye çalışanları,
ancak bu şekilde durdurabiliriz. Hakikat güneşi karşısında erimeyecek hiçbir
buz, gerçekler karşısında sönüp gitmeyecek hiçbir yalan yoktur. Yeter ki biz
kendimizi milletimize anlatabilelim. Biz dünyanın dört bir yanında ve ülkemizin
780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında bu mücadeleyi veriyoruz.
Sizler de kendi yakın çevrenizden başlayarak dalga dalga aynı gayreti
gösterdiğinizde ulaşamayacağımız hedef kalmaz. Türkiye'nin potansiyeline, Türk
milletinin gücüne ve dirayetine ne kadar iman ediyorsak kendimizin bu başarıyı
elde edeceğine de o derece inanıyoruz. Bu kutlu mücadelede her birinize
güveniyorum. Rabbim emeğinizi, gayretinizi artırsın, yüreğinize kuvvet
versin diyorum."
Milletin moralini bozmak, gardını düşürmek, mukavemetini kırmak, inancını sarsmak isteyenlerin, sürekli "ülkenin kötü durumda olduğu, daha da kötüye gideceği" yalanını tekrarladığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Elbette böylesine büyük mücadele veren bir ülkenin sıkıntıları, dertleri, hatta kimi zaman kayıpları olacaktır. Önemli olan her duraksamanın ardından yeniden hızlanabilecek iradeye sahip olmaktır. Rabbimize bize bu gücü ve imkanı verdiği için hamdediyoruz. Allah'ın yardımı ve milletimizden aldığımız cesaretle karşılaştığımız her sıkıntıya çare buluyor, yaşadığımız her kaybı süratle telafi ediyoruz. İşte bunu El Bab'da yaşadık mı yaşadık, Afrin'de yaşadık mı yaşadık. Şu anda aynı şekilde Tel Abyad, Resulayn, burada yaşıyor muyuz, yaşıyoruz ama hiçbir yerde dikkat edin geri adım atmadık. Şu anda 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan biziz ve birçok afetlerle karşı karşıya kaldık. Bunların hepsi bizim için birer imtihan ama kimseye el açmadık. Sadece Rabbimize el açtık ve Rabbimizin lütfuyla da bunların altından kalktık, kalkıyoruz." (AA)
YORUMLAR