Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, 11. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim
Başkanı Fahrettin Altun, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, eski
TBMM Başkanları Köksal Toptan ve Hikmet Çetin, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet
Muş, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya,
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, MHP
İstanbul İl Başkanı Birol Gür, 1. Ordu Komutanı Musa Avsever, eski Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, milletvekilleri, siyasetçiler, belediye
başkanları, iş, sanat ve spor camiasından tanınmış çok sayıda isim katıldı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de selamlaşıp bir süre
konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze namazının ardından yaptığı konuşmada, "Rabbim taksiratını hasenata tebdil
etsin." dedi.
"Her nefis ölümü tadacaktır." ayetini hatırlatan
Erdoğan, şöyle konuştu: "Nasıl ki
şu anda musallada Mesut Bey'i ebediyete gönderiyorsak, bizler için de aynı
akıbet şüphesiz ki gerçekleşecektir. Rabbim bizleri bu musallaya hazırlıklı
olarak gelmeyi nasip etsin. Çok farklı bir dönemden geçiyoruz. İşte İzmir
açıklarında meydana gelen olay, hepimizce malum. Bine yakın yaralımız var,
50'ye yakın ölenimiz, vefatımız var. Nerede ne zaman ne nasıl olacak belli
değil. Bütün mesele hazırlıklı olmak. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, her an
ölecekmiş gibi ahirete hazırlıklı olmamız lazım. Rabbim yar yardımcımız olsun
inşallah. Mesut Bey'in de mekanı cennet olsun. Bütün ailesine şahsım, ailem,
milletim adına başsağlığı diliyorum. Birliğimiz, beraberliğimiz, dayanışmamız
şüphesiz ki millet olarak hepimizin en büyük zenginliği olacaktır. Bu vesileyle
sizlerin şahsında milletime başsağlığı diliyorum."
Yılmaz'ın naaşı, defnedilmek üzere Kanlıca'daki aile kabristanlığına götürüldü.
YORUMLAR