Kahramanmaraş Havaalanında karşılanan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Cuma Namazı’nı Abdulhamithan Camii’nde kıldı.
Müftülük Meydanı’nda gerçekleştirilen toplu temel atma ve
açılış törenleri Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç: “Bir hamaset destanı nakşedildi bağrına /Yurdumun arslanları öldü iman uğruna / Ruhlarda bayraklaşan Allah için savaştır / Bu şehitler diyarı işte bu yer Maraş’tır” dizeleriyle başladığı konuşmasında: “Güçlü Türkiye yolunda ilk günkü aşkla peşinde yürümekten onur duyduğumuz, Hak ve hakikat davamızın yılmaz savunucusu, mazlumların gür sesi, Kendisini aziz milletimize adamış, Saygıdeğer Cumhurbaşkanım, İstiklal Mücadelesinin meşalesini yakan Sütçü İmamların, , Arslan Beylerin, Rıdvan Hocaların, Senem Ayşelerin diyarına hoş geldiniz.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanım
Son 15 yıldan bugüne sizinle birlikte tarihe tanıklık
etmenin gururunu yaşıyoruz.
Yaklaşık bir asır önce vatanımız işgal edildiğinde bu
asil millet nasıl esaretin zincirini kırıp ülkemizin üzerindeki kara bulutları
dağıttıysa,
15 Temmuz günü devletimize sirayet eden, asker kıyafetine bürünmüş, emperyalist güçlerin maşası olan alçak Fetullahçı teröristler aracılığıyla ülkemizi işgal etmeye çalışanlara karşı, asil ve kararlı önderliğinizle tam bağımsızlık yolunda yeni bir destan yazıldı.
15 Temmuz’da sadece Türkiye değil tüm gönül coğrafyamız
kazandı.
Ümmetin son kalesi Türkiye’mizi yıkarak gönül
coğrafyamızı yakmaya çalışanlara karşı bu millet 15 Temmuz’da tankların önüne
yatarak gözünü kırpmadan canını ortaya koydu.
Ama bu saldırılar ve kuşatmalar sadece tanklarla,
silahlarla, kurşunlarla yapılmıyor. Yıllarca Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak,
ekonomisini çökertmek ve yargıyı, eğitimi, sosyal hayatı dizayn etmek isteyen
küresel güçler ve işbirlikçileri milletin iradesine ipotek koyarak, parlamentoyu kilitleyerek Türkiye'yi sürekli
durdurdular. Halkın değerlerine savaş açtılar.
Müslüman olan bir ülkede yıllarca başörtüsü yasaklandı,
bunun da en ağrını adı Sütçü İmam olan üniversitede biz yaşadık. Şiir okumanın bile suç sayıldığı günler,
Katsayı engellemeleri, darbeler, parti kapatmalar. Ve parlamenter sistemin Cumhurbaşkanı
seçmesini 367 garabetiyle engellemeye kalktılar” diye konuştu.
Başkan Erkoç, Büyükşehir Belediyesi olarak yaptıkları
hizmetlerden de bahsederek devam ettiği konuşmasında: “İstiklalin öncü şehri
Kahramanmaraş, İstikbal mücadelesi verdiğiniz bu kutlu yürüyüşte her zaman
olduğu gibi yanınızda olmaya devam edecek.
“Gölgenden korkanlar dursun beride, / Namertler, alçaklar
kalsın geride, / Elinde sancakla en ileride, / Sen yürü ardından dağlar
yürüsün, /Ardından asırlar, çağlar yürüsün” diye konuşarak sözlerini tamamladı.
Daha sonra kürsüye Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan,
Kültür ve Turizm eski Bakanı ve AK Parti Milletvekili Mahir Ünal ile Başbakan
Yardımcısı Veysi Kaynak birer selamlama konuşması yaptılar.
Selamlama konuşmalarının ardından kürsüye gelen
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ın Türkiye’nin sigortası ve
garantisi olduğunu söyledi.
KAHRAMANMARAŞ TÜRKİYE'NİN SİGORTASIDIR, GARANTİSİDİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada: “Sevgili
Kahramanmaraşlılar, değerli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla,
hasretle, muhabbele selamlıyorum. Buradan sizin aracılığınızla tüm ilçe,
mahalle Maraşlı kardeşlerimizin her birine ayrı ayrı sevgilerimi, selamlarımı
iletiyorum. Kahramanmaraş'ın mert evlatlarını, kadirşinas insanlarını gönülden
selamlıyorum. Her biri birbirinden kıymetli güzel adamların, şairlerin,
mütefekkirlerin, gönül insanlarının memleketi Kahramanmaraş'ı hürmetle
selamlıyorum. Maraş, Maraş, can Maraş. Canlara canan Maraş. Canlara canan olan
kahramanlığını ismiyle tescillendiren Maraş Türkiye'nin sigortasıdır,
garantisidir.
Bileklerinin, yüreklerinin haklıyla düşmanı 97 yıl önce
12 Şubat 1920'de bağırlarından söküp atmış. Sütçü İmam'ın attığı o ilk kurşunla
yanmaya başlayan, Rıdvan Hoca'nın nefes vererek harladığı hürriyet ateşini
vatanına, inancına, bayrağına, ezanına yönelik her saldırıda yeniden
yükseltmiştir Kahramanmaraş. Bugün de eğer ülkemizin, milletimizin başına bir
müsibet bela olursa buna ilk ve en güçlü tepkilerden birisi Kahramanmaraş'tan
gelir. Nitekim 15 Temmuz'da İstanbul, Ankara'da, ülkemizin her köşesinde,
sokaklarda meydanlarda Sütçü İmam'dan bayrağı devralan edeler, efeler,
zeybekler, seymenler, gakkoşlar, dadaşlar, kızanlar kol geziyordu” dedi.
'MEYDANLARA İNİN'
DEDİĞİMİZDE HALKIMIZ YÜRÜDÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz’da yaşanan darbe
girişimine de değinerek: “ 15 Temmuz'da günümüz işgalcilerin, FETÖ ve
yandaşlarının halkıma silah çekenlerin karşısında aynı mücadeleyi verdik. 248
insanım şehadete yürüdü. Allah Allah diyerek yürüdü. Şehadet diyerek yürüdü.
Çünkü şuheda gövdesi bir baksa da yerler gökler diyerek yürüdü. Eğilmez başlar
diyerek yürüdü ve eğilmedi başlar. Bunlar F-16, tank, helikopterlerle saldırdı.
Benim o gururlandığım milletim, sevgili kardeşlerim, halkım vatandaşım onlara
ta Marmaris'ten hep beraber meydanlara inin diye haber gönderdiğimiz zaman halkım
yürüdü.
Benim kardeşlerim tankların karşısına çıktılar. F-16'lar
bomba yağdırdı, helikopterler bomba yağdırdı şehit oldular. Tankların altında
hanım kardeşlerimiz kaldı, paramparça oldular. Ama şehadete yürüdüler, onlar
cennete yürüdüler. 2 bin 194 gazimiz vardı, onlar da şehadet için yollarda
yürüdüler. Böyle bir milletin reisicumhuru olmaktan daha güzel ne olabilir ki?
Kim ne derse desin ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız. Kim ne
derse desin çıkarcağız. O günler yakındır. Benim kardeşlerimin karşısında paslı
yürekler vardı. Benim milletim mangal gibi yürek taşıdığını hamdolsun, dosta
düşmana göstermiştir” diye konuştu.
BENİM ATAM 21
YAŞINDA ÇAĞ AÇTI ÇAĞ KAPATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet’in 21 yaşında
çağ açıp çağ kapayan bir padişah oalrak tarihe geçtiğine dikkat çekerek: “Onlar
her seçimde her halkoylamasında aynı hezeyanları ortaya saçmaktan geri
durmuyorlar. Dünya değişti, Türkiye değişti. O zaman doğan çocuklar artık
delikanlı oldu, şimdi oy kullanacaklar. Genç kız oldular. Ama bunlar
yerlerinden 1 milim kımıldamadılar. Şimdi biz geldiğimizde iktidara 30 yaşında
seçilme hakkı vardı. Seçme 18, seçilme 30. Dedik ki, seçilmeyi 25'e indirelim.
Dedik ki, batıda, her yerde seçilme yaşı 18. Bizde niye olmasın? Bizim gençlerimiz
en az onlar kadar akıllı.
Son günlerde ne diyorlar; eski Türkiye bugünden daha
iyiydi diyorlar. Onların hayalindeki Türkiye'yi hatırlıyorsunuz değil mi? 25
günlük hükümetler kuruldu bu ülkede. Biz gelene kadar tüm hükümetlerin ortalama
ömrü 16 ay. 16 aylık hükümetlerle bir ülke ayakta durabilir mi? O Türkiye bizi
bitirmişti. Siyasi çekişmelerin, sosyal çalkantıların, ekonomik krizlerin adeta
anamızı ağlattığı o kabus günlerini unutmadınız değil mi? Ekmek kuyruklarını
unutmadınız değil mi? Gazyağı kuyruklarını unutmadınız değil mi? Dedelerimizin,
ninelerimizin nüfus kağıtlarındaki o mühüre bir baksınlar. O Türkiye tek parti
döneminin Türkiye’sidir” diye konuştu.
HAVADA BULUT ESKİ
TÜRKİYE'Yİ UNUT
14 yıldır Türkiye’de çok büyük hizmetler başarıldığına
dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan: “ Gençler CHP'li il başkanlarının valilik
yaptığını bilir misiniz? Bu ülkeyi bunlar ileri götürebilir miydi? Ve
götüremediler! Ülkemizi patinaj yaptırmanın ötesinde geri götürdüler. Bunlar o
Türkiye'nin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Şimdi Meclis'te varlığı pamuk
ipliğine bağlı bir hükümet olsun istiyorlar. Bu puslu havayı kendilerine ikbal
devşirmek için kullanmak istiyorlar. Çocukların tekerlemesi vardır: Havada
bulut, sen bunu unut derler... Biz 14 yıldır Türkiye'yi işte bu alacakaranlık
kuşağından uzak tutmak için çalıştık, mücadele ettik. Birilerinin aklının
fikrinin hala eski Türkiye'de kalmasını engelleyemedik. İnşallah 16 Nisan
onların son umut kapılarını da kapatıyor.
Biz bunlara gelin Türkiye'ye yeni bir anayasa kazandıralım
diye adeta yalvar yakar olduk. Ama anlatamadık. Her seferinde topu taca atarak
bizi ve milletimizi kandırdıklarını düşündüler. Şimdi yeni anayasa
değişikliğiyle getirilen Cumhurbaşkanlığı sistemi tüm gücü ve yetkiyi
milletimize teslim edilince feverana başladılar. Ayak ısırmaktan, burun kırmaya
kadar Meclis'e yakışmayacak her şeyi arsızca yaptılar. Bunların isyanı sisteme
değil millete. Bunlar Tayyip Erdoğan'a karşı değil millete karşı. Ben bir
faniyim. Benim 16 Nisan'a çıkacağıma elimde bir belge var mı? Yok! Biz faniyiz
ama sistem bu noktada kalıcı. Dolayısıyla biz fani olanı değil baki olanı
konuşuyoruz. Benim bu mücadeleyi şahsi mücadele gibi görecek kadar karaktersiz
değilim.
Cumhurbaşkanlığı sistemi evet şahsımın projesidir.
Belediye başkanlığımdan bu yana savunduğum, ısrar ettiğim bir reformdur.
Ülkemize ve milletimize faydalı olacağına inandığım için bu sistemin
mücadelesini verdim, veriyorum. Şayet milletimiz 16 Nisan'da evet derse Türkiye
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçecek. Bundan sonraki ilk seçimlerde de milletimiz
kime teveccüh ederse bu sistemin ilk Cumhurbaşkanı o olacak. Birileri diyor ki,
istediğiniz neyi yapamıyorsunuz da sistemi değiştiriyorsunuz? Bizden önce
gelenler niye yapamadılar? Mesele insan meselesi, bunun yanında sistem de güçlü
olursa insanla sistemi birleştirirseniz o zaman güçlü olursunuz.
Atama isterdin, olmaz derlerdi. Sayın Cumhurbaşkanım ben
bu isimle çalışmak istiyorum, ama olmaz derlerdi. Tutturdu olmaz. Bu isim
uluslararası saygınlığı olan bir isim. Tutturdu yapmadı. Niye? Bir tanesinin
başı örtülüydü ondan. Bir diğerini teklif ettim, hanımının başı açıktı ve
Amerikan vatandaşıydı. Onu da kabul etmedi. Bunlara rağmen buralara geldik. Bu
işler şahıslara bağlı olmasın, ülkenin geleceği kişilerin tercihlerine,
gayretlerine endekslenmesin diye işi bu sisteme bağlamaya çalışıyoruz. Bugün
kapı kapı dolaşıp sistemi engellemeye çalışanlar ilk Cumhurbaşkanlığı seçimde
karşılarından destek isteyeceklerdir. Benim sizlerden ricam o gün geldiklerinde
meydanlarda söylediklerini, Meclis'te yaptıklarını hatırlatınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından 569 milyon liralık yatırımların toplu açılış ve temel atma törenleri gerçekleştirilerek topluca kurdele kesildi.
YORUMLAR