Konuşmasına, "Değerli devlet ve hükümet başkanları,
meclis başkanları ve devlet başkanı yardımcıları, değerli ülke temsilcileri,
yurt içinden ve yurt dışından gelen değerli dostlar, hanımefendiler,
beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum."
diyerek başlayan Erdoğan, Türkiye'nin tarihinin bu en önemli gününde
kendileriyle beraber oldukları için davetlilere şükranlarını iletti.
Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinde oylarıyla dualarıyla
destekleriyle şahsını bu göreve layık gören vatandaşlara bir kez daha teşekkür
ederek, "Dünyanın her köşesinde kalpleri bizlerin başarısı için atan tüm
kardeşlerimize de sevgilerimi sunuyorum. Bugün burada bizzat bulunarak veya
ekranları başından bizleri takip ederek sevincimizi paylaşan herkesi saygıyla
selamlıyorum." ifadesini kullandı.
"İlk cumhurbaşkanlığı görevim için adaylığımı
açıkladığım günkü gibi Rabbime yalvarıyorum; bizleri bugünlere eriştiren
Rabbime sonsuz hamdü senalar olsun." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Rabbim, çıktığımız bu kutlu yolculukta ayaklarımızı
doğruluk üzerine sabit kıl. Rabbim, göğsümüzü genişlet, hayır işlerimizi
kolaylaştır. Bugün Rabbimize ve onun yarattıklarına yani halka hizmet için bir
güzel yolculuğa hazırlanıyoruz. Ya Rab, bizi kibirden muhafaza eyle. Ya Rab
bizi hasetten muhafaza eyle. Ya Rab bizi haksızlıktan, adaletsizlikten,
zulümden beri eyle.
Allah'ım bizi, ailemizi bütün yol arkadaşlarımızı,
yolların tuzaklarından koru. Sen ki her şeye gücü yetensin, bu mübarek günde
dileğimiz odur ki bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya Rabbi. Bugün
çıktığımız kutlu yolculuğu Türkiye için, milletimiz için, insanlık için
hayırlara vesile eyle ya Rab. Allah'ım yalnız senden yardım dileriz, Rabbim
bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet amin, amin,
amin."
"EFENDİLİĞE DEĞİL, ÖZELLİKLE MİLLETE HİZMETKAR OLMAYA GELDİK"
Erdoğan, 4 yıl sonra bir kez daha aynı duygularla
"amin" dediğini yineleyerek, "Rabbim nasip etti, bir kez daha
milletimizin teveccühüyle bu göreve geldik. Üstelik bu defa cumhurbaşkanlığı
makamına, değişen yönetim sisteminin gereği olarak yürütme organının tüm
yetkileriyle birlikte geldik. Allah bizi milletimize mahcup etmesin, Rabbim
milletimize ve tüm insanlığa yapacağımız hizmetlerde yolumuzu aydınlatsın,
işimizi kolaylaştırsın." diye konuştu.
40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde bulunduğunu
vurgulayan Erdoğan, "Biz, siyaseti hep Allah rızası için milletimize
hizmet etmek için yaptık. Efendiliğe değil, özellikle millete hizmetkar olmaya
geldik. Hizmetkarlığına talip olduğumuz milletimize layık olabilmek için geceli
gündüzlü çalıştık." dedi.
Erdoğan, "Hamdolsun milletimiz bizi hiçbir zaman
yalnız bırakmadı ve yolda koymadı" diyerek, şöyle devam etti:
"24 Haziran'da bir kez daha kendisine hizmet etmek
üzere bizi seçti. Sadece bize oy verenlerin değil, 81 milyonun tamamının
cumhurbaşkanı olduğumuzun bilinciyle milletimize layık olmaya çalışacağız.
Şairin dediği gibi 'Bütün iyi kitapların sonunda, bütün gündüzlerin ve
gecelerin sonunda meltemi senden esen, soluğu sende olan yeni bir başlangıç
vardır.'
Biz de Türkiye ve Türk milleti olarak, bugün burada
sizlerin huzurunda yeni bir başlangıç yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükümet
sistemi ile 150 yıla yaklaşan demokrasi arayışımızın ve 95 yıllık Cumhuriyet
tarihimiz boyunca yaşadığımız denemelerin çok ötesinde yeni bir yönetim
modeline geçiyoruz. Geçmişte yol açtığı siyasi, sosyal ve ekonomik kaoslar
sebebiyle ülkemize çok büyük bedeller ödeten bir sistemi artık geride
bırakıyoruz."
"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ ZORLAMA DEĞİL"
Bundan sonra milletin doğrudan yetki verdiği ve
dolayısıyla hesap sorma hakkına sahip olduğu cumhurbaşkanının çalışmalarını,
yasama ve yargı organlarıyla uyumlu bir şekilde yürüteceğine işaret eden
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Belediye başkanlığımdan başlayarak, başbakanlık ve
cumhurbaşkanlığı görevlerim boyunca vesayetten darbelere, terör saldırılarından
ekonomik tuzaklara kadar, her türlü sıkıntıyı yaşamış bir siyasetçiyim.
Demokrasi tarihimizin tecrübeleri yanında son 16 yılda ülkemizi üç buçuk kat
büyütürken, karşılaştığımız sıkıntılar, bize de bu değişimin kaçınılmaz
olduğunu göstermiştir.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi zorlama değil, tarihin
bizi yönlendirdiği isabetli bir tercihtir. Türkiye, Osmanlı'dan beri tarihinde
ilk defa kritik bir yol ayrımında tercihini darbe veya benzeri zorlamalarla
değil, milletimizin özgür iradesiyle gerçekleştirmiştir. Bu vesileyle
girdiğimiz her mücadelede yanımızda olan, bilhassa pazar günü ikinci yıl
dönümüne ulaşacağımız 15 Temmuz darbe girişiminde canları pahasına
istiklallerine ve istikballerine sahip çıkan milletime şükranlarımı
sunuyorum."
Erdoğan, aynı şekilde darbenin hemen ardından Mecliste
yapılan anayasa değişikliğini, 16 Nisan halk oylamasında kabul ederek, bu
tarihi reforma destek veren milletin her bir ferdine gönülden teşekkür etti.
Büyük İslam mütefekkiri İbni Haldun'un, "Coğrafya
kaderdir" dediğini aktaran Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı forsumuzda
temsil edilen 16 devletimiz, çok geniş bir coğrafyada kurulmuş, büyümüş ve
tarihe karışmıştır. Bir başka ifadeyle, Türkiye Cumhuriyeti 2 bin 200 yılı
aşkın bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Bugün yine çok geniş bir
coğrafyada hemen hepsinin de temsilcileri aramızda bulunan tarihi süreklilik
bakımından kendimizden ayrı görmediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet var.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun vatandaşları olarak bizler, kaderimizin
merkezine Anadolu'yu yerleştirdik." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, bin yıl önce Malazgirt'te Anadolu'ya serptikleri
tohumların Türkiye Selçuklu Devleti ile hemen boy verdiğini anımsattı.
Osmanlı'nın genç bir fidan olarak devraldığı devlet
bayrağını, İstanbul'un fethi ile üç kıta yedi iklimi içine alan ulu bir çınara
dönüştürdüğünü ifade eden Erdoğan, geçtiğimiz 100 yılın başlarında yaşlanan
çınarı Cumhuriyet aşısı ile yeniden gençleştirdiklerini belirtti.
"Bugün burada, milletimize 95 yıllık Cumhuriyetimizi
yeni bir yönetim anlayışıyla şahlandırmanın sözünü veriyoruz." diyen
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletin sağladığı imkanı en iyi şekilde kullanarak
güçlü Meclis güçlü hükümet ve güçlü Türkiye için yola koyuluyoruz. Ülkemizin,
isimleri farklı, vahşetleri benzer hedefleri aynı olan terör örgütlerinin en
yoğun saldırılarına maruz kaldığı bir dönemde bu senaryoya karşı cevabımızı
rabiamızla vermiştik. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet demiştik.
Hamdolsun milletimizin bizimle birlikte bu dört ilkeye sıkı sıkı sarıldığını
gördük. Millet olarak bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep
birlikte Türkiye olduk ve böylece tüm engelleri aştık, tüm tuzakları bozduk."
Erdoğan, milletin 24 Haziran'da sandıkta bir kez daha
görevini yerine getirdiğini hatırlattı.
"İNSANLIĞA LAZIM OLAN TEK ŞEY ADALET"
"Bundan sonra bize düşen, medeniyetimizin ihyası ve
inşası, kaybettiğimiz zamanı geri kazanmak için çalışmaktır ama çok çalışmaktır."
ifadesini kullanan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Vakit hedeflerimizde daha kararlı, daha hızlı
şekilde yürüme vaktidir. Bugün Bismillah diyerek adımını attığımız yeni
başlangıcımızın ilk imtihanı 2023 hedeflerimize ulaşmak olacaktır. Böylece
bizden sonraki nesillere kendi vizyonlarını gerçekleştirecek güçte bir Türkiye
bırakmayı amaçlıyoruz. Biz paylaşmanın bereketine inanan, dostlarıyla,
kardeşleriyle yol yürümekten, onlarla kazanmaktan memnuniyet duyan bir
milletiz. Dünyanın her anlamda bir yapılanma sürecinde olduğu günümüzde bu
yaklaşımın çok daha anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyoruz. Hiçbir ülkenin ve
hiçbir toplumun vasiye, vesayete, mürebbiyeye, kurtarıcıya ihtiyacı olmadığına,
insanlığa lazım olan tek şeyin adalet ve iş birliği olduğuna inanıyoruz."
"GÖNÜL SINIRLARIMIZIN HUDUDU YOKTUR"
Erdoğan, "Yeni dönemde Türkiye demokrasiden temel
hak ve hürriyetlere, ekonomiden büyük yatırımlara kadar her alanda daha ileriye
gidecektir. Bu şekilde güçlenen Türkiye elindeki imkanları kendi
vatandaşlarıyla hep birlikte tüm dostları ve kardeşleriyle paylaşmayı
sürdürecektir. Hep söylediğimiz gibi bizim gönül sınırlarımızın hududu yoktur.
İşte bugün buradaki şu manzara gönül sınırlarımızın genişliğinin en somut
örneğidir. Dostluğunuz ve kardeşliğiniz için sizlere bir kez daha teşekkür
ediyorum." diye konuştu.
Bu gece kabineyi açıklayarak yeni yönetim sisteminin
mimarisine uygun şekilde icraatlara başlayacaklarını belirten Erdoğan, yarın
devlet geleneğine uygun şekilde önce Azerbaycan'a ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti'ne ilk ziyaretini yapacağını açıkladı.
Erdoğan, çarşamba günü de NATO Zirvesi için Brüksel'e
gideceğini, cuma günü Hacı Bayram Camisi'nde kılacakları cuma namazını müteakip
kabinenin ilk toplantısını gerçekleştireceklerini kaydetti.
"BÜROKRASİ DEĞİL HİZMET ÜRETEN BİR DEVLET YAPISI"
Artık alametifarikaları haline gelen reform ve bu
reformlarla birlikte yenilenmenin adımlarını da yeni kabineyle atacaklarını
belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İskeletini oluşturup çatısını çattığımız yeni
yönetim sistemimizi sürekli geliştirerek ileriye taşıyacağız. Bürokrasi değil
hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız. Kılavuzumuz yine
demokrasi olacak, milli iradenin üstünlüğü olacaktır. Her türlü hak ve özgürlükten,
ülkemizin sahip olduğu tüm zenginliklerden köken, inanç, meşrep, bölge, şehir
farkı olmaksızın, vatandaşlarımızın tamamının yararlanmasını sağlayacağız. Bu
ülkede insanların herhangi bir sebepten ötürü dışlandığı, ötekileştirildiği,
zulme maruz kaldığı dönemler inşallah bir daha geri gelmemek üzere geride
kalmıştır."
"EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİMİZ İNSANIMIZDIR"
Erdoğan, "En büyük zenginliğimiz insanımızdır,
çalışkanlığı ve üretkenliğiyle herkesi kendine hayran bırakan insan kaynağımızı
eğitimle teşvikle daha etkin şekilde kullanmak için gereken her adımı atacağız.
En önemli önceliklerimizden biri maziden atiye kuracağımız güçlü köprüyle
nereden geldiğini bilen, nerede durduğunun ve nereye gitmek istediğinin
şuurunda nesiller yetiştirmek olacaktır." mesajını verdi.
Eğitim ve kültür politikalarına geçmiş dönemlerden çok
daha fazla önem vereceklerini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'yi savunma
sanayisinden sınır güvenliğine kadar her türlü alanda güçlendireceğiz. Ülkemizi
dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için makroekonomik
dengelerden yatırımlara kadar her alanda çok büyük hamleler yapacağız."
dedi.
"SOSYAL POLİTİKALAR BİZİM GÖRÜNMEYEN ZAFERİMİZDİR"
Bugüne kadar tamamladıkları projelerin en büyük
referansları olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: "Halen devam eden
yatırımlarımızı ve milletimize taahhüt ettiğimiz projeleri hayata geçirmekle kalmayacak
çok daha büyük işlere imza atacağız. Sosyal politikalar bizim görünmeyen
zaferimizdir. Türkiye'yi hiç kimsenin yokluktan, yoksulluktan dolayı aç, açıkta
kalmadığı, çocuğunun eğitimini ihmal etmediği, geleceğinden umudunu kesmediği
bir ülke haline getirme yolunda çok büyük mesafe katettik. İnşallah yeni
dönemde ülkemizin sosyal devlet niteliğini çok daha güçlü hale getireceğiz.
Diğer tüm alanlarda da milletimize verdiğimiz sözlere uygun şekilde Türkiye'yi
büyütmenin, güçlendirmenin çabası içinde olacağız. Bir kez daha yeni yönetim
sistemimizin hayırlı olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanlığı Görevine Başlama
Töreni'mize iştirakınız için her birinize ayrı ayrı şahsım, milletim adına
teşekkür ediyorum. Bu güzel günümüzü paylaşmak üzere yurt dışından gelen tüm
misafirlerimize özellikle şükranlarımı sunuyorum."
Tren kazası nedeniyle törenin kutlama bölümleri iptal edildi
Erdoğan, dün akşam saatlerinde Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi
yakınlarında meydana gelen tren kazası sebebiyle töreninin halk oyunları, lazer
ve ışık gösterileri gibi kutlama bölümlerini iptal ettiklerini bildirdi.
Kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet,
yakınlarına başsağlığı, yaralılara şifa dileyen Erdoğan, "Milletimizin
başı sağ olsun, Rabb'im yar ve yardımcımız olsun." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Görevine Başlama Töreni, Diyanet İşleri
Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın duasıyla sona erdi.
Erdoğan'ın konuşması sırasında, eşi Emine Erdoğan da
yanında yer aldı. Erdoğan'ın konuşması sık sık alkışlarla kesildi.
Töreni Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gürcistan
Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelashvili, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov,
Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı Bakir
İzetbegoviç, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, Kosova Cumhurbaşkanı
Haşim Thaçi, Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamad El Sani, Pakistan Cumhurbaşkanı
Memnun Hüseyin, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kırgızistan Cumhurbaşkanı
Sooranbay Jeenbekov, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir, Gine Cumhurbaşkanı
Alpha Conde, Zambiya Cumhurbaşkanı Edgar Lungu, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Jose
Mario Vaz, Ekvator Ginesi Cumhurbaşkanı Teodoro Obıang, Somali Cumhurbaşkanı
Muhammed Abdullahi Muhammed Farmajo, Moritanya Cumhurbaşkanı Mohamed Ould Abdel
Aziz, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Çad Cumhurbaşkanı Idriss Deby
Itno, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Omar Guelleh, Venezuela Devlet Başkanı
Nicolas Maduro da izledi.
22 Devlet Başkanı'nın yanı sıra törene, birçok ülkeden devlet başkan yardımcıları, parlamento başkanları ve başbakanları ile 6 uluslararası örgütün temsilcisi de katıldı.
YORUMLAR