Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Vakit Türkiye
vakti, diyerek yola çıkıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 50'nin çok
üzerinde bir oyla kazanmayı hedefliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen
AK Parti Seçim Beyannamesi ve Aday Tanıtım Toplantısı'ndaki konuşmasına,
partinin 2011 seçim müziği olan "Haydi Bir Daha" şarkısının sözlerini
okuyarak başladı. Bu sırada şarkı da fonda çalındı.
"Aynı yoldan geçtiğimiz, aynı sudan içtiğimiz, aynı
şarkıları söylediğimiz gönüllerimiz ve dualarımız bir olan siz milletvekili
adaylarını sevgiyle selamlıyorum." diyen Erdoğan, İstanbul'dan Hakkari'ye,
Rize'den Hatay'a, İzmir'den Iğdır'a kadar ülkenin dört bir yanında iş yerinde,
atölyesinde, bahçesinde, tarlasında helal rızkının peşinde koşan, gönülleri ve
duaları kendileriyle beraber olan herkese selamlarını gönderdi.
Annelere, kadınlara, gençlere de selamlarını ileten
Erdoğan, "Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz, bunun için de
eğitimden siyasete her alanda önlerini açtığımız gençlerimizi
selamlıyorum." ifadesini kullandı.
Milletvekili adaylarının, milli iradenin temsilciliğine
talip olarak kutlu yolculuğa çıktığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemize ve milletimize hizmet için hep beraber
çıktığımız bu yolculuğu inşallah hayırlısıyla menziline ulaştıracağız. AK Parti
2002 Kasım'ından beri girdiği her seçimden birinci çıkmış bir partidir. Ancak
bizim için bu yeterli değildir. Biz, aynı zamanda Mecliste ülkemizi hedeflerine
ulaştırabilecek bir çoğunluğa sahip olmak için de mücadele ediyoruz."
Milletin huzuruna ilk defa çıktıkları 2002 seçimlerinde
yüzde 34 oy oranına ulaşarak, parlamentonun yüzde 63'ünü alarak iktidar
olduklarını hatırlatan Erdoğan, "Bu oran ülkemizin yakın tarihindeki en
büyük başarıydı. 2007 seçimlerinde bu oranı yüzde 47'ye çıkardık ve yine tek
başımıza iktidar olduk. 2011 seçimlerinden yüzde 50 seviyesine kadar ulaştık ve
elbette tek başına iktidar olarak yola devam ettik." diye konuştu.
“(VAKİT TÜRKİYE
VAKTİDİR) DİYEREK YOLA ÇIKIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran 2015'te yüzde 41
düzeyindeki oy oranına rağmen tarihlerinde ilk defa Mecliste çoğunluğu
sağlayamadıkları bir seçim yaşadıklarını ifade etti.
"Biz, tek başımıza hükümet kuramadık ama diğer
partiler de çoğunluğu sağlayıp milletimizin karşısına çıkamadılar."
ifadesini kullanan Erdoğan, 1 Kasım 2015'te seçimlerin yenilendiğini ve yüzde
49,5 oy oranıyla AK Parti'nin tek başımıza iktidara geldiğini, 10 Ağustos 2014
cumhurbaşkanlığı seçiminde ve 16 Nisan halk oylamasında yüzde 52'lik oy
oranlarına ulaştıklarını hatırlattı.
Erdoğan, 2007'de cumhurbaşkanlığı seçim kriziyle
karşılaştıklarını anımsatarak, "Ardından Gezi olaylarıyla başlayan 17/25
Aralık emniyet, yargı darbe girişimiyle süren, bölücü örgütün çukur
eylemleriyle kanlı bir hale dönüşen ve 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimiyle
zirveye ulaşan bir süreci de hep birlikte yaşadık. Tüm bu saldırıların
üstesinden sadece ve sadece milli iradeye olan bağlılık ve güvenimiz sayesinde
geldik. Biz de işte böyle bir mirasla ve 'Vakit Türkiye vaktidir' diyerek yola
çıkıyoruz." diye konuştu.
"MECLİSTE DE
GÜÇLÜ BİR GRUP KURMAMIZ GEREKİYOR"
Erdoğan, 24 Haziran'da cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde
50'nin çok üzerinde bir oyla kazanmayı hedeflediklerini belirterek, şunları
söyledi:
"Aynı şekilde milletimizin en az yarısının desteğini
alarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde de güçlü bir grup kurmamız gerekiyor.
Bunların yolu da yine milletimizle olan gönül bağımızı güçlü tutmaktan geçiyor.
Cumhurbaşkanı adayınız olarak şahsım, milletvekili adaylarımız sizlerle el ele
vereceğiz ve inşallah her iki seçimden de yüzümüzün akıyla çıkacağız."
Salondakilere, "Buna hazır mıyız?" sorusunu
yönelten Erdoğan, "Hazırız" cevabı üzerine "İşte bu cesaret, bu
heyecan, bu coşku Allah'ın izniyle bizlere 24 Haziran'da o beklenen neticeyi
getirecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde milletin karşısına
hiçbir zaman eli boş çıkmadıklarına işaret ederek, "Milletimizin huzuruna
hep bir yanımızda önceki hükümetlerimiz döneminde yaptıklarımız, diğer
yanımızda bir sonraki dönemde yapacaklarımız olduğu halde çıktık." diye
konuştu.
Beyannamenin "Gelecek Vizyonu"yla ilgili
bölümünü paylaşan Erdoğan, "Bugün tüm dünyada her alanda baş döndürücü
hızda değişim yaşanıyor. Bir yandan teknolojik dönüşümler yaşanırken diğer
yandan sosyal ve kültürel alanda yeni eğilimler gözleniyor. Değişimi iyi
algılayarak uyum sağlayanlar kazanırken, değişim sürecinde geri kalanlar ise
eskisinden çok daha fazla bedeller ödüyor. Biz, dünyadaki eğilimleri, oluşan
fırsatları, yeniden şekillenen ilişkileri dikkatle analiz ederek bir yol
haritası ortaya koyuyoruz." diye konuştu.
"DİJİTAL
TÜRKİYE'NİN VAKTİNİN GELDİĞİNE İNANIYORUZ"
Dijitalleşmeye özel bir önem verdiklerini kaydeden
Erdoğan, şunları söyledi:
"Dijital Türkiye'nin vaktinin geldiğine inanıyoruz.
Ülkemizi, cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılına daha güçlü bir biçimde
taşımak için, 2023 vizyonumuzu daha önce ortaya koymuştuk, yeni hükümet
sistemiyle bu vizyonumuzu daha da güçlendirerek, Türkiye'yi iş dünyamızın, genç
girişimcilerimizin, iş kadınlarımızın küresel ölçekte söz sahibi olduğu bir
ülkeye dönüştüreceğiz."
2023'e beş kala ufuk çizgisi olarak belirledikleri 2053
ve 2071'e doğru emin adımlarla yürüdüklerine işaret eden Erdoğan,
"Gelişmekte olan ülkelerin üzerinde yüksek ve sürdürülebilir bir ekonomik
büyüme sağlayacağız. Böylece dünya ekonomisinden aldığımız payı yüzde 1,5
düzeyine taşıyacağız." dedi.
"KADINLARIN
İŞ GÜCÜNE KATILMA ORANINI YÜZDE 40'IN ÜZERİNE ÇIKARACAĞIZ."
Korumacılık eğiliminin küresel düzeyde yükseldiği bir
ortamda, geçici rüzgarlara kapılmayıp, dışa açık, rekabetçi, serbest piyasayı
esas alan ekonomik yapının güçlendirilerek yola devam edileceğini bildiren
Erdoğan şöyle devam etti:
"Coğrafyamızın ve dinamik genç nüfusumuzun tüm
avantajlarını kullanarak, ülkemizi küresel düzeyde bilgi üreten, bilgiyi katma
değere dönüştüren bir güç haline dönüştüreceğiz. Üretim biçimimizi günümüzde en
önemli rekabet unsurlarından biri haline gelen yenilikçilik ve farklılık
oluşturmaya dayalı bir yapıya dönüştüreceğiz. Bunun için de bilgiye dayalı
üretim, büyümemizin belirleyici gücü olacaktır. En büyük servetimiz dinamik
nüfusumuz ve gençlerimizdir. Gelişmiş ülkelerin gıptayla baktığı genç ve
dinamik nüfusumuzun sunduğu fırsat penceresini ekonomik büyüme açısından en iyi
şekilde değerlendireceğiz. Birlikte yürüyeceğimiz gençlerimizle küresel ölçekte
yeni başarı hikayeleri yazacağız. Topyekün kalkınma hedefimiz çerçevesinde
kadınlarımızın kalkınma sürecine daha aktif katılımını desteklemeye devam
edeceğiz. Bir yandan kadın girişimciliğini güçlendirirken diğer yandan
kadınların iş gücüne katılma oranını 2023 sonunda yüzde 40'ın üzerine
çıkaracağız."
"ÜLKEMİZİ, EN
YÜKSEK İNSANİ GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNE DE ULAŞTIRACAĞIZ"
Son 16 yılda yapılan atılımlarla Türkiye'yi üst orta
gelir grubuna yükselttiklerini kaydeden Erdoğan, Türkiye'yi yüksek gelirli
ülkeler ligine taşımayı hedeflediklerini aktardı.
Türkiye'de bu gücün olduğunu kaydeden Erdoğan, "Hiç
endişemiz yok. Kapsayıcı bir ekonomik büyüme anlayışı içinde ekonominin
nimetlerini daha adaletli bir şekilde tüm toplumsal kesimlere paylaştıracağız.
Bir yandan gelir dağılımını iyileştirirken diğer yandan bölgeler arası
dengesizlikleri azaltacağız. BM İnsani Gelişmişlik Endeksine göre, yüksek
insani gelişmişlik seviyesine çıkarmış olduğumuz ülkemizi, en yüksek insani
gelişmişlik seviyesine de ulaştıracağız." dedi.
Toplumun, gelirini daha adil paylaşan ve nesiller arası
hakkaniyeti sağlamış hale getirileceğini anlatan Erdoğan, "Çalışma, istek,
yetenek ve becerisine sahip herkesin yönetime katkıda bulunduğu, demokratik
standartları yüksek her alanda kalkınmış bir ülke olma yolunda kararlılıkla
yürüyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Küresel düzeyde ekonomik ve sosyal gelişmelerin
şekillendirmesi beklenen alanlardaki teknolojik gelişmelere yoğunlaşacaklarını
belirten Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Teknolojinin her alanında yetkin bir ülke haline
geleceğiz. Bu süreçte aynı zamanda insanımızı zihni ve fiziki becerilerinden
faydalanabileceğimiz yeni alanlarda istihdam edeceğiz. Milli gelirden
araştırma-geliştirmeye ayırdığımız kaynaklarımızın payını yüzde 2'nin üzerine
çıkararak imalat sanayimizde yüksek teknolojili üretimin payının hakim olduğu
ekonomik bir yapıya sahip olacağız. Bilginin üretiminde ve katma değer
oluşturacak şekilde kullanımında girişimci ve yenilikçi bir anlayışla özel
sektörün rolünü güçlendireceğiz. Küçük ve orta boy işletmeler başta olmak üzere
rekabetçi bir ortamda oluşturacağımız özgün projelerle küresel ölçekte tanınan,
çok sayıda girişimcisi ve markası olan bir ülke konumuna yükseleceğiz."
Sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de
hizmet verebilecek nitelikte mega projeleri birer birer hayata geçirmeyi
sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Ülkemizi eğitim, sağlık, bilgi ve
iletişim, enerji, savunma sanayi, ulaştırma, lojistik ve ticarette yerli, milli
üretimle söz sahibi olan, cazibe merkezi konumunda bir ülke haline
dönüştüreceğiz." diye konuştu.
Özellikle savunma sanayinde gelecek dönemde Türkiye'nin
sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacağını, dünyanın önde gelen
ihracatçı ülkeleri arasına gireceğini vurgulayan Erdoğan, siber alanda da
ülkenin yerli ve milli teknolojik altyapısıyla organizasyon kabiliyetini
geliştireceğini kaydetti.
Erdoğan, Türkiye için vazgeçilmez olan enerji ve gıda
güvenliği alanlarında uluslararası standartlarda en üst düzeyde tedbirleri
hayata geçireceklerine işaret etti.
Vatandaşların huzur ve güvenliği için daha kaliteli bir
yaşam hedeflediklerini, bu bağlamda akıllı ve yeşil kent projeleriyle şehirleri
daha yaşanabilir bir niteliğe kavuşturacaklarını anlatan Erdoğan, "Gelecek
nesillerimize medeniyetimizin izlerini bulacakları, iftihar edecekleri, kimliği
olan şehirler bırakacağız. Geçmiş değerlerimizi geleceğe taşıyan, öyle bir
anlayış." dedi.
"GEREKEN
ADIMLARI ATACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim, kültür ve sanatta
yenilikçi ürün ve yaklaşımlarla tüm insanlık için değer üretmeye, yeni yeni
atılımlar yapmaya devam edeceklerini vurguladı.
Türkiye'nin özellikle gelişmekte olan ülkelerin sıkıntı
ve beklentilerini dile getirmede önemli bir rol üstlendiğine işaret eden
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu tecrübeden de faydalanarak AB başta olmak üzere
farklı bölgesel yapılarla ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi daha da
güçlendireceğiz. Milletimizle birlikte bölgemizdeki ve tüm dünyadaki dost ve
kardeş milletlerin daha fazla refaha kavuşmasını istiyoruz. Bunun için gereken
işbirliklerini daha da sıkılaştırarak, katma değerin bu coğrafyalarda
üretilmesi için gereken adımları da atacağız. Yakın coğrafyamızda huzur ve
refah ortamı için katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Küresel düzeyde daha
özgürlükçü, kapsayıcı, adaletli bir düzenin tesisine öncülük yapacağız. Bu
anlayışla Türkiye bugün olduğu gibi gelecekte de demokrasi ve adaleti sadece
kendi insanı için değil, tüm insanlık için istemeye devam edecektir. Dünya
5'ten büyüktür çağrımızı kararlılıkla ifade etmeyi sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden şekillenen dünyada her
alanda rekabet üstünlüğüne sahip, girişimci ve yenilikçi anlayışın toplumun tüm
kesimlerine yayıldığı, refahını adaletle paylaşan, milli değerlerini evrensel
değerlerle buluşturan güçlü ve büyük Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceklerini
belirterek, "Vakit Türkiye vakti." diye konuştu.
"BAĞIMSIZ,
GÜÇLÜ TÜRKİYE"
Seçim beyannamesinin ikinci kısmını yeni yönetim
modelinin oluşturduğunu ifade eden Erdoğan,
24 Haziran seçimlerinin aynı zamanda yeni yönetim sisteminin ilk defa
hayata geçirilmesine vesile olacağını kaydetti.
Milletin 24 Haziran'da bir sandıkta kendini temsil etmek
üzere Meclis'e göndereceği milletvekillerini, diğer sandıkta kendini yönetecek
cumhurbaşkanını seçeceğine işaret eden Erdoğan, "Bunun için yeni dönemi,
güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye cümlesiyle ifade ediyoruz."
diye konuştu.
Erdoğan, konuşması sırasında salondaki gençlere,
"Güçlü Meclis, güçlü hükümet ve bağımsız, güçlü Türkiye." ifadesini
tekrarlattı ve "Bununla yola devam edeceğiz." dedi.
Bağımsız ve güçlü, tarafsız yargıyla da demokrasiyi
sağlam temeller üzerine oturttuklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Meclis ile Cumhurbaşkanı ne kadar ahenk ve
işbirliği içinde çalışırsa Türkiye o kadar kazanacaktır. Bunun için 24
Haziran'da cumhurbaşkanlığını kazanmak kadar Meclis'te çoğunluğu elde etmeyi de
önemli görüyoruz. Türkiye'de Meclis'in itibarı en çok AK Parti iktidarları
döneminde artmıştır. Partilerin aralarındaki kavgalar sebebiyle millete hizmet
veremez hale gelmiş olan Meclisimizi, tarihimizin en büyük reformlarına imza
atan bir kurum haline dönüştürdük.
27 Nisan e-muhtırasından 15 Temmuz darbe girişimine kadar
demokrasimize yönelik tüm tehditler karşısında dimdik duran TBMM, milletimizin
gözünde adına yakışır bir konuma gelmiştir."
Mevcut sistemde Meclisin, kanun tasarılarını hazırlayan
hükümetin gölgesi altında kaldığını vurgulayan Erdoğan, yeni sistemde hükümeti
temsil eden cumhurbaşkanının bütçe dışında Meclise kanun teklif edemeyeceğini
söyledi.
Kanun yapma yetkisini tek başına ve sadece
milletvekillerine vererek Meclisi gerçek gücüne kavuşturduklarını aktaran
Erdoğan, Meclisin hükümeti denetleme yetkisinin daha da arttırıldığını dile
getirdi.
Cumhurbaşkanı tarafından kurulacak hükümetin,
kararnameler ve diğer düzenleyici işlemlerle tamamen millete ve hizmete
odaklanacağına dikkati çeken Erdoğan, kararların daha hızla alınacağı ve daha
etkin uygulanacağı yeni sistemin, çok ciddi zaman maliyeti olan sıkıntıları
ortadan kaldıracağını ifade etti.
Erdoğan, seçimlerin hemen ardından cumhurbaşkanına bağlı
olan kamu yönetiminin tepeden başlayarak aşağıya doğru yenileneceğini, reforma
tabi tutulacağını aktardı.
"YARGININ
BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI GÜÇLENDİRİLECEK"
Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının da önem
verdikleri bir diğer konu olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"15 Temmuz darbe girişiminin ardından diğer
kurumlarımız, yargıda da darbe ve vesayet kalıntılarını ortadan kaldırmak için
adımlarımızı attık. Yargının sadece kendi işiyle uğraşacağı, darbeci ve vesayetçi
yapıların etkisinden uzak kalacağı bir sistemi kurma yolunda önemli mesafe
katettik. Önümüzdeki dönemde yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını
güçlendirecek adımları atmayı sürdüreceğiz. Seçim beyannamemizin üçüncü
bölümünde milletimizle güçlü demokrasi hedefimizi paylaşıyoruz. Biz
demokrasiyle kalkınmayı birbirinin tamamlayıcısı olarak gördük ve tüm
çalışmalarımızı bu anlayışla yürüttük. AK Parti iktidara geldiği günden beri
Türkiye'de hakları ve özgürlükleri gerçek anlamda tesis eden, standartlarını
sürekli yükselten partidir."
"TÜRKİYE'Yİ
DEMOKRASİ LİGİNDE DE BİR ÜST SINIFA ÇIKARTACAĞIZ"
AK Parti'nin önüne çıkan sorunlar ne kadar büyük olursa
olsun asla demokrasiden, özgürlüklerden, haklardan taviz vermediklerini
belirten Erdoğan, "AK Parti'nin hak ve özgürlükler konusunda bugüne kadar
yaptıklarını saymaya kalksak karşımıza gerçekten çok uzun bir liste çıkar. 24
Haziran seçimlerinden sonra da demokrasimizi geliştirmeye devam edeceğiz. 24
Haziran seçimlerinden sonra Türkiye'yi ekonomide olduğu gibi demokrasi liginde
de bir üst sınıfa çıkartacağız." dedi.
Toplumdaki her bireyin hayat tarzına gösterdikleri
saygıyı bundan sonra da sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, "Yeni
dönemde cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Devletin siyasi, idari, adli ve ekonomik
düzeninin temel haklar merkeze alınacak şekilde geliştirilmesini
sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
YASAKLAR VE
YASAKÇI ZİHNİYETLE MÜCADELE EDİLECEK
Yasaklar ve yasakçı zihniyetle mücadelelerini arttırarak
devam ettireceklerini söyleyen Erdoğan, "Milletimize, üç 'y' ile mücadele
sözü vermiştik. Bunlar yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluktu. Yeni dönemde de bu
mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz." dedi.
Erdoğan, "Ana muhalefetin 15 Temmuz'u 'kontrollü
darbe' olarak yaftalaması ve sadece terörle mücadele için kullanılan olağanüstü
hal uygulamasını diline dolaması demokrasimiz bakımından utanç vericidir."
diye konuştu.
AK Parti'nin laikliği "Dini özgürlüklerin ve farklı
hayat tarzlarının hukuk devletinin teminatı altına alınması ve devletin bütün inanç
gruplarına eşit mesafede durması" olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Tek parti yönetiminde, darbe ve vesayet
dönemlerinde milletimize karşı bir baskının aracı haline getirilen laiklik
anlayışına karşı biz kendi tanımımızı milletimizin takdirine sunuyoruz. FETÖ
başta olmak üzere insanlarımızın inançlarını istismar ederek, devlete ve sivil
siyasete tasallut eden yapılarla mücadeleyi kararlılıkla devam ettireceğiz.
Kendi partimizden başlayarak devlet yönetiminin her kademesinde istişareyi ve
katılımcılığı en üst düzeye çıkarmak için çalıştık, çalışıyoruz. özellikle
sivil toplum alanının sağlıklı işleyebilmesi için devletin düzenleyici rolünü
arttırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda sivil toplum kuruluşlarının hukuki
statülerinden diğer kurumlarla ilişkilerine, mali kaynaklarına kadar tüm
işlemlerini şeffaf, hesap verebilir yapıya kavuşturacağız. Hukukun üstünlüğü
ilkesini esas alarak herkesin hakkını daha iyi koruyabileceği yöntemler
geliştireceğiz. Yargının milletimizin gözünde hak ettiği saygın yere
gelebilmesi için gereken reformları kararlılıkla sürdüreceğiz."
Erdoğan, milletin "adalet" talebinin
karşılanabilmesi için yargı süreçlerini hızlandırma, kolaylaştırma ve
basitleştirme çalışmalarına devam edeceklerini, milletin huzur içinde
yaşayabilmesi için güvenlik konusunda ortaya çıkan yeni durumlara karşı gereken
tedbirleri süratle alacaklarını, mahalle ve semt bekçilerini yaygınlaştırarak
tüm sokakları huzurlu hale getireceklerini anlattı.
"Terör örgütleriyle mücadelemizi, inlerine girmek
suretiyle kesintisiz bir şekilde devam ettireceğiz." ifadesini kullanan
Erdoğan, seçim beyannamesinin dördüncü başlığını "İnsan ve Toplum"
olarak belirlediklerini bildirdi. Erdoğan, AK Parti'nin "İnsanı yaşat ki
devlet yaşasın" anlayışıyla iktidara geldiğini ve tüm icraatlarını bu
doğrultuda gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Eğitimin altyapı eksiğini geçen 16 yılda büyük ölçüde
tamamlandığını vurgulayan Erdoğan, önümüzdeki yıldan itibaren de tüm okulların
tam gün eğitime geçebilecek hale geleceğini söyledi.
"Yeni dönemde tüm imkanlarımızı ve gücümüzü
eğitim-öğretimin niteliğini yükseltmeye hasredeceğiz." diyen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, hedeflerinin tarihsel, toplumsal ve kültürel gerçeğe dayalı
potansiyelin tüm boyutlarıyla açığa çıkarılmasını sağlayacak, bireyden topluma,
yerelden evrensele, geçmişten geleceğe uzanan bir eğitim ortamını inşa edeceklerinin
altını çizdi.
Erdoğan, eğitimde bir kalite seferberliği
başlatacaklarına dikkati çekerek, kurumsal yapılardan okul türlerine,
öğrencilerin becerilerinin yönlendirilmesinden öğretmenlerin niteliklerine
kadar eğitimin her alanında çok önemli reformların hayata geçirileceğini dile
getirdi.
Müfredatın Türkiye'nin ihtiyaçlarına ve çağın gereklerine
göre güncelleneceğini belirten Erdoğan, üniversiteleri dünya çapında markalar
çıkaracak şekilde destekleyeceklerini söyledi.
Kültür ve sanatın yeni dönemde öncelikleri arasında yer
alacak bir diğer konu olduğunu ifade eden Erdoğan, kültür ve sanat
faaliyetlerine daha fazla kaynak ayrılacağını aktardı.
"KÜLTÜR
MERKEZİ OLMAYAN İL KALMAYACAK"
Telif haklarından kültür mirasına kadar her alanda
eksiklikleri tamamlayarak Türkiye'yi daha ileriye taşıyacaklarını vurgulayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kültürümüzün dünyaya tanıtımında çok önemli yeri
olan sinema ve televizyon dizilerine özel destek vereceğiz. Kütüphanelerimizi,
yaşayan mekanlar anlayışıyla, gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız
için cazibe merkezleri haline dönüştüreceğiz.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde inşaatı bitmek üzere olan
5 milyon kitap kapasiteli kütüphanemizi dünya çapında bir merkez haline
getireceğiz. 24 saat öğrencilerimizin hizmetinde olacak. Rami Kışlasını,
restorasyonunu tamamladıktan sonra 7 milyon kitaba sahip bir kütüphaneye
dönüştürüyoruz. Nüfusu 5 binin üzerindeki tüm yerleşim birimlerimizin
kütüphaneye kavuşmasını sağlayacağız. Kültür merkezlerimizi de özellikle
yaygınlaştırıyoruz. Ülkemizde kültür merkezimiz olmayan il kalmayacak."
Erdoğan, sağlığın da AK Parti'nin en başarılı olduğu
alanlardan birisi olduğunu dile getirerek, sağlık hizmetlerinin artırılmasına
yönelik çalışmalara devam edileceğini bildirdi.
Şehir hastaneleri projelerinin de meyvelerini vermeye
başladığını aktaran Erdoğan, Yozgat, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri şehir
hastanelerinin hizmete açıldığını hatırlattı.
Manisa, Elazığ, Eskişehir ve Ankara Bilkent şehir
hastanelerinin de bu yıl bitmeden açılacağını ifade eden Erdoğan,
"Ülkemize kazandıracağımız 40 bin yatak kapasiteli şehir hastanelerimiz,
ülkemizde sağlık hizmetlerinin standardını bir üst seviyeye yükseltecektir."
dedi.
Erdoğan, sağlıklı nesiller için normal doğumun teşvik
edileceğini, kanserden diyabete, geleneksel tıbba kadar sağlığın her alanında
daha iyi hizmetler vermek için çalışmaları sürdüreceklerini bildirdi.
Yerli aşıdan, tıbbi cihaza kadar sağlık sektöründe de
yerlileşme oranının yükseleceğine işaret eden Erdoğan, Türkiye Genom Projesi
kapsamında Türkiye'deki nüfusun gen havuzunun çıkarılarak kişiye dayalı tıp
uygulamalarının da geliştirileceğini aktardı.
Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin sadece iş değil aynı
zamanda kariyer sahibi olmalarını da hedeflediklerini, lisans, yüksek lisans ve
doktora programlarında yurt dışı eğitim imkanlarını artırarak dünyayı bilen,
tanıyan ve oradaki birikimleri ülkeye taşıyacak bir kuşak yetiştirmeye
çalıştıklarını dile getirdi.
Üniversite ve yurtlar konusunda atılan adımları
taçlandıracak projelerin de yeni dönemde hayata geçirileceğini anlatan Erdoğan,
siyasette de gençlerin önünü AK Parti'nin açtığını vurguladı.
Erdoğan, seçilme yaşını önce 25'e daha sonra da 18'e
düşürerek, gençlerin enerjisini daha fazla siyasete yansıtmayı amaçladıklarını
söyledi.
"YURT
DIŞINDAKİ VATANDAŞLAR İÇİN YENİ PROJELER HAYATA GEÇECEK"
Gençleri, istihdamdan spora kadar her alanda desteklemeyi
sürdüreceklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kadınlarımızı hayatın her alanında hak ettikleri
yere getirme konusunda gerçekten çok önemli mesafe kat ettik. Siyasetten
bürokrasiye, kültür ve sanattan sivil toplum faaliyetlerine kadar her alanda
kadınların etkin birer fert olarak süreçlere katılımını artırmayı sürdüreceğiz.
Kadına şiddetten, çocuk yaşta evliliğe kadar kadınlarımızın mağduriyetine yol
açan sorunlarla mücadeleyle devam ettireceğiz. Milletimizin omurgası olarak
gördüğümüz ailenin güçlendirilmesi, çocuk sayımızın artırılarak nitelikli bir
şekilde yetiştirilmesi sosyal politikalarımızın ana eksenini oluşturuyor.
Yurt dışındaki vatandaşlarımızın ve onların çocuklarının
sorunlarının çözümü için yeni projeleri hayata geçireceğiz. Yoksullukla
mücadele en başarılı olduğumuz alanlardan birisidir. Hedefimiz gelişmiş
ülkelerdeki standartlara uygun şekilde günlük 4,3 doların altında yaşamak
zorunda kalan kimse bırakmamaktır. Yaşlılarımıza ve engellilerimize yönelik çok
önemli projelerimiz var. Hepsini yeni dönemde hayata geçireceğiz."
Türkiye'nin dünyanın en gelişmiş sosyal güvenlik
sistemine sahip ülkelerinden biri olduğuna işaret eden Erdoğan, emeklilere
Kurban ve Ramazan Bayramları'nda biner lira ikramiye vererek, önemli bir destek
sağladıklarını kaydetti.
Seçim beyannamesinin 5. başlığının "İstikrarlı ve
Güçlü Ekonomi" olduğunu aktaran Erdoğan, "Bizim ekonomideki
başarımızın sırrı güven ve istikrar iklimini sağlayabilmiş olmamızdır. Yeni
dönemde de güven ve istikrarı güçlendirmek için çalışacağız. Özellikle mali
disiplin ve finansal istikrar konusunda en küçük bir taviz vermeyeceğiz."
ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yüksek büyümenin ekonomi politikalarının
lokomotifi olduğunu vurgulayarak, "İhracatıyla, istihdamıyla,
yatırımlarıyla büyümeyi destekleyecek her adımı kararlılıkla atmayı
sürdüreceğiz. Rekabet gücümüzün yüksek olduğu alanlardan başlayarak dijital
dönüşüme hız vereceğiz. Yüksek katma değerli sektörlerin ekonomimiz içindeki
payını arttırarak rekabet gücümüzü yükselteceğiz." diye konuştu.
"CARİ AÇIĞI
YAPISAL SORUN OLMAKTAN ÇIKARTIP, KALICI BİR ŞEKİLDE DÜŞÜRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretim ve ihracatın ithalata olan
bağımlılığını azaltacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sermaye piyasalarımızı yeni araçlarla
derinleştirerek işletmelerimizin bu imkanları daha etkin kullanmasını
sağlayacağız. Enflasyonla mücadele konusunda yeni ve çok ciddi önlemleri
seçimden hemen sonra yürürlüğe koyacağız. Epeyce gerilettiğimiz ancak son dönemde
bir parça yukarıya doğru hareketlenen enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden
çıkartmakta kararlıyız. Cari açığı yapısal sorun olmaktan çıkartıp, kalıcı bir
şekilde düşüreceğiz.
Böylece dış kaynak ihtiyacımızı azaltarak ekonomimizi
daha dayanıklı hale getireceğiz. Yeni pazarlar bularak, ürün çeşitliliğine
giderek ihracatçılarımızın rekabet gücünü artıracağız. KOBİ'lerin verimliliğini
artıracak, dijital dönüşümlerini destekleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, 100.
yılına dijital dönüşümünü tamamlamış, yüksek verimlilikle çalışan güçlü bir
sanayiye sahip, yüksek katma değerli tarımsal üretimi olan, küresel bazda örnek
gösterilen bir hizmetler sektörü olarak girecektir."
"MİLLİ
TEKNOLOJİ" HAMLESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, beyannamenin 6. başlığının ise
"Stratejik Sektörler ve Yenilikçi Üretim" olarak saptandığını
belirterek, "Bilim, teknoloji, Ar-Ge konusunda başlattığımız çalışmaları
'milli teknoloji' hamlesiyle yeni bir boyuta taşıyacağız. Araştırmacı
yetiştirmeden Ar-Ge desteklerine kadar pek çok alanda yeni programları devreye
alacağız. Antarktika'da kuruluş hazırlıklarını başlattığımız Türk Bilim Üssü'nü
önümüzdeki yıl faaliyete açıyoruz." diye konuştu.
İmalat sanayisini daha yüksek katma değer üreten, küresel
rekabet gücü kazanmış bir yapıya dönüştüreceklerini aktaran Erdoğan, şunları
kaydetti:
"Kamunun ihtiyaç duyduğu ürünlerin ülkemizde yüksek
yerli katkıyla üretilmesini sağlayacak etkin bir mekanizma kuracağız.
Yerlileştirme kapsamında, imalat sanayimizin 130 milyar dolarlık ara malı
ithalatını oluşturan 3 bine yakın ürünü, 43 gruba ayırarak öncelikle bunlara
odaklanacağız. Yüksek teknolojiye dayalı yatırımlar için kurulan 6 endüstri
bölgesine 15 tane ilave edeceğiz.
Ülkemizin en büyük liman projesinin de uygulandığı Filyos
Endüstri Bölgesi'ni yüksek ve orta yüksek teknolojik yatırımlar için üretim
merkezi haline getireceğiz. Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı
sistemler, bilişim ve savunma sektörleri gibi öncelikli alanlarda teknolojik
ürün yatırımlarını etkin bir şekilde destekleyeceğiz. Türkiye'nin otomobil
projesini hızla hayata geçireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Deniz taşımacılığında ilk
aşamada 20 yaşını geçmiş 100 civarındaki kosterden başlayarak, gemi filomuzu
hızla yenileyeceğiz." açıklamasını yaptı.
"İNSANSIZ
SAVAŞ UÇAKLARI KONUSUNDA AR-GE ÇALIŞMALARI BAŞLATACAĞIZ"
Katma değeri yüksek kimyasalların üretimini
özendireceklerini aktaran Erdoğan, petrokimya alanında Türkiye'nin ihtiyacını
karşılayacak yeni tesisler kurulmasını da teşvik edeceklerini bildirdi.
Erdoğan, savunma ve havacılık sanayinin önem verilen bir
başka alan olduğuna işaret ederek, "Yaşadığımız tecrübeler savunma
sanayinde güçlü olmadan hedeflerimize ulaşamayacağımızı göstermiştir. Bunun
için teknolojik dönüşümü arkadan takip eden değil, bu dönüşüme liderlik eden
yatırımlara öncelik veriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Silahlı ve silahsız insansız hava araçları konusunda elde
edilen başarının kendilerine güç ve moral verdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle
devam etti:
"İşte Afrin'de, Cerablus'ta bunu yaşadık, şu anda iç
güvenlikte bunu yaşıyoruz. Özel sektörün savunma, havacılık ve uzay alanında
daha etkin hale gelmesi gerekiyor. Teşvik sistemlerini bu alanları kapsayacak
şekilde genişletiyoruz. Savunma sanayi, ihracatımızda da giderek önemli bir yer
kaplıyor. Bu alandaki çalışmalarımızı özellikle dost ve kardeş ülkelerin
ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde genişleteceğiz.
Altay Milli Tankı, seri üretim aşamasına geldi. Motorları
yerli olarak tasarlayıp, üretecek adımları attık. Bu çalışmaları yeni dönemde
hızla sonuçlandırıp ticari kullanım aşamasına getireceğiz. İnsansız savaş
uçakları konusunda Ar-Ge çalışmaları başlatacağız. Açık denizlerde de görev
yapabilecek havuzlu çıkarma gemisinin üretimini süratle tamamlayarak,
donanmamıza dahil edeceğiz."
Hava Savunma Sistemleri projelerinde önemli mesafe
katedildiğini ve bunların hızla bitirileceğini aktaran Erdoğan, "Uzayda
bayrağımızı temsil edecek çalışmaları yürütecek Uzay Ajansımızı bu yıl
kuruyoruz." diye konuştu.
TARIMSAL MİLLİ
GELİRDE HEDEF, 150 MİLYAR DOLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjiyi stratejik bir sektör
olarak gördüklerini vurgulayarak, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını
mümkün olan en üst seviyede değerlendirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Doğalgaz kullanmayan il ve büyük ilçenin kalmayacağını
bildiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Yerli kömürü elektrik üretiminde en iyi şekilde
değerlendireceğiz. Madencilik sektöründe arama, üretim, ithalat ve ihracat
politikalarımızı ülkemizin ihtiyaçlarına göre gözden geçirecek, çevreyle uyumlu
hale getireceğiz. Bor başta olmak üzere ülkemizin sahip olduğu değerli
hammaddeleri en etkin şekilde kullanma çalışmalarına devam edeceğiz. Tarım
politikalarımızı, tarım, gıda güvenliğimizi temin edecek şekilde
geliştireceğiz. Hedefimiz 2023 yılında tarımsal milli gelirimizi 150 milyar
dolara, tarımsal ihracatımızı da 50 milyar dolara çıkarmaktır."
Tarım desteklerini yeniden düzenleyerek daha etkin hale
getireceklerini belirten Erdoğan, tarıma dayalı ekonomik yatırımları yüzde 50
hibe ile desteklemeyi sürdüreceklerini ifade etti.
Erdoğan, yüksek teknolojili seracılık ve dikey tarım gibi
modern teknikleri yaygınlaştıracaklarını, sertifikalı tohum kullanımına destek
vereceklerini bildirdi.
Sudan'da kiralanan 780 bin hektar tarım arazisini yatırım
yapmaları için girişimcilere açacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Hayvan
varlığını artırarak kırmızı et tüketiminde kendi kendine yeterli bir ülke
haline geleceğiz. Özellikle Doğu Anadolu Bölgemizde hayvancılığın gelişmesine
özel önem vereceğiz." diye konuştu.
"ULAŞTIRMA VE
LOJİSTİK ALT YAPIMIZI GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Ulaştırmanın, AK Parti iktidarlarının en başarılı olduğu
alanlardan bir diğeri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ekonomimizin can damarı olan ulaştırma ve lojistik
alt yapımızı geliştirmeye devam edeceğiz. Otoyol ağımızı iki katına
çıkaracağız. Bölünmüş yol ağımızı 26 bin kilometreye çıkardık. Bunu da 36 bin
500 kilometreye ulaştıracağız. Havacılık ve denizlik sektörlerinde ülkemizi
dünyanın en önemli transit merkezlerinden biri haline getireceğiz. Demir
yollarında hızlı tren hatlarını süratle tamamlayarak milletimizin hizmetine
sunacağız. Demiryolu ağımızı 25 bin kilometreye, hızlı tren hatlarımızın
uzunluğunu 13 bin kilometreye çıkartacağız. Özel sektörü, demiryolu
taşımacılığında da etkin olmaya teşvik edeceğiz."
Kent içi ulaşımda yerel yönetimlerin, raylı sistemleri
daha fazla kullanacağını söyleyen Erdoğan, İstanbul ile birlikte 9 yeni hava
limanını daha hizmete alacaklarını belirtti.
Erdoğan, 2020 ve 2021 yıllarında iki yeni uyduyu uzaya
göndererek bu alandaki Türkiye'nin yerinin perçinleneceğini ifade etti.
Haberleşme alt yapısını geliştireceklerinin altını çizen
Erdoğan, genişbant abone sayısını 90 milyona, fiber abone sayısını 10 milyona
ulaştıracaklarını aktardı.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK
VE YEREL YÖNETİMLER BÖLÜMÜ
Seçim beyannamesinin yedinci başlığının "çevre,
şehircilik ve yerel yönetimler" olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şunları söyledi:
"Sürdürülebilir, kapsayıcı ve dengeli kalkınma
yaklaşımımız çerçevesinde ülkemizin her ferdini ve bölgesini kuşatacak bir
vizyonu, hep birlikte hayata geçireceğiz. Çevre sorunlarına ve iklim
değişikliğine karşı alınacak tedbirleri, uygulamayı gelecek nesillere karşı
sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz. Başlattığımız sıfır atık
projesiyle dünya çapında bir model ortaya koymayı amaçlıyoruz. Atık su arıtma
ve entegre katı atık yönetimi hizmetlerinin 2023 yılına kadar şehirlerde
yaşayan tüm vatandaşlarımıza ulaşmasını sağlayacak, bu alt yapıyı
kuracağız."
Recep Tayyip Erdoğan, ülke çapında korunan alanları 653'e
çıkartacaklarını ve buralarda kurulacak alt yapı ve verilecek hizmetlerle 135
milyon ziyaretçiyi ağırlayacaklarını bildirdi.
"ORMAN
ALANLARIMIZIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ 233 MİLYON DEKARA ÇIKARTACAĞIZ"
ÇED süreçlerinin daha etkin uygulanmasını temin
edeceklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Su havzalarının
tamamını koruma altına alacak, 'Bütüncül Su Kaynakları Yönetimi Modeli'ne
geçeceğiz. Taşkın koruma tesislerimizin sayısını iki katından fazla artırarak
10 bine çıkartacağız. Melen ve Yeşilçay projeleriyle, İstanbul'un Gerede
projesiyle, Ankara'nın Güzbağ projesiyle, Gaziantep'in içme suyu sorunlarını
çözeceğiz. Ergene Havzası Eylem Planı'nı kararlılıkla uygulayacağız. Orman
alanlarımızın büyüklüğünü, ülkemizin üçte birine yakınını kapsayacak şekilde
233 milyon dekara çıkartacağız."
Şehircilik konusunda çok önemli atılımlar
gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, tarihten aldıkları ilhamla, insanın
aynası olarak gördükleri şehirleri karakter sahibi mekanlarla estetik, huzurlu
ve güvenli hayat alanları haline dönüştürmekte kararlı olduklarının altını
çizdi.
Erdoğan, şehir ve şehir yönetimini, birbirini tamamlayıcı
unsurlar olarak gördüklerine işaret ederek, "Bunun için insanı merkeze
alan kültürün, sanatın, yeşilin vazgeçilmez parçaları olduğu şehirler kurmak ve
yaşatmak istiyoruz. İstanbul başta olmak üzere marka değeri yüksek
şehirlerimizi küresel düzeyde cazibe merkezleri haline dönüştüreceğiz."
dedi.
"YEREL
YÖNETİMLERİN ALT YAPI PROJELERİNE DAHA FAZLA KAYNAK SAĞLAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uygun şekilde
kapsamlı bir yerel yönetim reformu gerçekleştirerek belediyelerin icrai gücünü
artıracaklarını belirten Erdoğan, belediye meclislerinin denetim yetkisini
artırarak, katılımcılığı ve hesap verilebilirliği güçlendireceklerini dile
getirdi.
Büyükşehir belediyelerinde akıllı kent uygulamalarını
destekleyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Yerel yönetimlerin alt yapı
projelerine daha fazla kaynak sağlayacağız. Geçmişte gecekondulaşma ve çarpık
yapılaşma sebebiyle sıkıntılar yaşayan şehirlerimizi kentsel dönüşüm
projeleriyle yaşanabilir yerler haline getirmeyi sürdüreceğiz." diye
konuştu.
DIŞ POLİTİKA VE
MİLLİ GÜVENLİK BÖLÜMÜ
Seçim beyannamesinin sekizinci ve son başlığını "dış
politika ve milli güvenlik" konusunun oluşturduğunu aktaran Erdoğan, dış
politikada hakkaniyet eksenli yaklaşımlarını devam ettireceklerini söyledi.
Erdoğan, "Bağımsız ve inisiyatif alan dış politika
uygulamalarımızla öncü bir ülke haline getirdiğimiz Türkiye'yi, bölgesel ve
küresel düzeyde daha da güçlendireceğiz." dedi.
Bölgenin demokrasiye ve insan haklarına saygılı,
istikrarlı yönetimlere kavuşması için çalışmayı sürdüreceklerini belirten
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm
uluslararası platformlarda insanlığın vicdanı, mazlumların sesi olduk, olmaya
devam edeceğiz. Dünya beşten büyüktür çağrımızı her platformda tekrarlayacağız.
Dış politikada elde ettiğimiz kazanımların ticaret ve yatırım olarak ülkemize
dönmesine yönelik çalışmalara ağırlık vereceğiz. Boşuna 'one minute' demedik,
boşuna 'dünya beşten büyüktür' demedik. İşte bunlar bizim dış politikamızın
eksenini oluşturdu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili ve çok taraflı iş birliğini
geliştirerek dünyanın her yerinde Türkiye'nin daha etkin temsilini
sağlayacaklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Stratejik bir hedef olarak gördüğümüz AB üyeliği
için kazan kazan esasına göre süreci işletmekten vazgeçmeyeceğiz. Amerika ile
yaşadığımız sorunları aşarak müttefiklik ruhuna uygun bir ilişki tesis etmenin
yollarını arayacağız. Rusya ile gayet iyi bir zemine oturan ilişkilerimizi daha
da geliştireceğiz. Balkan ülkeleriyle tarihi birlikteliğimizden aldığımız güçle
daha yakın ilişkiler sürmeye devam edeceğiz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü
savunmayı sürdürecek, Kırım'ın asli halkı olan Tatar Türklerinin güvenlik ve
refahının teminini önceliğimiz olarak koruyacağız."
"KKTC'Yİ
SİYASİ VE EKONOMİK OLARAK DESTEKLECEĞİZ"
Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni, siyasi ve
ekonomik olarak destekleyeceklerini, Ada'da adil bir çözüme ulaşılması için
çaba göstermeye devam edeceklerini belirtti.
Orta Asya ülkeleriyle giderek gelişen ilişkilerini
siyasi, kültürel, ekonomik olarak daha ileri boyutlara ulaştıracaklarını
vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle
ilişkilerimizi derinleştirecek, halklarımız arasındaki kültürel ve beşeri
ilişkileri sürdüreceğiz. Filistin halkı kendi özgür vatanlarına kavuşana, ilk
kıblemiz Kudüs, barışa ve huzura erişene kadar çaba göstermeye devam
edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye topraklarının tüm teröristlerinden arındırılıncaya
kadar bu ülkedeki faaliyetlerin artarak devam edeceğini belirten Erdoğan,
"Kuzey Suriye'yi teröristlerden temizleyeceğiz ve oranın halkı
topraklarına dönecek. Ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin, güvenliğini
sağladığımız bölgelere dönüşlerini teşvik edeceğiz." bilgisini verdi.
Dünyanın geleceği olarak gördükleri Afrika'da her alanda
daha etkin şekilde yer almak için çaba göstereceklerini ifade eden Erdoğan,
G20, İslam İşbirliği Teşkilatı, D8, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü gibi
oluşumları da en etkin şekilde kullanmakta kararlı olduklarını vurguladı.
Yurt dışında yaşayan milyonlarca vatandaşın haklarını
korumak için gerekli tedbirleri alamaya devam edeceklerini bildiren Erdoğan,
"Bosna Hersek'te, Avrupa'nın dört bir yanından gelen kardeşlerimizle orada
nasıl bütünleştiğimizi herhalde televizyonlardan izlediniz." dedi.
Erdoğan, hiçbir ayrım yapmaksızın bütün terör
örgütleriyle mücadelenin sürdürüleceğini belirterek, terör örgütlerinin ülkeyi
hedef alan saldırıları yanında, propaganda ve finans kaynaklarının kesilmesine
yönelik tedbirleri de yaygınlaştıracaklarını vurguladı.
"YENİ DÖNEME
YEPYENİ BİR ANLAYIŞLA BAŞLIYORUZ"
"Polis, öğretmen, hemşire, din görevlisi ve diğer
idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600'e çıkaracağız." diyen
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Buradaki adaletsizliği bu vesileyle inşallah
gidermiş oluyoruz. Böylece ülkeleri ve milletleri için fedakarca çalışan bu
kamu görevlilerimizin emekliliklerinde de verdikleri hizmetlerin karşılığını
alabilmelerini temin ediyoruz. Türkiye'yi büyütürken, tüm kesimlerin hak
ettikleri refaha ulaşmalarını sağlamakta kararlıyız. Yeni döneme yepyeni bir
anlayışla başlıyoruz. Çünkü, vakit birlik vakti."
"Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'nin şahlanacağını"
söyleyen Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye'ye en büyük yatırımları yapan, en önemli
projeleri kazandıran parti olduğunu vurguladı.
İstanbul Taksim Meydanı'nda birincil olarak opera binası
ve çok amaçlı kullanılabilecek Atatürk Kültür Merkezi Projesi'nin gelecek yıl
hizmete açılacağını duyuran Erdoğan, bu yapının İstanbul'un en önemli
değerlerinden biri olacağını ifade etti.
Ankara'da Hipodromun olduğu alanda Türkiye Uygarlıklar
Müzesi adıyla ülkenin her köşesinden eserlerin yer alacağı dev bir külliyenin
kurulacağını bildiren Erdoğan, dijital kültür arşivinin de oluşturulacağını
kaydetti.
Erdoğan, Yassıada'yı, "yaslı ada" olmaktan çıkartıp,
Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline dönüştürdüklerini dile getirerek, inşaat
çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Sağlıkta yerli aşı üretimi, yerli plazma üretimi gibi
stratejik öneme haiz projeleri birer birer uygulamaya alacaklarını vurgulayan
Erdoğan, savunma sanayisinde başlattıkları ve çalışma aşamalarına getirdikleri
projeleri tamamlamakla kalmayacaklarını, sürekli daha ileriye taşıyacaklarını
söyledi.
Erdoğan, karada, havada ve denizde kendi kendine yeten
bir ülke olmanın yanında önemli bir ihracatçı haline gelene kadar savunma
sanayi projelerini geliştirmeyi de sürdüreceklerini vurguladı.
Erdoğan, yerli otomobilin üretimiyle ilgili projenin
hızla ilerlediğini, imzaların atıldığını, çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
"Yerli otomobilimizi yapacağız" diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, prototipi gelecek yıl tamamlamayı ve 2021'de ticari
üretime geçmeyi planladıklarını belirtti.
Otoyolların bir bölümünün inşasına başlandığını, bir
bölümüne ise yakında başlanacağını açıklayan Erdoğan, "İstanbul-İzmir
Otoyolu'nun tamamını önümüzdeki yıl sonuna kadar hizmete açıyoruz." diye
konuştu.
Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu'nun büyük bölümünün
gelecek yıl tamamlanacağına dikkati çekerek, "29 Ekim'de İstanbul'daki
üçüncü havalimanını açıyoruz." ifadesini kullandı.
1915 Çanakkale Köprüsü'nün içinde yer aldığı
Tekirdağ-Balıkesir Otoyolu'nun 2022'ye kadar bitirileceğini, Ankara-Niğde
Otoyolu'nun inşası bittiğinde Edirne'den Şanlıurfa'ya kadar kesintisiz otoyol
ulaşımının sağlanacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Menemen-Çandarlı
Otoyolu'nun yapımına başlandığını, Mersin-Taşucu Otoyolu'nun ihalesinin birkaç
ay içinde yapılacağını kaydetti.
Erdoğan, Ankara-Delice, Burdur-Alanya, Denizli-Antalya,
Ankara-Sivrihisar otoyollarının 2023 perspektifi kapsamındaki projelerden
olduğunu belirterek, "Ovit Tüneli'ni bu yıl, Zigana Tüneli'ni önümüzdeki
yıl tamamlamayı hedefliyoruz. Cizre ile Şırnak'ı birbirine bağlayan Cudi
Tünelleri beton kaplama aşamasına geldi. İnşallah yakında onları da hizmete
açacağız." dedi.
Mersin-Antalya arasındaki 34 tünelden 15'inin
tamamlandığını, Ordu Çevre Yolu'ndaki dört tünelden ikisinin bittiğini,
Zara-Suşehri arasındaki Geminbeli Tüneli'nin gelecek sene hizmete açılacağını
ifade eden Erdoğan, Şebinkarahisar-Giresun arasındaki Eğribel Tüneli'nde ışığın
görüldüğünü, kazı ve destek çalışmalarının sürdüğünü aktardı.
KANAL İSTANBUL
PROJESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum-Bayburt arasındaki Kop
Tüneli'nde ışığın gelecek yıl görüleceğini, çok sayıda tünelin inşasının
sürdüğünü dile getirerek, dünyada ilk olma özelliğine sahip denizin altından üç
katlı büyük İstanbul Tüneli'ne ilişkin de bilgi verdi.
Dünya çapında dev bir proje olarak nitelendirdiği Kanal
İstanbul projesinin startını yeni dönemde vereceklerini ifade eden Erdoğan,
Karadeniz ve Marmara'yı yaklaşık 45 kilometrelik kanalla birbirine bağlayacak
projenin, tüm bölgenin ekonomisini, sosyal ve kültürel hayatını değiştirecek
nitelikte olduğunu söyledi. Projenin finansman modeline yönelik de önemli
görüşmeleri gerçekleştirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"İnşallah çok yakında bu projeyi ihaleye çıkartacağız." diye konuştu.
Önemli ulaşım projeleri arasında hızlı tren hatlarının da
yer aldığın işaret eden Erdoğan, hizmette olan Ankara, İstanbul, Eskişehir,
Konya hatlarına ilaveten İzmir, Mersin, Sivas, Kayseri, Bursa hatlarındaki
çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Erdoğan, 2023 perspektifinde Erzurum'dan Samsun'a,
Malatya'ya kadar birçok şehrin hızlı tren konforuyla tanıştırılacağını
belirterek, "İstanbul'da inşası bitmek üzere olan yeni havalimanımız,
Türkiye'nin prestij eserlerinden biridir." dedi.
Rize-Artvin, Bayburt-Gümüşhane, Yozgat, Karaman, Tokat,
Çeşme-Alaçatı, Batı Antalya havalimanlarının da birkaç sene içinde
tamamlanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filyos, Çandarlı ve Mersin
limanlarının deniz ticaretine yeni nefesler kazandıracağını kaydetti.
Ankara şehir içi ulaşım hatlarının genişletileceğine
dikkati çekerek, bu kapsamdaki çalışmalara ilişkin bilgi veren Erdoğan,
İzmir'deki Körfez Geçiş projesiyle kuzeyden gelen trafiğin doğrudan güneye
akmasını sağlayacaklarını söyledi. İzmir ve İstanbul'da yapılacak ulaşım çalışmalarına
ilişkin projeleri de anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya, Gaziantep, Erzurum,
Erzincan ve Kayseri'de birkaç sene içinde raylı sistemlerin hizmete alınacağını
bildirdi.
TARIM PROJELERİ
Tarım alanında Silvan Barajı ve bağlantılarının 235 bin hektarı
sulayacağını, 200 bin kişiye de istihdam sağlanacağını anlatan Erdoğan, Suruç
Ovası Sulaması projesinin 56 kilometrelik kısmının bittiğini, kalan bölümün
2022'ye kadar tamamlanacağını kaydetti.
Aşağı Fırat projesi ile 216 bin hektar alanın, Kralkızı-Dicle
projesiyle 115 bin hektar alanın sulanacağını, Bozova Sulaması projesinde 28
bin hektarın sulamaya hazır hale geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"Bugüne kadar 6 milyon hektarın üzerinde alanı toplulaştırarak, tarımda
verimi artırdık. Bu yıl da 800 bin hektar alanı toplulaştırıyoruz." dedi.
Enerji alanında Ilısu Barajı ve HES Projesi'ni dev bir
proje olarak nitelendiren Erdoğan, "Bu yıl su tutmaya önümüzdeki yıl
elektrik üretmeye başlayacağımız bu projenin maliyeti yaklaşık 9 milyar
liradır." diye konuştu.
Yusufeli Barajı ve HES Projesi'nde 2020'de su
tutulacağını dile getiren Erdoğan, "Bölgemizdeki en önemli doğal gaz boru
hatlarından biri olan Azerbaycan ile hayata geçirdiğimiz TANAP'ın açılışını
inşallah 12 Haziran'da yapıyoruz. Bu hattan ilk etapta yılda 2 milyar
metreküple başlayacak gaz akışı 31 milyar metreküpe kadar çıkabilecektir."
ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen
AK Parti Seçim Beyannamesi ve Aday Tanıtım Toplantısı'ndaki konuşmasında, Rusya
ile yürüttükleri Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı projesinde önümüzdeki yıl gaz
akışının başlamasını beklediklerini aktardı.
Tuz Gölü'nde ve Kuzey Marmara'da iki büyük doğalgaz
yeraltı depolama tesisi yaptıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin Akkuyu'da
Türkiye'nin ilk nükleer enerji santralinin inşasının sürdüğünü belirtti.
Türkiye için büyük öneme sahip bu santralın ilk ünitesini
2023'te devreye almayı planladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Sinop'taki
nükleer güç santralı ile ilgili çalışmalar sürüyor. Güneş ve rüzgar enerjisi
konusunda çok önemli çalışmalar başlattık, bunları geliştirerek devam
ettireceğiz." dedi.
Büyükşehirlerin içme suyu ihtiyaçları için pek çok
projeyi hayata geçirdiklerini ve halen devam edenlerin bulunduğunu anlatan
Erdoğan, hiçbir büyükşehirin içme suyu sıkıntısı çekme ihtimali kalmayana kadar
bu çalışmaları sürdüreceklerini bildirdi.
Çevre alanında da çok önemli projeleri bulunduğunu
vurgulayan Erdoğan, Ergene Havzası'ndaki sanayi tesislerini ve organize sanayi
bölgelerini aynı çatı altında toplayacaklarını açıkladı.
Erdoğan, "Bunların atık sularını çevreye zarar
vermeyecek şekilde bertaraf edecek tesisin inşasına başladık. Tesisin Çerkezköy
bölümünü bu yıl, Ergene hattını önümüzdeki yıl tamamlamayı planlıyoruz. Nüfusu
25 binin altındaki yerleşim yerlerinin içme suyu ve kanalizasyon projelerine
yüzde 50 hibe vermeye devam edeceğiz. Katı atıklar için de benzer bir destek
sağlayacağız." diye konuştu.
MİLLET BAHÇELERİ
PROJESİ
Erdoğan, "İstanbul başta olmak üzere, özellikle
merkezi bölgelerde eski statlar, yeni statlar yapıyoruz ya eski statları Millet
Bahçeleri'ne dönüştürüyoruz. Bunların da en önemlisi yeni yerine 29 Ekim'de
taşınacak olan Atatürk Havalimanı'nın tamamında kuracağımız Millet
Bahçesi'dir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Artık
orası havalimanı olmaktan çıkacak, orayı aynen bir Central Park, bir Hyde Park
gibi bu hale dönüştüreceğiz ve onların hepsinden daha büyük olacak. Onların 3
katı büyüklükte olacak. Yaparsa AK Parti yapar. Laf ola beri gele değil,
icraat. Ayrıca, Başakşehir, Maslak, Pendik, Bakırköy'de de bunlara ilaveten
yapılacak millet bahçelerimiz var. İstanbul'un farklı bölgelerinde 30 tane daha
yeşil alan tesis ediyoruz. Ankara'da mevcut AKM alanını, İzmir'de değişen
statların yerine bu tür parklar yapacağız. Eskişehir'de eski stadı, artık orayı
da bir Millet Bahçesi yapıyoruz. Bursa'da eski stadın yerine, Trabzon'da eski Avni Aker Stadı'nın yerine
orda da yine bir Millet Bahçesi yapıyoruz. Gaziantep'te, Adana'da, Mersin'de,
Samsun'da, Malatya'da eski statların yerlerini Millet Bahçeleri haline
çeviriyoruz. Şimdi soruyorum kimmiş çevreci? Bugüne kadar milyarlarca fidan
diken bir iktidarız biz. Şimdi bunu çok daha farklı bir döneme
getiriyoruz."
"AK PARTİ'NİN
EN BÜYÜK GÜCÜ MİLLETİYLE OLAN BAĞI"
Ar-Ge'den haberleşmeye, bölgesel ve kırsal kalkınmadan
sosyal destek programlarına kadar daha çok sayıda projeleri olduğunu kaydeden
Erdoğan, anlattıklarının ise özetin özeti mahiyetinde olduğunu vurguladı.
Beyannamenin 360 sayfalık kitap halinde dağıtılacağını ve
tüm detayların orada yer alacağını belirten Erdoğan, "Sizlerden bu
perspektifi öncelikle çok iyi hazmetmenizi ve seçim çevrenizdeki
vatandaşlarımıza çok iyi anlatmanızı istiyorum. AK Parti'nin en büyük gücü
milletiyle olan bağı ve elbette bunun bir parçası olan ülkesine yaptığı
hizmetlerdir. Hizmet siyasetinde bizimle yarışabilecek hiçbir parti yoktur.
Varsın diğer adaylar, partiler, yalanla, iftirayla, kavgayla vakit geçirsin.
Siz yaptıklarımızı, yapacaklarımızı milletimize anlattın." diye konuştu.
AK Parti adayı olmanın büyük sorumluluk gerektirdiğine
işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti milletvekili adaylarının duruşu,
bakışı, anlayışı, aşkı ve davası olan insanlar olduğuna vurgu yaptı.
Erdoğan, şunları kaydetti: "Unutmayınız sizler aynı
zamanda bir büyük medeniyet davasının temsilcisisiniz. Biz millet olarak bu
topraklarda hep güzel başlangıçlar yaptık. İznik'te Selçuklu'yla, Söğüt'te
Osmanlı'yla, Ankara'da cumhuriyetle güzel bir başlangıç yaptık. 1950'de çok
partili hayata geçerek güzel bir demokrasi başlangıcı yaptık. 16 yıl önce AK
Parti ile demokrasi ve kalkınma yolunda güzel bir başlangıç yaptık. 15
Temmuz'la milletimizle istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkma konusunda
güzel bir başlangıç yaptık. Şimdi de 24 Haziran'a yeni yönetim sistemimizle
güzel bir başlangıç yapmaya hazırlanıyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
'Güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye' diyerek milletimizin takdirine
sunduğumuz seçim beyannamemizin hayırlara vesile olmasını Rabbim'den temenni
ediyorum. Vakit birlik, vakit Türkiye vaktidir. Erdem, irade ve cesaretle
Türkiye şahlanacak."
Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 360
sayfalık seçim beyannamesini 1 saat 28 dakika süren konuşmasıyla açıkladı.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından seçim kampanyası
kapsamında hazırlanan "Erdoğan Marşı" isimli yeni şarkı salondakilere
dinletildi. Seçim şarkısına, sahnede bulunan Erdoğan'ın da alkışla eşlik ettiği
görüldü.
Ardından aday tanıtımına geçildi. AK Parti milletvekili
adaylarının isimleri şehirlere göre okundu. İsmi okunan milletvekili adayları
Erdoğan'ın bulunduğu platforma gelerek, birlikte fotoğraf çektirdi.
Adayların isimleri, fotoğraflarıyla platformun arkasına
kurulan ekrana yansıtıldı.
YORUMLAR