Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 24 Haziran'da
yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimine ilişkin,
"Seçimde aday olacak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından herhangi bir
kişinin aynı gün, aynı anda yapılacak seçimlerden ikisine de aynı anda aday
olması söz konusu değil. Yani hem milletvekilliğine, parlamento üyeliğine hem
de cumhurbaşkanlığına aday olması söz konusu değil." dedi.
Yazıcı, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın
toplantısında, Uyum Komisyonu Toplantısı'nın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında başladığını, AK Parti Genel
Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında sona erdiğini belirtti.
AK Parti ve MHP'nin seçimlerin 24 Haziran'da yapılmasına ilişkin
TBMM'ye sunduğu önergenin komisyonda görüşüldüğünü ifade eden Yazıcı, önergenin
yarın TBMM'de görüşülerek kabul edileceğini söyledi.
Yazıcı, seçimlerin yaklaşmasıyla uyum kısmıyla ilgili
önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini, 5 ayrı kmisyon başkanının yapılan çalışmalara ilişkin sunumlar yaptığını
belirtti.
Toplantının büyük çoğunluğunun yürütmenin
yapılandırılması alanına ayrıldığını aktaran Yazıcı, şöyle devam etti:
"Bu alanda yapacağımız çalışmaların seçimlere kadar
yapılacak kısmı, seçimlerden hemen sonra yapılacak kısmı var ve daha sonraki
süreçlerde devam edecek kısmı var. Alan dinamik bir alan. Belli bir zaman
diliminde yürütmeyle ilgili çalışmaları yapıp, bitirip bir şey kalmadı
diyeceğimiz bir alan değil. Seçimlere kadar yapacağımız çalışmaların özü bir
anlamda alan temizliği yapmak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi
sağlayacak, Cumhurbaşkanının Anayasa'da kendisine verilmiş kararnameyle
düzenleme alanıyla ilgili hukuksal sorunlara yol açmadan, rahat çalışmasını
sağlayacak alan temizliği yapacağız. Kanunlar çatışması olmasın, Anayasal
normlar arasında bir ihtilaf zuhur etmesin amacıyla. Bu alandaki
düzenlemelerin, Anayasa'nın 91. maddesi gereği bir yetki kanununu Meclisten
geçirmek suretiyle yapılmasının daha doğru olduğunu değerlendiriyoruz."
Yazıcı, siyasi partiler ve seçim mevzuatına ilişkin AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun'un bir sunum yaptığını belirtti.
Anayasa değişikliğinde, cumhurbaşkanlığına aday olabilmek
için 100 bin seçmenin teklifi düzenlemesinin yer aldığını anlatan Yazıcı,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"En az 100 bin seçmenin cumhurbaşkanlığı adaylığı
için başvurduğu kişileri Yüksek Seçim Kurulu ilan edecek. Seçim kurullarına başvurmak
suretiyle kimlikleriyle birlikte kimi aday göstermek isterlerse o konuda
beyanda bulunacak. Bu seçimde aday olacak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından
herhangi bir kişinin aynı gün, aynı anda yapılacak seçimlerden ikisine de aynı
anda aday olması söz konusu değil. Yani hem milletvekilliğine, parlamento
üyeliğine hem de cumhurbaşkanlığına aday olması söz konusu değil. Bu, işin
doğasına da uygun değil. Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı seçilen kişinin Meclis
üyesi olması halinde üyelikten istifa etmesi zorunlu hale getiriyor."
Yazıcı, 8-10 maddeden ibaret olan paketin önümüzdeki
hafta Mecliste görüşülüp yasalaşmasının sağlanacağını dile getirdi.
Partinin yetkilendirdiği kişilerin Meclise sunulacak
paketi önce MHP ile kurdukları Milli İttifak Komisyonunda görüşeceklerini
vurgulayan Yazıcı, paketin, son şekli verildikten sonra TBMM'ye sunulacağını
aktardı.
100 bin imza düzenlemesi
Bir gazetecinin seçim pusulalarında nasıl bir yöntem
kullanılacağını sorması üzerine Yazıcı, bu konunun henüz netleşmediğini ifade
etti.
"Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imza
düzenlemesinde sorumlu YSK mı olacak?" sorusuna Yazıcı, "YSK'ya
başvuracaklar çünkü onların seçmen olması şartı var. Bir kişi, bir adaya oy
verebiliyor. Bununla ilgili kontrol ve denetimi de seçim kurulları yapacak.
Zannediyorum YSK'nın buna ilişkin bir altyapı yazılımı var. Bu, denetimi
sağlayacak. Vatandaşlar il ve ilçe seçim kurullarına başvurmak suretiyle
yapacaklar ama daha çok ilçe seçim kurulları. Çünkü seçmen kütükleri orada
bulunuyor." cevabını verdi.
Yetki kanunu
Hayati Yazıcı, "Başbakan, ana muhalefet gibi
kavramların kaldırılmasıyla ilgili bir düzenleme söz konusu paketin içinde mi
yoksa sonra mı yapılacak?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Yeni dönemde birçok kanunla bazı kavramlar devre
dışı kalacak. Bakanlar Kurulu olmayacak. Bakanlar Kurulu atfı varsa o
olmayacak. Başbakan olmayacağı için 'başbakan' diye kanunlarda tanımlanan
yerler varsa bunlar olmayacak. O alanlara ilişkin temizleme, sisteme uyumlu
getirme Meclisten geçireceğimiz bir yetki kanunu çerçevesinde çıkartılacak
kanun hükmünde kararnameyle olacak. Belli alanlar kanun hükmünde kararname ile
düzenlenemez. Olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi ile sözünü ettiğim
kanun hükmünde kararnameyi asla karıştırmayın. Anayasa'nın 91. maddesi ile
tanımlanan yetki kanununa dayalı yapılacak KHK ile düzenlemelerin alanı Anayasa
ile tanımlanmış. Temel hak ve özgürlükler, siyasi haklar ve ödevler gibi
alanlar bu kanun hükmünde kararname ile düzenlenemez. Önümüzdeki hafta Meclis'e
sunulacak mini paketle ilgili alanlar kanun hükmünde kararname ile
düzenlenemez. Onun için kanunla düzenlenmesini hedefliyoruz."
Yazıcı, KHK'nin ne zaman düzenleneceğine ilişkin soru
üzerine, "Meclis çalışması devam edene kadar yetki kanunu çıkar. 24
Haziran'a kadar da KHK ile düzenleme yapma imkanımız var. O zamana kadar mevcut
mevzuat işlerliliğini devam ettirecek." ifadesini kullandı.
Bürokrasinin yapısının düzenlenmesine ilişkin soru
üzerine Yazıcı, "Buna ilişkin bir düzenlememiz yok. Üst düzey yöneticiler
için var. Anayasa'da cumhurbaşkanına tanınan yetkiler var. Anayasa'nın 104 ve
106. maddeleri ile ek 21. maddesi Cumhurbaşkanına kararname ile düzenleme
yetkisi vermiş. Cumhurbaşkanı, bakanlıkların yapısı görev alanları ve
fonksiyonlarına ilişkin düzenlemeyi kararname ile yapar. Biz o düzenlemeleri
yapacak alan temizliği yapacağız." değerlendirmesinde bulundu..
YORUMLAR