Zaman kaybında ise her dakikada iki milyon, bir saat
içinde ise 120 milyon beyin hücresini kaybedebileceğimizin altını çizen Romatem
Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Güzelcik, “İlk 4 buçuk saat altın
değerinde. Bu süre içerisinde hastaneye
başvurulduğu takdirde hastaya damar yolundan pıhtı eritici ilaçlar verilirken
böylece beyindeki hasar azalabilir. Dünyada her 3 dakikada biri bu sorunu
yaşarken risk faktörlerinin azaltılması ile yüzde 80 oranında önleyebiliriz.”
ifadelerini kullandı.
Beyin yüksek performans da çalışan bir organ olduğu için
fazla miktarda oksijene ihtiyaç duymaktadır. Öyle ki kandaki tüm oksijenin
yüzde 20’sini tek başına beyin kullanır. Bu yüzden beyne giden kan akışının
kesintiye uğraması kesintinin süresine de bağlı olmak üzere beyinde az ya da
çok kalıcı ya da geçici hasar oluşturur. O yüzden hayati bir öneme sahip olan
“inme” rahatsızlığında acil müdahale büyük önem taşıyor. Bu kapsamda
farkındalık yaratmak için 29 Ekim Dünya İnme günü olarak kabul edilmiştir.
ÖNLENEBİLİR BİR
DURUM
Dünyada her yıl 15 milyon insan felç geçirirken, 6
milyondan fazla insan da bu yüzden hayatını kaybediyor. İnmeye erken müdahale
hayat kurtardığı gibi sakatlığı da azalttığını ve bundan dolayı inmeyi erken
tanımanın çok önemli olduğuna değinen Romatem Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr.
Metin Güzelcik, “İnmenin belirtileri tutulan beyin bölgesine ve hasarın
derecesine göre değişir. Beynin ön bölgesini tutmuşsa kişilik değişiklikleri
görülürken arka kısmını tutmuşsa görme problemleri oluşur. Ancak en sık
gördüğümüz beynin orta kısımlarının tutulduğu ve vücudun bir tarafında kuvvet
kaybı ile karşımıza çıkan tablodur. Konuşmada bozulma, kol ve bacakta kuvvet
kaybı ya da uyuşma, görme, yutkunma problemleri hatta baş dönmesi gibi bulgular
aksi ispat edilene inme kabul edilmeli en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı.
Bu bulgular gelip geçici olabildiği gibi bazen 10-15 dakika hatta 24 saat bile
sürer, geçer. Biz bu tabloya geçici iskemik atak (TİA) diyoruz. Geçici iskemik
atakların yaklaşık yüzde 10’unda ilk hafta içerisinde kalıcı inme gelişir. Bu
yüzden bu bulguları hisseden bir kişinin hemen tıbbi yardım alması gerekiyor
“dedi.
HİPERTANSİYON İNME
RİSKİNİ 4 KAT ARTTIRIYOR
Dr.Güzelcik, sözlerini şöyle sürdürdü: “ İnme bir damar
hastalığıdır. Tüm damar hastalıklarında geçerli olan risk faktörleri inme
içinde geçerlidir. Ve bu risk faktörlerinin birçoğu önlenebilir risk
faktörleridir. Bunların başında kontrolsüz hipertansiyon gelmektedir. Hipertansiyon
inme riskinizi dört katına varan değerlerde artırabilir. Bunun yanında sigara
içmek, kontrolsüz şeker hastalığı, hiperlipidemi, obezite-sedanter yaşam ve az
sıvı alımı da inme riskini arttırır. İnme ileri yaş grubu hastalığıdır.
Genellikle 60 yaş üstünde görülür. Ancak kalp kapağı problemi, kalp ritim
bozukluğu ve kan pıhtılaşma sorunu olan gençlerde de inme görüle bilinir. İnme
geçirdikten sonra en kısa zaman da hatta yoğun bakımda fizik tedavi
rehabilitasyon programı başlatılmalıdır. Çünkü erken rehabilitasyon beyin
hücrelerini aktivite ederek kaybolan fonksiyonun kısa zamanda geri
kazanılmasını sağlıyor.”
YORUMLAR