Belirli kriterler çerçevesinde uygulanacak olan check-up
programları ile damar hastalıklarının henüz oluşmadan veya başlangıç
safhalarında yakalanması mümkün olabiliyor. Bu sayede hastalığın oluşumu ve
ilerlemesi kontrol altına alınabilirken oluşturacağı şikayetler de başlamadan
önlenebiliyor.
Damar check-up’ı programlarını atardamar ve toplardamar
alt başlıklarında toplamak gerektiğinin altını çizen Acıbadem Fulya Hastanesi
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Atardamarlar için
uygulanacak check-up programı için, koroner arter hastalığında uygulanan
programlarla benzer bir süreç takip edilebilir. Ailede herhangi bir atardamar
hastalığı (koroner arter, şah damar, periferik arter vs.) bulunmayan ve hiçbir şikâyeti
bulunmayan bireylerde 50 yaşından itibaren yıllık damar cerrahisi muayenesi
uygundur. Eğer bu muayenelerde ve yapılan tetkiklerde gerek görülürse ileri
teşhis yöntemlerine başvurulabilir. Ailesinde herhangi bir atardamar hastalığı
bulunan kişilerin yıllık check-up programına 40 yaşında başlaması uygun
olacaktır. Bununla birlikte sigara ve alkol tüketen, hareketsiz, şişman ve
stresli kişilerin; şeker hastalığı, hipertansiyon veya kolesterol yüksekliği
bulunanların da şikâyetleri olmasa dahi 40 yaşından itibaren atardamar
hastalıkları açısından yıllık check-up yaptırmaları uygundur. Bunlar haricinde
kaç yaşında olursa olsun, atardamar hastalığının varlığını düşündürecek şikâyeti
olanların mutlaka bir damar cerrahına başvurmaları gerektiğini de hatırlatmak
isterim.
Gelelim toplardamar hastalıklarına. Toplardamar
hastalıklarında aile öyküsü ve genetik faktörler oldukça önemlidir. Genellikler
20li yaşlarda başlayan hastalık 30lu yaşların sonunda veya 40lı yaşların
başında ciddi bulgular vermeye başlar. Kadınlarda araya giren gebelikler ve
doğumlar bu süreçleri hızlandırabilir. Bu nedenle ailesinde varis öyküsü olan
kadınların gebelik planlamalarından önce toplardamarlar açısından muayene
olmaları, gelişebilecek sorunları erken saptamak açısından önemlidir. Bununla
birlikte yaşı kaç olursa olsun aile öyküsü bulunan; bacaklarında ağrı, şişlik,
kaşıntı, dolgunluk, huzursuzluk gibi şikayetleri bulunan, uzun süreler oturarak
veya ayakta durarak çalışan (öğretmen, bankacı, hostes vs.); bacaklarında
ciltten kabarık, varisleşmiş damarlar bulunan; hayatının herhangi bir evresinde
derin ven trombozu geçirmiş, toplardamarlarla ilgili bilinen anatomik
varyasyonları olan kişilerin mutlaka bir damar cerrahına muayene olması ve
hekiminin tavsiyesi doğrultusunda düzenli kontrollere devam etmesi
gerekmektedir” dedi.
YORUMLAR