Alman Alzheimer Akademi Başkanı Mefküre Ülker, yaşlanmayla
beraber beynin bilişsel fonksiyonlarında yavaşlama görülebileceğini, bu sebeple
unutkanlık ve konsantrasyon eksikliği yaşamanın normal olduğunu, ancak bu doğal
sürecin ardına gizlenmiş demans hastalığına da dikkat edilmesi gerektiğini
söyledi.
Şu anda Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 300 bin demans
hastası olduğuna dikkat çeken Ülker, 2050 yılına gelindiğinde bu sayının
ortalama iki katına çıkacağını söyleyerek erken tanının yanı sıra hastalık teşhisini
kabul edip profesyonel yardım almanın büyük önem taşıdığını ifade etti.
‘’Unutkanlık veya
yaşlılık semptomu şüphesinde muhakkak doktora gidin’’
Günlük yaşamda isimleri, randevuları ya da olayları
unutmanın normal olduğuna, ancak yaşın ilerlemesiyle beraber bu durumun sık sık
tekrarlanması halinde demans şüphesinin oluşabileceğine vurgu yapan Ülker, ‘’
Son zamanlarda meydana gelmiş olayları unutmak, eşyaların yerlerinin
karıştırılması, tanıdık ortamlarda oryantasyon bozukluğu, dilin yoksullaşması,
günlük aktiviteleri yapmada zorluklar ve davranış değişikliği bir arada
görülürse demans belirtisi olarak kabul edilir. Bu belirtileri taşıyan
kişilerin muhakkak nöroloji doktoruna görünmesi gerekir’’ dedi.
Aynı zamanda Türk Alzheimer Derneği Başkanı da olan Ülker,
güvenilir bir tıbbi tanı ile demans belirtilerinin nedenlerine açıklık
getirilebileceğini, kişinin birincil demans ya da demansa benzer diğer
hastalıklara ait semptomlar yani diğer bir deyişle ikincil demans olup olmadığı
konusunda bilgi alınabileceğini söyledi. Erken tanıda ise hastalığa ve buna bağlı
bozukluklara uyum sağlama sürecinin daha kolay olacağına vurgu yapan Ülker,
erken tanıyla sosyal hizmetlere ve yasal haklara zamanında erişim
sağlanacağını, bunun da hastaya ve hasta yakınlarına yardımcı olacağına dikkat
çekti.
‘’Teşhisi kabul
edin, tavsiye ve yardım alın’’
Demans hastalığında hastalığı kabul edip, hastalık
hakkında mümkün olduğunca çabuk bilgi edinmenin uyum sürecini hızlandıracağını
söyleyen Ülker ‘’Demans hastalarının bakımı çoğunlukla birinci derece aile
fertleri tarafından üstlenilir. Demans hastalarının bakımı oldukça zor ve
kompleks bir durumdur. Bu yüzden hasta yakını, hastalığın ilk teşhisinden
itibaren profesyonel danışmanlık ve bakım hizmetlerinden yararlanmalıdır. Hasta
yakınları genellikle bu sorumluluğu tek başlarına taşıyabileceklerini
düşünürler, ancak ilerleyen dönemlerde tükenmişlik sendromu gibi hastalıklarla
karşılaşabilirler. Bu nedenle hasta yakını gündüz bakım merkezleri, mobil bakım
ve destek, 24 saatlik kısa süreli bakım gibi profesyonel hizmetlerden
yararlanmalı ve kendine kişisel özgürlük alanı yaratıp, zaman ayırmalıdır’’
diye konuştu.
Demansın arkasında
ne var?
Demans hastalığının davranışı, düşünceyi ve günlük
faaliyetleri yerine getirme yetisini olumsuz yönde etkileyen beyin
bozukluklarının neden olduğu bir belirtiler bütünü olduğunu söyleyen Ülker,
hastalık hakkında bilgi verdi. Ülker ‘’Azalan zihin becerilerinin bir sonucu
olarak günlük faaliyetlerin kısıtlanmasına sebep olan demans, hafıza, dil
becerileri, muhakeme ve dikkat becerilerini olumsuz yönde etkilemektedir.
Demans hastalığının en yaygın türü olan Alzheimer demans, yaklaşık olarak
hastaların yüzde 70’ini oluşturur. Birkaç proteinin anormal davranışlarının
sonucu oluşan hastalıkta bu proteinler, beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyip
bazı bölgeleri devre dışı bırakır. Bunlar hafızayla ve koordinasyonla yakından
ilişkili olan beyin birimleridir’’ dedi.
‘’Yaşam süresi
uzadıkça demans riski de artıyor’’
Yaşam süresinin gün geçtikçe arttığına vurgu yapan Ülker,
1960’larda 52 olan yaşam süresinin 2018 verilerine göre 78,3’e yükseldiğini
söyledi. Bu verilere göre günümüz
insanlarının 26 yıl daha uzun yaşadığını ifade eden Ülker ‘’Yaşam süresinin
uzaması memnuniyet verici, ancak bu durum demans hastalığı oranının artmasını
da beraberinde getiriyor. Yaşla beraber bunamaya yakalanma olasılığı artıyor.
70-75 yaş grubundaki kişilerin demans hastalığına yakalanma olasılığı yüzde 3,5
iken 80-84 yaş grubunda yüzde 15,7’yi bulmaktadır. 90 yaş üstündeki kişilerde
ise neredeyse iki kişiden biri bu hastalıktan mustariptir’’ diye konuştu.
YORUMLAR