Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji
Uzmanı Dr. Celal Şalçini, demans hastalarına yaklaşımda bulunurken dikkat
edilmesi gereken noktalar hakkında önemli bilgiler verdi.
Hastalarla normal
hızınızdan yavaş konuşun
“Demans hastalarında bilgi işleme hızı azalmaktadır. Bu
sebepten ötürü konuşma hızımızı azaltarak hastanın zihni üzerindeki yükü
azaltabiliriz” diyen Uzm. Dr. Celal Şalçini, “Bu şekilde hastanın zihinsel
süreçte işlemesi gereken kelime ve kavram sayısı azalmakta, diyalogunuz daha
etkin olabilmektedir. Değişken (multimodal) girdi sağlayın demans hastalarının
birçoğundan öncelikli olarak sözel belleğinin bozulduğu ve sözel girdilerinin zor
hafızaya alındığı, bu girdiler yazı ve eşlik ile pekiştirilmesi hatırlamayı ve
öğrenmeyi kolaylaştıracaktır. Örneğin; bir isim öğretilirken aynı zamanda
yazdırılmalı, okutulmalı veya bir resimle ilişkilendirilmelidir” şeklinde
konuştu.
Konuşan kişi sayısını
azaltın
Birçok kişi beraber konuştuğunda demans hastasının
konuşmaları takip etmede ve konuşmaya dâhil olmakta zorlandığını ifade eden
Uzm. Dr. Celal Şalçini, “Böylece hastanın mevcut olan kafa karışıklığı artmakta
ve hasta ajite olmakta ve hasta duyduğu endişe sonucunda içine kapanmakta ve
konuşmamayı tercih etmektedir. Bu sebepten ötürü demans hastaları ile teke tek
konuşmayı tercih etmeli veya konuşan kişi sayısını mümkün olduğu kadar
azaltmalısınız” uyarısında bulundu.
Biraz daha yüksek
sesle, sesinizi tizleştirmeden konuşun
Uzm. Dr. Celal Şalçini, “Demans olsun olmasın yaşlılar
işitmede zorluktan ziyade konuşmayı anlamakta güçlük çeker” diyerek, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Bunun sebebi yüksek frekanslı seslerin algılamadaki kayıp ve
bilgi işleme hızındaki düşmedir. Mümkün olduğu kadarıyla normal ses tonunuzdan
biraz yüksek sesle, sesinizi tizleştirmeden konuşun.
Konuşma tonunuza
ve tavrınıza dikkat edin
Demans hastalarının her ne kadar kelime ve kavramları
anlama yetkisi kaybolsa da konuşma şeklinizden, tavrınızdan ve tonunuzdan
haberdarlar. Hastayla konuşurken sesinizi yükseltmekten, patlayıcı ve çok sesli
konuşmaktan, tehditkar ve emir verir tondan konuşmamaya özen gösterin. Böylece
hastayla diyalogunuz düzelecek ve hastayı sinirlendirmekten, rahatsız, huzursuz
etmekten ya da taşkınlık yapmasından kaçınmış olacaksınız.
Şimdi ve burada
hakkında konuşun
Hastalarla şimdiki zaman üzerinden konuşun, gelecek ile
ilgili konuşmamaya gayret edin. Ortamda bulunan, hastaların görebildiği veya
hissedebildiği şeyler hakkında konuşun. Diğer bir deyişle hasta konuşulan
şeyleri hissedebilsin.
Cümle İçeriği- Hasta ile konuşurken birden çok önerme
vermeyin. Hastanın zihinsel bilgi işleme süreci bozulduğundan ikinci bir
önermeyi anlamakta zorluk çekecektir. Hastaların yakın hafızası bozulmuş
olduğundan cümlenin sonundaki önermeye gelindiğinde, birinci önermeyi unutma ihtimalleri
yüksektir. Örnek olarak aşağıdaki cümlelerde değişken önermeler mevcut:
1.önerme: Karnım ağrıyor,
2.önerme: Sabah uyandığımda karnım ağrıyordu,
3.önerme: Akşam yediğim yemekten ötürü sabah uyandığımda
karnım ağrıyordu.
Böylece 1. önermedeki cümleye benzer cümleler kurulmalı,
2 ve 3. önermedeki gibi uzun ve birçok önerme içeren cümlelerden kaçınılmalı,
kullanmak gerekiyorsa cümleleri bölmeli ve 1. cümleyi anladıktan sonra 2.
cümleye geçilmelidir. Anlaşılmayan cümleleri gözden geçirip anlaşılabilir hale
getirin.
Aktivite içinde
konuşulması, anlaşılabilirliği artırıyor
Birçok araştırmada hastayla aktivite içinde konuşulması
anlaşılabilirliği artırdığı saptanmıştır. Çiçekleri yerleştirmek, bir şey inşa
etmek, dikiş dikme ve boyama aktiviteleri hastaların anlık şeyler üzerinden
konuşma üretebilmelerine olanak sağlar.
Basit kelimeler
kullanın
Basit ve sık kullanılan kelimelerin anlaşılması daha
kolay olacaktır. Bu nedenle bilgilerin sık kullanılan kelimeler kullanarak
aktarılması daha verimli olmaktadır. A ve b cümlesi aynı şeyi anlatıyor
olabilir ve b cümlesinin anlaşılması daha kolaydır. Anlaşılmayan kelimeleri
gözden geçirip anlaşılabilir kelimeler kullanın. (A: Harmonika evladiyelik, B:
Ağız mızıkası çok dayanıklı)
Zamir yerine
gerçek isim kullanın
Cümle içinde isim yerine zamir kullanmaktan kaçının.
Mesela ‘o’ yerine kişinin ismini kullanın. Çünkü zamir kullanıldığı zaman
zamirin yerine geçtiği ismiyle hatırlanması gerekir. Bu iş hastanın belleğine
ek yük getirmekte ve anlaşılabilirliği zorlaştırmaktadır. Alttaki örnekte
olduğu gibi 2.cümleyi kullanmak gerekir. (1.cümle Ayşe ve Mehmet. Hasan’ı okula
bıraktı. Onun derse geç kalmasını istemediler. 2.cümle Ayşe ve Mehmet Hasan’ı
okula bıraktı. Hasan’ın derse kalmasını istemediler.
Çoktan seçmeli
kelimeler kullanmayın
Hastalar serbest hatırlama gerektiren ‘Dün akşam ne
yedin?’ veya ’Ne yemek istersin’ gibi açık uçlu soruları cevaplamakta zorlanır.
Hastaları serbest hatırlama gerektiren açık uçlu soru sormaktan kaçınmalı,
‘Yemek et mi istersin, tavuk mu istersin?’ vb. çoktan seçmeli sorular
sormalısınız.
Hastaya çocuk gibi
davranmayın
Demans hastaları beyin yapılarındaki bozulma nedeniyle
günlük işlevlerinde yapılanları anlamaları, algılamalarındaki yavaşlama onları
adeta bir çocuk gibi savunmasız duruma getirmektedir. Öğrenme süreçlerinde
sorun olması nedeniyle hastaya çocuk gibi davranmak bazen hasta tarafından
alaycı algılanabilir ve hastayı huzursuz edebilir. Aynı zamanda alaycı
tavırlardan kaçınmak ve hastaya gereksiz espri yapmaktan kaçınılmalıdır.
Hastaların soyutlamasında yetersizlik ve kavramları algılamadaki yetersizliği
nedeniyle espriler zihinsel kapasiteleri aşabilir. Bu nedenlerden ötürü hastaya
çocuk gibi davranılması kendisini aciz hissettirecek ve bu durumda huzursuz
olmasına sebebiyet verebilir.
Hastaları serbest
hatırlama ortamına sokmaktan sakının
Ziyaretçiler geldiğinde ‘bak misafir geldi’ demek yerine
‘Ahmet ve Zeynep ziyarete geldi’ demek daha doğru olur. Böylece hasta
hatırlamadığı için kendini sıkıntılı hissetmeyecektir.
Sık sık mekan
değiştirmekten kaçının
Demans hastaları yeni bilgileri işleme sürecinde sorun
yaşarlar. Bu nedenle önceden öğrendiği durumları değiştirmekten sakının.
Hastalar yaşadığı mekanı ve eşyaların yerleri değiştikçe hasta yeni yere ve
eşyaların yerine adapte olmakta zorluk çekmekte, yeni mekanı öğrenmekte
zorlanmakta ve bu sebeplerden dolayı kafa karışıklığı artmaktadır. Bu sebepten
ötürü hastalarda yer değişikliğinden kaçınılmalı, eğer yer değişikliği
kaçınılmaz ise yeni odanın iç dizaynını eski odasıyla benzer şekilde
düzenlemeli, aynı eşyalar benzer yerler veya görünür yerlere koyulmalı (gözlük,
kumada, tarak vb.).
Hastanın
hatalarını devamlı olarak düzenlemekten vazgeçin
Demans hastaları sıklıkla hatalı cümleler kurar ve bakım
verenler de onları hatalarını özellikle de başka insanların yanında çok sık
düzeltir. Hasta bir kere kendini savunma durumuna geçtiğinde sinirlenme,
rahatsızlık, huzursuzluk ya da taşkınlık yapma durumu gelişir ve konuşma
isteğini yitirir.”
Hastanın yaşam
alanını düzenleyin
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji
Uzmanı Dr. Celal Şalçini, sözlerini şöyle tamamladı: “Çevresel değişikliklerin
amacı hayatı kolaylaştıran, güvenli ve huzurlu ortam yaratmaktır. Hastanın
yatak odası ve banyosuna gece lambası koyun. Merdiven boşluğuna bir güvenlik
kapısı koyun. Halıları mümkünse kaldırın veya sabitleyin. Yürüme yolu üzerinde
dengesizlik esnasında destek alabilecek sabitlenmiş mobilya veya tutunacak
barlar monte edin. Takılıp düşmeyi engellemek için elektrik kablolarını
saklayın. Hastanın uzaklaşmasını engellemek için kapıları kilitleyin; ancak,
hastanın bir yangın halinde çıkabileceğinden emin olun. Hasta yatağının başına
uzaktan kumandalı sabit bir ışık kaynağı yerleştirin. Banyo ve duş yerlerine
kaymayan banyo havlusu koyun. Hastanın koluna adı, soyadı ve bellek bozukluğu
bulunduğu belirten bir kimlik bilekliği takın.”
YORUMLAR