Demir, “Mevcut enflasyonun altında kalan ve sıfır zam
anlamına gelen bir maaş zammına imza atanların hizmet kolumuzda yaptığı
sözleşmede genel sözleşmeyi aratmayacak derece bir hezeyanla sonuçlanmış ve
çalışanlara sıfır zam gibi sıfır kazanım da getirmiştir” dedi.
Memur Sen’in, 37 maddelik kazanım diye duyurduğu metindeki
32 maddenin 2015 yılında imzalanan toplu sözleşmeye ait olduğunu belirten Türk
Sağlık-Sen Şube Başkanı Adem Demir, şöyle konuştu: “Bu 32 maddenin de 3’ünde
incir çekirdeğini doldurmayacak iyileştirmeler yapılmıştır. Süt izinlerinde
döner sermaye kesilmemesi, döner sermaye kesintisi yapılmayan yıllık izin gün
sayısının 10 günden 12 güne çıkarılması, Mültecilere sağlık hizmeti sunumu
yapan çalışanlara yönelik çok az bir döner sermaye katsayısı yükseltilmesi gibi
düzenlemeleri kazanım diye sunmak cahillik değilse ayıptır.”
Yeni hayata geçen 5 düzenlemeyi “Evlere Şenlik” olarak
nitelendiren Demir, şöyle devam etti: “Döner sermayelerin sabite mahkum
edildiği ve gittikçe düştüğü bir düzende döner sermayeden kesinti yapılmaması
ile ilgili düzenleme yaptırmak ve buna kazanım demek ancak 0.5’lik zamcıların
işidir. Yıllık izin ve süt izinlerinde döner sermayeden kesinti olmamasının
sözleşmeli personeli de kapsayacak olması, 112 çalışanlarını eğitim sürelerinde
döner sermayelerde kesinti yapılmaması, diş tabiplerine döner sermayenin
hastane ortalamasının altında verilmemesi, Sosyal hizmet kuruluşlarında yaşlı,
ağır engelli ve çocuklara hizmet verenlerin ek ödemelerine ilave 10 puan
verilmesi gibi çoğunluğu kapsamayan, bir yaraya merhem olmayacak düzenlemeler
hayata geçmiştir. Sabitin altı hiç kimseye ödenmeyeceğine göre böyle
düzenlemelerle yapılan iş sadece ‘dostlar alışverişte görsün’dür. Çalışanın
beklediği döner sermayelerin arttırılması ve emekliliğe yansıtılması iken
bunların attığı imzaların izahı var mıdır?”
Sözleşmeliler, vekil ebe hemşireler, 4/c’liler ve kamu dışı
aile sağlığı çalışanlarının kadro beklerken toplu sözleşmede yok sayıldıklarının
altını çizen Demir, şunları söyledi: “Yıpranma payında ise yine rezil bir
maddeyi eklemişlerdir. Bu maddeye göre sağlık kurumlarında görev yapan
personellerden kimin hangi şartlarda ne kadar yıpranma payı alacağı konusunda
çalışma yapılmasına karar vermişlermiş. Sayın Cumhurbaşkanı 5 yıla 1 yıl
derken, bakanlığın hazırladığı kanun taslağında da buna yönelik bir düzenleme
varken şimdi bunların personeli kategorize etme, birine verip diğerini mahrum
etme hevesleri nerden gelmektedir. Çalışanların başına yine çorap mı örmek
istemektedirler? Kısacası bu toplu sözleşmelerde Memur-Sen’in ve Sağlık-Sen’in
çalışanın sorunlarına nasıl şaşı baktığını ve memurun hakkı diye bir dertleri
olmadığını bir kez daha göstermiştir.”
Memur Sen cephesinin “4-5 puan artış olmazsa imza atmayız”
açıklamasına gönderme yapan Başkan Demir, şu açıklamalarda bulundu: “7 saat
sonra 0.5’lik bir artışa imza atıp birde utanmadan hayırlı olsun diyenlerden de
başka bir şey beklemek kamu çalışanlarının yanılgısı olacaktır. Memur maaşım
eriyor, ek ödemem yok oluyor derken bunların helal gıdayı toplu sözleşmeye
kazanım diye yazarlar. Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan rahatsız
olmazlar. Memurların hacca gidebilecek ekonomik refaha ulaşması yerine Hac için
ücretsiz izin almayı marifet sayarlar. Kısacası bunlar hep kenarda köşede
oynarlar, sorunlarla uğraşmak yerine kenarından dolanmayı tercih ederler. Bunlar var oldukları günden bu yana toplu
sözleşmelerde kazandırma yerine kaybettirmeyi kendilerine ilke edinmişlerdir.
Attıkları her imzanın defolu olduğu günü gelince ortaya çıkmıştır. Yetkiliyiz
diye böbürlenen aciz, cesareti olmayan, pısırık sendikacılardan başka bir şey
beklenemez. Artık karar verme zamanı memurlarımızda; yetkili sendikaları
değiştirme zamanı, masada haklarını savunamayanlara ders verme vaktidir. Eğer
hizmet kolumuzda 244 bin çalışan bunlara üye olarak kalmaya devam ederse
zalimin zulmüne tahammül ettikçe daha da artacağını unutmamalıdırlar. Bugün
maaş zammını ve diğer hakları yok sayanlar, yarın memurun iş güvencesinden
tutundan bir çok hakkının ellerinden alınmasına ancak ve ancak alkış
tutacaklardır.”
YORUMLAR