Kornea nakli, kornea dokusunun değiştirilmesidir. Bu doku aynı zamanda mercek özelliği
olduğundan sadece saydam olması değil, optik özellikleri de gözün net
görmesinde çok önemlidir. Ödemlenmesi (bulanıklaşması), deformasyonu, çeşitli
hastalıklar sonucu lekeler oluşması gibi nedenlerle görmeyi olumsuz
etkilediğinde kornea nakli gerekir. Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Prof.
Dr. Vedat Kaya kornea nakliyle ilgili merak edilenleri anlattı.
HASTANIN KENDİ
DOKUSU KORUNUYOR
Kornea nakli ameliyatında, en sık tercih edilen teknik
kornea dokusunun değiştirilmesidir. Bu teknikte kornea tabakalarının tümü
değiştirilir. Fakat son yıllarda, kornea tabakalarının tüm katı değil; sadece
bozulmuş olan tabakanın değişmesi anlamına gelen “lameller kornea nakli” ya da
“lameller keratoplasti” teknikleri daha sık kullanılıyor. Çünkü hastanın kendi
dokusu bozulmamışsa o dokuyu korumak temel gaye olarak nitelendiriliyor. Son
yıllarda lazer kullanımı da arttı. Henüz çok yaygın olmamakla birlikte uygun
vakalarda lazer kullanarak da ameliyat yapılabiliyor. Kornea nakli ameliyatlarında çoğunlukla genel
anestezi kullanılıyor. Gereksinim olduğunda ise lokal anestezi tercih ediliyor.
Ameliyat süresi, kullanılan tekniğe bağlı olarak değişmekle beraber ortalama
bir ila bir buçuk saat sürüyor.
SÜTÜRSÜZ
(DİKİŞSİZ) KORNEA NAKLİ NEDİR?
Kornea nakli gerektiren hastalıkların çoğunda, korneanın
sadece belli bir katmanı hasar görür. Dikişsiz kornea naklinde sadece
hasarlı iç hücre tabakası değiştirilir. Endotel hücre tabakası, korneanın en iç
katmanıdır. Bu hücrelerin en önemli görevi, net bir görüş için korneayı saydam
tutmaktır. Bazı genetik hastalıklarda ve endotel hücrelerin hasar gördüğü göz
ameliyatları sonrasında kornea ödemi gelişir. Dikişsiz kornea naklinin en sık
uygulandığı hasta grubu başarısız geçmiş katarakt ameliyatı sonrası kornea
ödemi gelişen hastalardır.
DİKİŞSİZ KORNEA
NAKLİNİN FARKI NEDİR?
Tüm kornea nakil ameliyatları bir ameliyat mikroskobu
yardımıyla, steril koşullarda yapılır. Kornea dokusu haricinde ameliyatta
kullanılacak ekipman ve teknoloji yapılan nakil tekniğine göre farklılıklar
gösterir. Tam kat kornea nakillerinde hasarlı veya bulanık kornea dokusu
çıkartıldıktan sonra, donör kornea dokusu göze dikişlerle sabitlenir. Bu
dikişler yara iyileşmesine paralel olarak ameliyattan 6 ay sonra tek tek
alınır. Ameliyattan hemen sonra eskisine göre daha iyi bir görme olmasına
rağmen, en iyi görme 6 ay – 1 sene sonra, astigmat yaratan dikişlerin alınarak
uygun gözlük veya kontakt lens verilmesi sonrası elde edilir. Bazı dikişler
gözün durumuna bağlı olarak kalıcı olabilir. Dikişsiz kornea naklinde ise
vericiden alınan kornea dokusu mikrokeratom adı verilen cihazlarla katmanlarına
ayrılır. Hastadan hasarlı endotel tabakası çıkartılır ve verici korneası 3.5
mm’lik bir kesiden göz içerisine yerleştirilir. Greftin sabitlenmesinde göz
içine enjekte edilen küçük bir hava baloncuğundan da yararlanılır. Sadece
cerrahi giriş yerine, 1 hafta sonra alınmak üzere dikiş konulur. Ameliyattan
birkaç gün sonra görme hedeflenen seviyeye gelir.
HASTA AMELİYATTAN
SONRA NELERE DİKKAT ETMELİ?
Ameliyattan sonraki takip oldukça önemli. Ameliyatı
yapılan hasta eğer yurtdışında yaşıyorsa, hastayı takip edebileceğine emin
oldukları bir doktor ile iletişim kurulması gerekiyor. Hastaların belli
aralıklarla doktor muayenesinden geçmesi ve ilaçların düzenli kullanılması
gerekiyor. Özellikle tam kat nakil yapılmış hastaların red reaksiyonuna karşı
bilgilendirilmesi gerekir. Gözde hafif ağrı ve kızarma, görmede bulanıklık gibi
belirtiler varsa hasta mutlaka doktora başvurmalıdır.
NAKİL İÇİN KORNEA
DOKUSU NEREDEN BULUNUR?
Kornea, kornea bankalarından temin ediliyor. Hem yasal
açıdan hem de sağlık açısından bu bir zorunluluktur; çünkü dokuyu naklederken
çeşitli hastalıkları ve riskleri de nakletmek mümkün. Bunu önlemek için ise bu
prosedürün izlenmesi gerekiyor.
YORUMLAR