Bununla birlikte, bu kişilerin en önemli sorunları ve en
sık hastaneye yatış sebepleri arasında ayak ülserleri bulunuyor. Sıcak
havalarda şeker hastalarında görülen bu tarz yaralanmaların, diğer zamanlara
göre artış gösterdiği biliniyor. Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji
Bölümü’nden Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, diyabet hastalarında ayak
yaralanmaları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Diyabet insülin hormonunun yokluğu, eksikliği ya da etkisizliği sonucu ortaya
çıkan ve yaşam boyu süren kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir metabolizma
hastalığıdır. İnsülin etkisinin yetersizliği sebebiyle, kandaki şeker hücre
içine girememekte ve kandaki şeker düzeyi yükselmektedir. Kandaki şeker
düzeyinin yükselmesine hiperglisemi denilmektedir. Sık idrara çıkma, ağız
kuruması, çok su içme, halsizlik, çabuk yorulma ve kilo kaybı diyabetin
bulguları arasında yer alırken, bu hastalık iyi tedavi edilmediği takdirde
birçok soruna neden olabilmektedir.
DİYABETLİLERİN EN
ÖNEMLİ VE EN SIK HASTANEYE YATIŞ SEBEBİ AYAK YARALARI
Hiperglisemi, diyabete bağlı kronik komplikasyonlara sebep olmaktadır.
Mikrovasküler komplikasyonlar arasında göz, böbrek ve sinir hasarı, makrovasküler
komplikasyonlar içinde ise kalp krizi, inme ve ayak ülserleri yer almaktadır. Ayak
ülserleri, diyabetli kişilerin en önemli sorunları ve en sık hastaneye yatış
sebepleri arasında bulunmaktadır.
DİYABET, AYAKTA
SİNİR VE DAMAR HASARINA NEDEN OLABİLİR
Diyabetin ayaklar üzerinde iki olumsuz etkisi olmaktadır. Birincisi sinir,
ikincisi ise damar hasarıdır. Diyabet, ayak ve bacaktaki sinirlere hasar
vererek, ağrıya ve sıcak ile soğuğun algılanamamasına yol açmaktadır. Sinir
hasarının oluşturduğu bu his kaybına “diyabetik nöropati” adı verilmektedir.
Diyabetik nöropati yaşayan hastalar ayaklarında meydana gelen travma, yara,
kesik ve yanıkları hissedemezken, bu durum ilerleyen aşamalarda enfeksiyona da
kapı açmaktadır.
DİKKATE ALINMAYAN
AYAK YARALARI KANGRENE KADAR GÖTÜREBİLİR
Diyabetin yol açtığı ikinci önemli sorun ise ayak veya bacaktaki kan akımının
azalması, yani damar hasarıdır. Periferik damar hastalığı adı verilen bu durum,
yaraların iyileşmesini güçleştirmektedir. Diyabet hastalarının ayaklarında
oluşan yara ve enfeksiyonlar tedavi edilmediği takdirde kangrene, hatta
parmağın ya da ayağın bir kısmının kesilmesine neden olabilmektedir.
KENDİ BAŞINIZA
TEDAVİ ETMEYE ÇALIŞMAYIN
Diyabetik hastalarda en sık görülen ayak sorunları arasında ayak cildinde
kuruluk ve çatlaklar, mantar, su toplanması, halluks valgus deformitesi (Baş
parmak ile birinci tarak kemiğinin birleşme yerinin dışa doğru büyüyerek
deforme olması) ve bunyon, nasır, pençe ayak ve tırnak batması yer almaktadır.
Hastaların bu sorunları küçümsememesi ve kendi başlarına tedavi yollarına
başvurmamaları gerekmektedir. Bu sorunlar için mutlaka uzman bir hekime
danışılmalıdır.
AYAK SAĞLIĞINI
KORUMAK İÇİN ÖNLEM ALMAK ŞART
Ayakta görülen rahatsızlıkların zamanında fark edilememesi, bir yandan enfeksiyonun
ilerlemesine neden olurken, diğer yandan kan şekerini kötüleştirebilmektedir. Diyabet
hastalarının bu durumun önüne geçebilmesi ve ayak sağlıklarını koruyabilmeleri
için dikkat etmeleri gereken noktalar şu şekildedir:
1. Ayaklar her
gün kontrol edilmelidir. Cilt renginde değişiklik olup olmadığına, taban,
parmak araları ve üst kısmına bakılmalı, alt kısımlar rahat görülemiyorsa ayna
kullanılmalı ya da aile bireylerinden yardım istenmelidir.
2. Ayakta
yara, çatlak, kabarcık ve nasır varlığı kontrol edilmelidir. Ayakta nasır
olursa kesici aletle müdahalede bulunulmamalı, hemen bir doktora başvurulmalıdır.
3. Ciddi
yanıklarla karşılaşmamak için ayaklara sıcak su torbaları veya diğer ısı
kaynakları uygulanmamalıdır.
4. Sigara ayak
damarlarını bozan en önemli faktörlerden biridir. Sigara içmekten kaçınılmalıdır.
5. Ayağa uygun,
sıkmayan, yumuşak, deri ve bez ayakkabılar giyilmelidir. Ayağı zorlayan, önü
sivri, yüksek topuklu ayakkabılardan sakınılmalı; yeni ayakkabılar ilk günlerde
kısa süreli giyilip değiştirilmelidir.
6. Denizde ve
kumsalda yürürken evde olduğu gibi mutlaka terlik kullanılmalıdır. Bağ
bahçelerde çıplak ayakla asla dolaşılmamalıdır.
7. Parmak
arası terlik ya da sandalet tarzı ayakkabılardan uzak durulmalıdır.
8. Ayak
tırnakları mümkün olduğunca düz kesilmeli ve köşeleri derin alınmamalıdır.
Tırnak kesimi banyodan sonra tırnaklar yumuşakken yapılmalıdır.
9. Çoraplar
temiz, pamuklu olmalı ve her gün değiştirilmelidir. Çorapların bacakları
sıkmamasına dikkat edilmelidir.
10. Ayaklar
her gün ılık su ve nötral beyaz sabun ile yıkanmalı, suyun çok sıcak olmamasına
dikkat edilmelidir. Ayaklar durulandıktan sonra özellikle parmak araları iyice
kurulanmalıdır.
11. Yıkama
işleminden sonra ayak derisi, parmak araları hariç vazelin ya da nemlendirici
kremler ile yumuşatılmalıdır.
12. Ayakta
herhangi bir enfeksiyon ya da yara gelişmesi durumunda kişi kendi kendine
müdahaleden kaçınmalı ve travmanın ilerlememesi için hemen bir doktora
başvurmalıdır.
YORUMLAR