Diyetisyen ve Yaşam Koçu Melike Bektaşoğlu, Diyabet
kısaca, vücudun kan şekerini uygun şekilde kullanamaması ve depolayamaması
olarak tanımlanabilir. Vücudumuza gerekli enerjiyi sağlayan
Glikoz, şeker, ihtiyaçtan fazla alındığında, gerektiğinde
kullanılmak üzere karaciğer ve yağ hücrelerinde depolanır. İnsülin eksikliğinde
veya etkisizliğinde şeker hastalığı "diyabet" ortaya çıkar. Diyabet
herkeste olabilir. Yaş artışıyla beraber diyabet gelişme riski artar. 40 yaşın
üzerinde ve şişman kişiler diyabete daha yatkın olurlar. Yakın akrabalarında
diyabet olanlar risk altındadırlar. Gebelikte diyabet gelişen kadınlarda
ileriki yıllarda Tip 2 diyabete yakalanma sıklığı fazladır. Eğer bir kişide Tip
2 diyabet varsa ailenin diğer üyeleri de risk altındadır. Vücut Kitle İndeksi
(VKİ) 30 ve üzerinde olanların diyabete yakalanma riski normal kişilere göre 5
kat fazladır.
Şeker hastaları için yasak olan herhangi bir sebze ve
meyve yoktur. Hertürlü sebze ve meyveyi tüketebilirsiniz. Yediğiniz miktar ve kullandığınız
ilaçlarla öğün zamanınızın ilişkisi önemlidir. Sağlıklı beslenen bir
diyabetlinin herhangi bir vitamin ya da mineral desteğine ihtiyacı yoktur. Herhangi
bir yiyeceği gereginden fazla yemeyi düşünmeyin. Sağlıklı beslenmenin anahtarı dengedir.
Diyetsiyeniniz sağlıklı beslenme konusunda size en uygun programı hazırlar. Kan
şekerinin kaynağı, çeşitli yiyeceklerde bulunan karbonhidrat adı verilen besin
öğesidir.
Karbonhidrat içeren yiyecekler sofra şekeri, şekerli
yiyecekler (bal, reçel, pekmez, marmelat, şekerli meyve suları, meşrubatlar,
çikolata, dondurma ve tatlılar gibi), un ve undan yapılan yiyecekler (ekmek,
yufka, erişte, makarna gibi), pirinç, bulgur, kuru baklagiller, patates,
sebzeler, meyveler, yoğurt ve süttür. Ancak bu yiyeceklerin içindeki karbonhidratların
kan şekerini etkileme hızları birbirinden farklıdır. Bu nedenle yiyecekler kan
şekerini hızla yükselten karbonhidratlı yiyecekler (basit karbınhidratlar) ve
kan şekerini daha geç ve daha yavaş yükselten karbonhidratlı yiyecekler
(kompleks karbonhidratlar) olmak üzere iki gruba ayrılır. Alışveriş yaparken
almayı düşündüğünüz yiyeceğin ambalajında bulunan ‘içindekiler’ kısmını mutlaka
okuyunuz. İçinde glikoz, sukroz, şeker bulunan yiyecekleri satın almadan önce
marka ve çeşit olarak not ediniz ve sizin için uygun olup olmadığını öğrenmek
için mutlaka diyetisyeninize danışınız.
Diyabeti olan birçok kişi beslenme planını uygulamak için
aile ile yemek yeme zamanını ve birlikte yedikleri yemek çeşidini değiştirmekte,
kendisi için ayrı yemek hazırlamaktadır.
Oysa günümüzde diyabeti ve diyabeti olmayan bireylere
önerilen sağlıklı beslenme prensipleri farklı değildir. Diyabet, bireyin temel
besin öğelerine olan gereksinim düzeylerini etkilemez. Beslenme planı ile;
bireysel özelliklere göre değişen enerji ve besin öğesi ihtiyacının yeterli ve
dengeli beslenmeyi sağlayacak şekilde, çeşitli yiyeceklerden, karşılanması
sağlanır. Diyetisyeniniz size en uygun programı hazırlar.
Çoğu kişi diyabet tedavisini en zor kısmının öğün planı
yapmak olduğu konusunda hemfikirdir. Yılın 365 günü, hergün düzenli olarak
belirli zamanlarda, ölçülü miktarlarda yemek yemek gerçekten zordur. Ancak
günümüzda kan şekeri kontrolünün sağlanması için verilen sağlıklı beslenme
önerileri katı kuralların, belirli kalori hesabına dayalı daha önceden
basılarak hazırlanmış diyet listelerinin uygulanmasından ziyade yaşam tarzı değişikliklerini
temel almaktadır. Yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerinin en önemlisi
mevcut beslenme alışkanlıklarınızın sağlıklı beslenmenizi sağlayacak şekilde
değişmesidir. Bu değişiklikleri başlatmanın temelinde ise bilinçli bir yiyecek
seçimi ve mutfak alışverişi yer alır. Çünkü evinize aldığınız veya dışarıda
yemek yerken seçmiş olduğunuz yiyeceklerin sağlıklı beslenmeniz için uygun
yiyecekler olmaması durumunda kan şekeri kontrolünün sağlanması zorlaşır.
Diyet ve Diyabet
ile İlişkili Gerçek Nedir?
Diyabetli birey diyetisyeninden, ana ve ara öğünlerde ne
miktarda karbonhidrat tüketmesi gerektiğine dair bilgi ve eğitim almakta ve
tüketeceği karbonhidrat miktarına gore besin seçimini kendisi yapmaktadır.
İnsülin tedavisi alan diyabetliler konuyla ilişkili yeterli beslenme eğitimini
alarak, öğün öncesi tüketeceği karbonhidrat miktarını belirler ve yapacağı
insulin dozunu tüketeceği karbonhidrat miktarına uygun olarak kendisi
ayarlar. Evde yapacaği kan şeker
ölçümleri ile aldığı karbonhidratın ve uyguladığı insulin dozunun kan şekeri
üzerindeki etkisini izleme olanağını bulur.
Kilolu veya obez olan diyabetlilerde ağırlık kaybının
sağlanması hedeflenir. Ayrıca diyabetli bireylerde sıklıkla yüksek kan yağları
ve kolesterol düzeyleri sorunu da görülebilmektedir.
Kilo sorunu olmasa bile kan yağları ve kan kolesterol
düzeyi yüksek olan diyabetlilerin de öğün veya gün içinde yağ porsiyonu
ayarlamayı gerekmektedir. Şişmanım, Kilo Vermem Diyabetimi Nasıl Etkiler?
Kilo vermek, kan şekeri kontrolünün sağlanmasına yardım
eder. Tip 2 diyabette pankreas insülin üretir ancak vücut ağırlığındaki
fazlalık vücut hücrelerinin ve dokuların insülini kullanmasını önler. Buna
‘insülin dirençi’ denir. Sonuçta kan şekeri yükselir. Vücut ağırlığının
azalması sonucunda hücre ve dokular insülini kullanmaya başlar ve kan şekeri
kontrol altına alınabilir. Ayrıca fazla kiloların verilmesinin kan yağları ve
tansiyon üzerindede olumlu etkileri vardır.
Diyabetlilerde kalp damar hastalığı oluşma riski diyabeti
olmayanlara kıyasla iki kat fazladır. Kan yağlarında veya tonsiyonda mevcut
olan yüksekliklerin önlenmesi kalp damar hastalığının oluşma riskini azaltır.
Diyabetlinin vücut ağırlığı, olması gereken ideal ağırlıkta olmalıdır. Beslenme
planınız, zayıfsanız kilo alarak, şişmansanız kilo vererek arzu edilen ağırlığa
ulaşacağınız veya ideal ağırlığınızı koruyacağınız bir şekilde düzenlenmelidir.
Haftada Kaç Kilo Vermem Uygun Olur?
Bir haftada yarım kilo vererek sağlığınızı
koruyabilirsiniz. Daha fazla kilo vermek vücudunuzu ihtiyacınız olan
besinlerden yoksun bırakmanız demektir. Genellikle kural şudur: kilo alma
süresi kilo verme süresine eşittir. Yani fazla kilolarınıza ne kadar sürede
ulaştıysanız, o süre içinde de onlardan kurtulacaksınızdır. Bu hızda verilen
kiloların tekrar alınma riski azdır. Aksi uygulamalarda kısa bir süre sonra
verdiğiniz kiloyu tekrar alırsınız. Diyetisyeninize aklınıza takılan tüm
sorularınızı sorup, ona göre beslenme programınızı uygulayabilirsiniz.
Kilo Vermek İçin
Gayret Edin
Kilo vermek istiyorsanız gerçekçi olun. Eğer başlangıçta
vermek istediğiniz kilo fazlo olursa hedefe ulaşmak güçleşir. Her zaman ufak
hedefler koyun. Vücut ağırlığında % 10-15 oranında sağlanan bir azalma birçok
hastalığın oluşma riskini azaltabilir. Örneğin boy uzunluğu 155cm, vücut
ağırlığı 64 kilo olan bir kişinin arzu edilen vücut ağırlığına ulaşması için 4
kg veya 10 kg vermesi gerekir. Bu kişi öncelikle 4 kg vermeyi hedeflemeli,
hedeflediği kiloya ulaşınca yine ufak ikinci bir hedef saptamalıdır.
Fiziksel Aktivitemi Nasıl Artırabilirim?
Fiziksel aktivitenizi arttırmak için;
Asansör yerine merdiven kullanın.
Arabanızı gideceğiniz yerden uzağa park ederek yürüyün.
Yürüyerek gidebileceğiniz mesafelerde araba kullanmayın.
Alışverişinizi size en yakın olan yerden yapmak yerine
daha uzak olan bir tanesinden yaparak, otobüse bir durak sonra binerek veya
otobüsten bir durak önce inerek yürüyüş sürenizi uzatın.
Haftanın 3-4 günü düzenli olarak yürümek için egzersiz
planı yapın.
YORUMLAR