17 Kasım Uluslararası Akciğer Kanseri Farkındalık Günü
nedeniyle açıklama yapan Doç. Dr. Yıldırım, akciğer kanserinin, birçok insanı
ve ailesini etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu kaydetti.
Sigara ve diğer tütün ürünlerinin akciğer kanserinin en
önemli nedeni olduğunu anımsatan Doç. Dr. Yıldırım, “Ancak bir kişinin akciğer
kanserine yakalanma şansını etkileyen birçok farklı faktör vardır” dedi.
Kişide akciğer kanseri teşhis edildiğinde, kanser türünü
ve yayılıp yayılmadığını belirlemek için birçok test yapıldığını vurgulayan
Doç. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: “Kanserden şüphelenildiğinde, röntgen
çekimi, akciğer tomografisi veya diğer görüntüleme işlemlerinin yanı sıra, kan
testleri yapılır. Biyopsi, bir tümörden küçük bir doku parçasını çıkarmak için
yapılan bir prosedürdür, böylece mikroskop altında test edilebilir ve
incelenebilir.
Kanser yayıldığında buna ‘metastaz’ denir. Kanserin
evresi, tümörün büyüklüğüne ve lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine
yayılıp yayılmadığına göre belirlenir. Evre, tedavi seçimlerini yönlendirmek
için kullanılan özelliklerden biridir, tümör büyüdükçe veya yayıldıkça artar.”
AKCİĞER KANSERİ
BELİRTİLERİ
Akciğer kanseri küçük ve erken evrede olduğunda hiçbir
belirti göstermeyebileceği için kişinin kendini normal hissedebileceğine dikkat
çeken Doç. Dr. Yıldırım, “Kanser ileri evrelerde büyürse, çoğu insanda bir veya
daha fazla semptom geliştirir. Bununla birlikte, akciğer kanserinin
semptomları, diğer daha yaygın problemlerin semptomları ile aynı olabilir”
ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Yıldırım, akciğer kanserinin belirtilerini,
“Öksürük, balgamda kan, nefes darlığı, hırıltı, ses kısıklığı, yüzün, kolların
veya boynun şişmesi, göğüs, baş, kol, omuz ve boyun ağrısı, el kaslarının
zayıflaması, göz kapağının sarkması ve bulanık görme, vb.” olarak özetledi.
AKCİĞER KANSERİ
İÇİN BİLİNEN RİSK FAKTÖRLERİ
Akciğer kanserine yakalanma olasılığının, birçok risk
faktöründen etkilendiğinin altını çizen Doç. Dr. Yıldırım, risk faktörlerini
şöyle sıraladı:
“Akciğer kanseri için yaygın risk faktörleri arasında
tütün dumanına, radyasyona veya diğer toksik maddelere maruz kalma, kişinin
kansere yakalanmış yakın aile üyeleri olup olmaması, yaş ve akciğer hastalığı
varlığı dahil sağlık geçmişi önemli risk faktörleridir. Akciğer kanserine
yakalanan pek çok kişide bu risklerden birden fazlası bulunsa da kanser nedeni
bilinmeyen kişiler de vardır.”
AKCİĞER KANSERİ
TARAMASI
Akciğer kanserine yakalanma olasılığını azaltmanın en
önemli adımlarının, sigarayı bırakmak, evde radon (radyoaktif bir gaz) olup
olmadığını kontrol etmek, gerekirse havalandırma sistemlerini gözden geçirmek
ve tehlikeli madde bulunan işyerlerinde koruma tedbirlerinin alınması olduğunu
bildiren Doç. Dr. Yıldırım, akciğer kanseri taramasına ilişkin şu paylaşımda
bulundu:
“Düşük riskli olduğu düşünülen kişiler için akciğer
kanseri taraması önerilmez. Yüksek risk altındaki insanlar için, düşük doz
bilgisayarlı tomografi taramaları ile akciğer kanseri taraması, akciğer
kanserinden ölüm riskini azaltabilir. Bu, 55 ile 74 yaşları arasında, 30
paket/yıl veya daha fazla sigara kullanma geçmişine sahip olan ve son 15 yıl
içinde sigara içmeye devam eden veya bırakan kişiler için geçerlidir.”
COVID-19 PANDEMİSİ
SIRASINDA KANSER BAKIMI
COVID-19’un, SARS-CoV-2 adlı virüsün neden olduğu bir
enfeksiyon olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Yıldırım, açıklamasında şu bilgilere
yer verdi.
“Virüsün yayılmasını yavaşlatmak için birçok bölgedeki
insanlara mümkün olduğunca evde kalmaları söylendi. Bu, kanser hastaları için
özellikle önemlidir, çünkü COVID-19 hastalığına yakalanırsa çoğunda hastalık
riski ciddi artar. Ancak bu riskin, kanserler hastalıklarını takip ve tedavi
etmek için düzenli tıbbi bakım almaya devam etmelerinin önemi ile dengelenmesi gerekir.
Kanser tedavisi görüyorsanız, onkolog normal tedavi
rejiminizde veya programınızda herhangi bir değişiklik yapmanız gerekip
gerekmediği konusunda sizinle konuşabilir. Bazı durumlarda, şahsen bulunmanız
gereken randevu sayısını azaltmak bir seçenek olabilir. Bu, yaşadığınız yer,
kanserinizin türü ve evresi, mevcut tedavi seçenekleri ve genel sağlığınız
dahil olmak üzere birkaç farklı şeye bağlı olacaktır.”
Akciğer kanserinin hem erken tanısında hem de tedavisinde
önemli gelişmelerin görüldüğünü hatırlatan Doç. Dr. Yıldırım, “Klinik
araştırmalar, yeni veya bilinen tedavilerin yeni kombinasyonlarının etkinliğini
incelemenin dikkatlice kontrol edilen bir yoludur. Hastalıktan korunmak,
özellikle de sigara gibi tütün ürünü kullanımının azaltılması akciğer kanseri
ile mücadelenin en iyi yoludur” diye konuştu.
YORUMLAR