Dünyadaki birçok toplumda görülen MS Hastalığının nedenlerini anlatan KSÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Yılmaz İnanç, “Multiple Skleroz (MS) genellikle genç erişkinlerde görülen, çoğunlukla alevlenme ve düzelmelerle seyreden, merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik) etkileyen bağışıklık sistemini etkileyerek myelin dediğimiz sinir hücresi kılıfı ve sinir hücrelerinde hasar oluşturan bir hastalıktır. Multipl skleroz 20-40 yaş arasında kadınlarda daha sık görülmektedir. Çeşitli nörolojik bulgularla karşımıza gelebilmektedir.” dedi.
HASTALIK GENELLİKLE ATAKLAR VE DÜZELMELERLE SEYRETMEKTEDİR
Hastalık genellikle ataklar ve düzelmelerle (relapsing remitting) seyretmektedir. Yüzde 10-15 olguda ise sürekli olarak ilerleyici belirtilerle (primer progresif) seyretmektedir. Ataklar genellikle saatler içinde ortaya çıkan, 24 saatten uzun süren, ateşin ve enfeksiyonun eşlik etmediği yeni nörolojik belirtilerdir. Gözde ani gelişen bulanık görme(optik nörit), güç kaybı, vücudun değişik bölgelerinde özellikle gövdede, yüzde, kollar ya da bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma, denge ya da yürüme bozukluğu gibi atak bulguları görülebilmektedir.
MS İLE BİRÇOK HASTALIK KARIŞABİLMEKTEDİR
MS ile birçok hastalık karışabilmektedir. Tanı-ayırıcı tanı için MRG (manyetik rezonans görüntüleme) ve beyin omurilik sıvısının (BOS) incelenmesi, vaskülit testleri gibi kan tetkikleri yapılmaktadır. Özellikle MRG hem tanı hem de hastalığın takibinde klinik bulgular eşliğinde önem arz etmektedir.
MS’İN TEMEL OLARAK 3 TİP TEDAVİSİ VAR
MS’in temel olarak 3 tip tedavisi var; belirtilere yönelik tedavi, atak tedavisi ve atakları önleme tedavisi. Sosyal ve psikolojik destek, fiziksel rehabilitasyon hastalığın seyrine katkı sağlamaktadır. Beslenmeye dikkat edilmeli, balık ve deniz ürünleri, salata, sebze ve meyve tüketilmelidir. D vitamini düzeyi MS hastalığında önemlidir, diyet dışında uygun zamanlarda güneş ışığından faydalanma faydalı olmaktadır. Vücut ısısının arttığı durumlar kaplıca, termal sular ve sauna gibi sıcak ortamlar hastalık belirtilerinde artışa yol açabilmektedir. Mümkün olduğunca bu ortamlardan uzak durulmalıdır. Yine sigara kullanımı hem atak sıklığında hem de hastalığın ilerlemesinde önemli rol olmaktadır. Sigara kullanımın bırakılması hastalığın ilerlemesine ve aynı zamanda tedavi etkinliğine katkı sağlayacaktır. Tedavide son 20 yılda önemli seçenekler elde edilmiştir. Enjeksiyon tedavileri, oral tedaviler(ağızdan haplar) ve serum tedavileri şeklinde uygulanan tedaviler ile hastalık aktivitesinde önemli derecede azalma olanağı sağlanmıştır. Hastalık tedavisi ne kadar erken başlanırsa, yine özürlülük gelişmeden tedavi başlanırsa tedaviden fayda oranı daha da artmaktadır.
MS HASTALIĞI HAMİLELİĞE ENGEL DEĞİLDİR
MS hastalığı hamileliğe engel değildir ve çocukta herhangi bir gelişim bozukluğuna neden olmaz. Radyolojik ve klinik aktivitenin olmadığı dönemde bu süreç hekiminize danışılarak düzenlemelidir. Covid-19 (corona virüs) pandemi döneminde MS hastaları korunma ve hijyen önerilerine uymalı, kalabalık ortamlardan uzak durulmalı ve mümkün olduğunca evde kalmalıdır. Hastane gibi özel durumlar için dışarı çıkılması durumunda maske takılmalıdır. Yine bu dönemde sağlıklı doğal beslenme, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme önem arz etmektedir. MS hastalarının da diğer kişiler gibi bazı covid-19 aşılarının yaptırmasında sakınca bulunmamaktadır. Çin-Sinovac (inaktifvirüs) aşısı güvenli görünmektedir. BioNTech-Pfizer ve Moderna (mRNA aşısı) da yapılabilir aşılar arasında yer almaktadır. Tedavi altındaki MS hastaları aşı zamanlaması için kendilerini izleyen MS merkezlerine danışmaları uygundur.
KSÜ’nün öğretim ve bilimsel etkinlikler yanında farklı konularda da toplumu bilgilendirme sorumluluğu olduğuna dikkat çeken KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, belli zamanlarda sağlıkla ve hastalıklarla da ilgili bilimsel açıklamaları akademisyenlerimizin yaptığını ifade etti.
Rektör Can, beyin ve omuriliği etkileyen, genellikle ataklar ve düzelmelerle seyreden ve bir çok hastalıkla da karıştırılabilen MS hastalığı hakkında ayrıntılı açıklamalar yapan Doç. Dr. Yılmaz İnanç’a teşekkürlerini belirtti.
YORUMLAR