Hemanjiom, damarsal yapılardan oluşan, genellikle iyi
huylu seyreden bir tümör olarak biliniyor. Hastalık, damarın içindeki kan
basıncı ve damar geliştirici faktörlerin etkisiyle büyüme, yayılma eğilimi
gösteriyor. Bu nedenle, habis özellikler göstermese de kanama eğiliminin olması
ve bazı hastalarda karaciğer gibi hayati organlara yakın olması nedeni ile
tehlikeli durumlar oluşturuyor ve tedavi edilmesi gerekiyor. Hemanjiosarkom ise
kan damarı kaynaklı tümörlerin kötü huylu olanlarına verilen isim.
Hemanjiomun doğumsal bir hastalık olması sebebi ile
bebeklik döneminden itibaren görüldüğünü belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp
ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Kimi hemanjiomlar ilk yıllarda
kendiliğinden gerileyip kaybolabilirken, bazıları hızlıca büyüyüp
ilerleyebilir. Sıklıkla cilt damarlarında görülen tümörler olmakla birlikte,
karaciğer gibi iç organlarda da bulunabilirler. Bu nedenle hemanjiomlar tanısı
konulması, yakından takip edilmesi ve ihtiyaç halinde uygun yöntemlerle tedavi
edilmesi gereken tümörlerdir” dedi.
HEMANJİOM TANISI
NASIL KONUR?
Dr. Cem Arıtürk hastalığın belirtileri ve tanısının
konması hakkında şunları söyledi: “Hemanjiomlarda ilk şikayetler genellikle
görsel ve estetik sorunlardır. Hastaların cildinin herhangi bir bölgesinde
kırmızı-mor renkli, ciltten kabarık, yumak şeklinde damar yapıları görülür.
Normal damar yapısından farklı olan bu tümörler, çok küçük travmalarla ya da
kendiliğinden kanayabilirler. Başlangıçta küçük boyutlarda olan bu tümörler,
zamanla büyüme eğilimi gösterebilirler.
Belirtiler gözlendiğinde yapılması gereken ilk tetkik
doppler ultrasonografidir. Hemanjiomun hangi damardan köken aldığı, cilt altı,
kas dokusundaki yayılımı ve organlarda da hemanjiom bulunup bulunmadığı mutlaka
gözden geçirilmelidir. Bu nedenle MR veya BT anjiografi yöntemleri kullanılır.
Konvansiyonel anjiografi özellikle doppler ultrasonografi tanısı konmuş
hemanjiomların anatomik özelliklerini ortaya koymak ve tedavi etmek amacı ile
kullanılan bir görüntüleme yöntemidir.”
HEMANJİOM BÜYÜR
MÜ?
Hemanjiomların doğumdan sonra, bebeğin de büyümesi ile
büyüyebileceğinin altını çizen Dr. Cem Arıtürk, “Bu büyüme “damar geliştirici”
faktör olarak bilinen ve vücuttan salgılanan bir maddenin etkisi ile meydana
gelir. Ancak “her hemanjiom büyür” gibi bir kural bulunmamaktadır. Bazı
hemanjiomlar hayat boyu aynı boyutta kalabilirken kimi hemanjiomlar da zamanla
küçülerek kaybolabilirler.
Hemanjiom tedavisi, hemanjiomun büyüklüğüne, yerleşimine,
köken aldığı damarlara ve iç organlarda hemanjiom bulunup bulunmadığına göre
değişir. Bununla birlikte sadece cilt ve kas dokularında bulunan hemanjiomlarda
hastanın şikayetleri de tedavi seçimi konusunda önem taşımaktadır.
Büyüme göstermeyen, şikayete neden olmayan yüzeysel
hemanjiomlar yıllık takiplerle kontrol edilebilir. Ancak şikayete neden olan,
kas içinde de ilerleyen, iç organlarda bulunan hemanjiomlar tanı konduktan
sonra tedavi edilmelidir” dedi.
YORUMLAR