BBC'ye konuşan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Donald
Trump'ın özellikle, Suriye sınırında Türkiye'nin başından beri savunduğu
"güvenli bölge" fikrine sıcak yaklaşmasından sevinç duyduklarını
söyledi. Moskova ile yakınlaşmayı müttefiklerin yanlış strateji benimsemelerine
bağlayan Kaynak, "Müttefiklerimiz Türkiye ile değil PYD ile iş tutmayı
kendilerine bir strateji olarak belirledikleri için şimdi Suriye'de sahada
yoklar. Şimdi Rusya Suriye'de" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı
Erdoğan Ekim ayında bir araya gelmişti.
"Türkiye ve Rusya, bakın Suriye'de, Halep'te çok
büyük bir insani dram yaşanırken, 15 gün boyunca hastaneler, okullar, pazarlar
bombalanırken ateşkes sağlanması için ellerini taşın altına koydular" diye
konuşan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiçbir Batı ülkesi bu hususta
bir girişimde, çalışmada, çabada bulunmadı. Bu hususta gerçekten söylüyorum,
dönüp geriye doğru 5 yıllık 6 yıllık Suriye politikasına, Ortadoğu
politikasına, Batı ülkeleri (kendilerini) sorgulamalıdırlar."
Kaynak bununla birlikte Rusya'nın Türkiye için
"Batı'nın alternatifi olmadığını" da söyledi.
'OBAMA UMUTLARI
KARŞILAYAMADI'
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, görevi Donald Trump'a
devredecek ABD Başkanı Barack Obama'nın 8 yıl içinde uluslararası düzeyde
kendisine bağlanan umutları karşılayamadığını söyleyerek, Trump'ın daha
"gerçekçi" olabileceğini kaydetti: "8 yıl sonra ABD Irak'a
girmiş, Irak şu an fiilen 3'e bölünmüş vaziyette. (...) Yıllardan beri
birbiriyle stabil durumda olan Suudi Arabistan ve İran, Yemen üzerinden savaş
halindedir. Afrikanın doğusu, deniziyle karasıyla asla güvenilmez bir hale
gelmiş durumdadır. (...) Afrika'nın içinde Orta Afrika, Çat'ta açlık, kıtlık ve
insan kıyımı var.
"Ve Suriye. Yaşıyoruz Suriyeyi. Obama'dan önceki
Amerikan başkanları AB üyesi olmasa bile, AB'nin sanki bir parçasıymış gibi
hareket ederler ve AB'ye tavsiyede bulunur, diyelim ki 'Türkiye'yi al,
İngiltere'yi bilmem ne yap' derdi. Bunların duyarsız kalan bir çerçeve
çizdiğini gördük. Ben Trump'ın daha gerçekçi olabileceğini düşünüyorum. (...)
Ve böyle, başkalarının üzerinden, yapacağı işleri başkalarına taşere ederek
vekalet savaşlarıyla bu işi yürütmeyeceğini -fiilen ya vardır ya yoktur-düşünüyorum."
'SURİYE KONUSUNDA
YALNIZ KALDIK'
Veysi Kaynak BBC'ye, Suriye'deki savaş ve mülteciler
konusunda da ayrıntılı rakam ve bilgiler verdi.
Kaynak, ülkelerini terk eden 6 milyon Suriyeliden 2
milyon 800 bininin Türkiye'de bulunduğunu, bunların da 2,5 milyonunun,
kampların dışında 80 şehre dağılmış olduklarını, bir kısmının vatandaşlığının
değerlendirildiğini anlattı.
Sığınmacı akışıyla birlikte bir güvenlik sorununun da
ortaya çıktığını kabul eden Kaynak, buna karşılık Türkiye'nin Suriye içinde
güvenli bir bölge oluşturulması ve bu bölgede kendi güvenliğini de sağlayacak
Suriyelilerin yaşaması, bunun için Özgür Suriye Ordusu'nun eğitilip donatılması
teklifini getirdiğini ama bu konuda yalnız kaldığını söyledi.
MÜTTEFİKLERE PYD
ELEŞTİRİSİ
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, bu noktada müttefik
ülkeleri şu sözlerle eleştirdi:
"Suriye'deki DEAŞ, El Nusra ya da diğer terör
örgütleriyle mücadele etmek üzere 65 ülkeden oluşan koalisyon maalesef bu
hususta Türkiye'nin teklifini değerlendirip hayata geçirmedi. Şimdi Türkiye,
yaptığı bu teklifi kendisi bizzat Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özgür Suriye
ordusunu desteklemesiyle sahada ortaya koydu."
"Yaklaşık Azez ile Cerablus arasında 90 km eninde,
20-22 km derinliğinde 1900 kilometrekareye yakın bir alan DEAŞ unsurlarından
Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu'nun çalışmalarıyla temizlendi" diyen
Kaynak, bunun El Bab ve Membiç çizgisinde de başarıya ulaşması halinde
güvenliğin tamamen sağlanmış olacağını kaydetti ve ekledi: "Sevindiğimiz
nokta şu, görevi devralacak olan ABD seçilmiş başkanı Trump da bu güvenli
bölgenin doğru olduğunu ifade ediyor."
Kaynak, Avrupa Birliği ve NATO müttefiklerinin, PKK'yı
bir "terör örgütü" olarak tanımlamalarına rağmen Suriye'deki Kürt
siyasi hareketi PYD'nin bunun bir kolu olduğunu kabul etmediklerini, PYD'nin
Avrupa'da ofisler açmasına, faaliyet göstermesine izin verdiklerini söyleyerek
eleştirdi. Astana'da yapılması planlanan Suriye barış görüşmelerine PYD'nin de
davet edilmesi gayretlerinin de, buna bir örnek olduğunu söyledi.
'BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİNE
KARŞI TEDBİR ALMA GÖREVİ VERİLDİ'
Hükümette insan haklarından da sorumlu olan Başbakan
Yardımcısı Veysi Kaynak, Türkiye'de, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan
edilip iki kez uzatılan olağanüstü hâl uygulamasına yönelik eleştirileri de
yanıtladı.
YEDİNCİ AYINA
GİREN OHAL'İN BİLANÇOSU
Veysi Kaynak, sadece darbecilere karşı adım atmakla
yetinilmeyip, her türlü siyasi muhalefetin susturulmaya çalışıldığına yönelik
eleştirilere şu yanıtı verdi:
"15 Temmuz darbe girişiminden sonra Milli Güvenlik
Kurulu'muzun Bakanlar Kurulu'muza tavsiyesi, Bakanlar Kurulu'muzun da yasama
organı olan TBMM'ye yazdığı tezkerede sadece Fethullahçı terör örgütüne karşı
değil, milli güvenliğimize tehdit oluşturan bütün terör örgütlerine karşı
tedbir alma görevi verildi." Kaynak, Türkiye'nin aynı zamanda PKK, DEAŞ ve
DHKP-C gibi örgütlenmelerin tehdidiyle de karşı karşıya olduğunu söyledi.
'SEÇİLMİŞ İNSANIN
TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEĞE HAKKI VAR MI?
Türkiye'de muhalefetin bütün dinamikleriyle ayakta
olduğunu, mecliste üç muhalefet partisi bulunduğunu kaydeden Kaynak, Halkların
Demokratik Partisi'nin (HDP) eş başkanları dahil 11 milletvekilinin tutuklu
olması konusunda ise şunları söyledi:
"Diyelim ki PKK terör örgütüyle beraber hareket eden
veya onların siyasi partisi olan HDP'nin milletvekillerinin çoğu parlamento
içerisinde faaliyetlerini yürütüyorlar. Hiçbir demokrasi şunu asla kabul
edemez. Seçilmiş insanın terör örgütüne destek olmaya, terör örgütü ile fikir
ve eylem birliği içinde olmaya hakkı var mı?"
'HANGİ CEZAEVİNDE
İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE VAR?'
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, işkence ve kötü muamele
iddiaları ve bu konularda hazırlanan ön raporlarla ilgili olarak ise
"Bakın Birleşmiş Milletler İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele Komisyonu
Türkiye'yi denetlemeye geldi 15 Temmuz'dan sonra. Bizim bir endişemiz olsa
cezaevlerini gelin inceleyin demezdik. OHAL tedbirleri uygulanıyordu gelin
inceleyin dedik. Geldiler incelediler" dedi.
Veysi Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
" 'Cezaevlerinde işkence ve kötü muamele var.' Hangi
cezaevinde var? Onun örneği yok. Sen bunların tamamını gezdin mi? Gezdin.
Hangisindeyse yazsana. Hangi cezaevindeyse ben de tedbirimi alayım yönetim
olarak. Cezaevinin bir personeli işkence yapıyorsa onu alayım meslekten
çıkartayım. Somut hiçbir şey yok."
YORUMLAR