NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı
Tedavi Merkezi biriminden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, madde
bağımlılığının beyindeki haz hissine son derece olumsuz etki ettiğini ifade
ederek tedavi olunmaması durumunda hastanın hayatındaki olumsuzlukları fark
edemeyecek ve önleyemeyecek duruma geleceğine dikkat çekti.
Normal dopamin
seviyesi 20 – 100 birim arası değişiyor
Normal bir insanın beyninin günlük faaliyetlerde
salgıladığı dopamin hormonunun 20 ile 100 arası değiştiğini söyleyen Psikiyatri
Uzmanı Doç.Dr. Onur Noyan, “Dopamin adını verdiğimiz bir hormon var. Bizim
bütün davranışlarımız beyinde dopamin salgılar. Örneğin, sevdiğimiz bir yemeği
yediğimizde beyinde 20 birim dopamin salgılanır. Bir arkadaşımızla bir mekana
gidip sohbet ettiğimizde 40-50 birim, spor yaptığımızda 60-70 birim, tuttuğumuz
takım şampiyon olduğunda, bir kitap okuduğumuzda veya sinemaya gittiğimizde
beynimizde 80-90 birim dopamin hormonu salgılanır. Birine aşık olduğumuzda ise
90-100 birimle hayatımıza devam ederiz” dedi.
Madde bağımlılığı
hormon dengesini bozuyor
Madde alımı ile beyindeki dopamin hormonu seviyesinin
süreç içerisinde hızlıca normalin dışına çıktığını belirten Noyan, “Bireyin
maddeyle tanışıp kullanmasıyla birlikte beyindeki dopamin seviyesi birden bire
400-500’lere kadar çıkar. Sonra hızlı bir şekilde düşer. Kişi bu durumla
birlikte ne yaşadığını sorgular ve yüksek oranda haz aldığı için tekrar denemek
ister, tekrar deneyimlediğinde yüksek doz dopaminle karşılaşınca sürekli madde
kullanmaya karar verir. Bir süre sonra düzenli kullanımda bu dopamin oranı
400’e 500’e düşer. Bireye yeterli gelmemeye başlayınca miktarı arttırır hatta
daha başka maddeler dener. Sürekli bir arayış içerisine girdiği için bu kadar
arayış içerisinde beyin bir süre sonra kendi baraj noktasını yukarıya çeker.
Bunun sonucunda da beyin normal aktivitelerden keyif almamaya başlar” dedi.
Beynin frenleme
özelliği kayboluyor
Yüksek doz dopaminin beyin hücrelerinin sağlıklı
çalışmasına engel olduğunu belirten Noyan, “Madde bağımlılığı ile ortaya çıkan
yüksek doz dopamin, beynimizin ön tarafında frontal olarak adlandırılan
bölgedeki hücrelerin çalışmasını bozuyor. Frontal bölgenin görevi ise fren
görevi görmek. Bu bölgeye uygunsuz her türlü davranışı durduran beyindeki
otokontrol alanı da diyebiliriz. Beyin, yüksek doz dopaminden etkilendiği için
bir süre sonra bireyin uygunsuz davranış ve düşüncelerini yeteri kadar
durduramamaya başlıyor. Madde kullanma isteği geldiğinde kişi bıraktığını ve
kullanmayacağını ifade etse de beynin frontal bölgesi fren işlevini kaybettiği
için tekrar madde kullanıyor. Bu süreçte artık beynin fren ve haz bölgeleri
çalışmaz duruma geliyor” dedi.
Karar mekanizması
da işlevini kaybediyor
Normal bir beyinde ön bölgenin aynı zamanda sağlıklı
karar verme işlevine sahip olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Doç.Dr. Onur
Noyan sözlerine şöyle devam etti; “Beynimizin ön bölgesinin üçüncü işlevi de
sağlıklı karar vermektir. Kısa ve uzun vadeli kar zarar analizi yapan beyin,
yüksek doz dopaminden zehirlenip çalışma yetisini kaybettiğinde anlık hazza ve
ödüle odaklanıp uzun vadeli zararı minimize eder yani önemsemez. Bağımlılık
dediğimiz şey sonuç olarak bir gelecek körlüğüdür, olumsuz sonuçlara maruz
kalıp bunlardan ders çıkaramamaktır. Birey sadece o andaki yaşayacağı olumlu
hisse odaklanıp aslında geleceğini kaybediyor. Hayatındaki olumsuzlukları ve
eksikleri bağımlılığından dolayı fark edemiyor.”
YORUMLAR