Kurtulmuş, Türkiye'nin zor zamanlardan geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Recep Tayyip
Erdoğan'ın başkanlığında Türkiye'yi yönetenler, güçlü ve büyük bir Türkiye
isteyerek ileriye doğru hamle yaptıkları için güçlü ve büyük Türkiye
istemeyenler de Türkiye'ye dört bir koldan saldırıya geçiyor." diye
konuştu.
Sıradan bir Ortadoğu ülkesi gibi yaşamanın Türk milletine
yakışmayacağını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Biz, bu
dünyanın en zor coğrafyasında, en değerli vatan toprağında yaşıyoruz. Bize
zillet içinde yaşamak yakışmadığı gibi biz günü idare eden bir millet de
olamayız. Biz, tarihte olduğu gibi hep büyük hedeflerin arkasından koşmak,
büyük bir ülke hayal etmek mecburiyetindeyiz. Böyle olunca da Türkiye'yi kendi
kontrollerinde tutmak isteyenler çileden çıkıyor. Onun için 15 Temmuz, 17-25
Aralık, Gezi Parkı eylemleri, döviz kurları üzerinde operasyonlar oluyor.
Operasyonlar yaparak bu milleti yoksul, bu devleti zayıf bırakmak istiyorlar.
Onun için birtakım oyunlarla her alanda güçlenen Türkiye'nin önünü kesmeye
çalışıyorlar."
"BİZİM
DERDİMİZ, SURİYE HALKININ HUZUR İÇİNDE YAŞAMASI"
Kurtulmuş, İdlib halkının kurtulması amacıyla ateşkes
temin etmek için çırpınıldığını belirterek, şunları söyledi: "Bizim
derdimiz, Suriye'de bir karış toprağı elde etmek değil, Suriye'deki örgüt
üzerinden Suriye'ye nizam vermek değildir. Bizim derdimiz, kardeşimiz,
dostumuz, akrabamız, dindaşımız Suriye halkının huzur içinde yaşaması. Onun
için bu milleti bu cesaretinden dolayı tebrik etmek lazım. Türkiye, yaklaşık
3,5 milyon Suriyeliyi alıp şehirlerine kabul etti ve onlara ev sahipliği
yapıyor. Böyle bir insani gayret içinde olacak başka bir millet, bugün dünyada
yoktur."
Türkiye'nin İdlib'den yeni bir göçmen dalgası olması
durumunda bunun altından zor kalkabileceğini ifade eden Kurtulmuş, "Onun
için müdahale ettik ve şimdi İdlib'de inşallah barış sağlanıyor. Türkiye, yeni
dünyanın içinde Suriye'nin de barış içinde yaşaması için gayret sarf
ediyor." diye konuştu.
BM'de Türkiye'nin, yeni ve adil bir dünyanın oluşması
için, daha fazla mülteci, kaçak göçmen sorunu yaşanmaması için canla başla
dünyayı uyardığını vurgulayan Kurtulmuş, "Uyarırken de sadece seyretmiyor.
Elini ve yüreğini taşın altına koyuyor. Avrupa'da herhangi bir şehre 3-5
Suriyeli, Iraklı ya da Yemenli mülteci gitse adamlar 'Eyvah, şehirlerimizi
yabancılar işgal etti.' diyor. Yabancı düşmanlığı, göçmen düşmanlığı, İslam
karşıtlığı körükleniyor. İşte bu göç meselesini eğer bir şekilde durduramazsak
özellikle Batı dünyasındaki bu İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı, bütün
Batı toplumlarını zehirleyen yeni bir siyasal dalga olarak yayılıp gidecektir.
Biz BM'nin gençlik meselesine el atmasını ve bir gençlik organizasyonu kurmasını
da Sayın Cumhurbaşkanımız vasıtasıyla teklif ettik. Bunun merkezinin İstanbul
olması görüşü de dünya liderlerinin gündemine getirildi. Türkiye, dünyada
barışı, huzuru, selameti getirmek için mücadele eden küresel bir aktör olma
yolunda gayret gösteriyor, hızla ilerlemeye gayret ediyor." dedi.
"TEVAZU
SAHİBİ İNSANLAR, BİZİM ADAYIMIZ OLACAK"
Kurtulmuş, Türkiye'nin gelişmesini istemeyenlerin çeşitli
operasyonlar yapmaya devam ettiğini belirterek, "En son kur
operasyonlarını yaptılar. Bir iktisat hocası olarak söylüyorum, Türkiye'de
döviz kurunun 4,80'den bugünkü noktalara gelmesini gerektirecek bir tek neden
yok. Tamamen masa başında 'Türkiye ekonomik olarak zor durumda kalsın.'
diyenler, maalesef bir gece içinde karar verip operasyonları başlattı. Zannettiler
ki bu operasyonlarla Türkiye yıkılacak, bu millet bu operasyonlara 'eyvallah'
diyecek, teslim olacak ve elini kaldıracak." ifadesini kullandı.
Yerel seçimlere değinen Kurtulmuş, adayları belirlerken
bazı kriterler arayacaklarını söyledi. Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Tevazu
sahibi insanlar, bizim adayımız olacak. Kibir kuleleri gibi dolaşan, halka
tepeden bakan bir tavır içinde uzakta duran hiçbir arkadaşımız ne kadar değerli
olursa olsun bu partide olmayacak. Adayların hepsinin adalet duygusunun çok
kuvvetli olmasına çalışacağız. Yani kayırmacı, köylüsünü, ahbabını, komşusunu,
eşini, dostunu kayıran değil sadece milleti kayıran ve milletin hayrına adımlar
atma kararlılığında olan adil insanlarla yolumuza devam edeceğiz. Tevazu
sahibi, adaletli, ehliyet sahibi, bu işi yapabilecek bilgiye, beceriye,
liyakate sahip olması lazım. Bütün bu özelliklerin yanında bu insanların halkın
sofrasına, içine girip onlarla hemhal olacak bir anlayışta olması lazım. Bu
seçim, başkanlık sistemine geçtikten sonra Türkiye'nin hangi istikamette devam
edeceğine karar verilecek bir seçimdir. Milletin güçlü ve büyük Türkiye'den
yana oyunu kullanacağına inanıyorum."
YORUMLAR