“Sağlıklı bir bebek dünyaya getirerek, onun her yönüyle
sağlıklı bir gelişim seyri içerisinde büyümesini izlemek annelerin en büyük
arzusudur. Şüphesiz annelik stresli ve zor bir süreçtir. Bu yönüyle engelli bir
çocuğa sahip olan annenin anneliği daha da zordur” diyen İstanbul Okan
Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı Klnk. Psk. Emel Güler,
açıkladı.
Down Sendromuna
Neden Olan Faktörler!
Birleşmiş Milletler kararıyla 21 Mart tarihi Dünya’da ve
ülkemizde Down Sendromu farkındalık günü olarak etkinliklerle kutlanmaktadır.
21 Mart tarihinin seçilmesi Down Sendromunun ne demek olduğunu belirtmesi
bakımından anlamlı. Sağlıklı bireylerde 23 çiftten oluşan toplam 46 kromozom
bulunurken, down sendromlu bireylerde 47 kromozom bulunmaktadır. Down sendromu,
23. kromozomun 2 yerine bir fazlalığıyla (3) bilinen en tipik kromozomal
bozukluktur.
Down Sendromuna neden olduğu bilinen birçok faktör var.
Viral enfeksiyonlar, hormonal bozukluklar, radyasyon, yoğun ilaç kullanımı,
genetik yatkınlık gibi bu faktörlerin en başında ise annenin yaşı gelmektedir.
Annenin
Sorumluluğu Büyük!
Aileye yeni katılan bebeğin down sendromlu olarak dünyaya
gelmesi ailede birçok farklı duyguların yaşanmasına yol açabilir. İlk olarak
şok, inkar etme, acı çekme ve depresyon, karmaşa, suçluluk, kızgınlık, utanma
vs. Down sendromlu çocuğa sahip olmak; ailelerin yaşamında psikolojik, maddi,
yaşam tarzı, aile ve sosyal çevrelerinde güçlükler gibi pek çok zorlukları da
beraberinde getirebilir.
Bilimsel çalışmalarda engelli çocuğu olan annelerin
yüksek düzeyde stres tepkileri gösterdikleri, depresyon ve anksiyete problemi
yaşadıkları gösterilebilir. Down sendromuna sahip bebeği olan annelerin ise
kendilerini başarısız hissettikleri ve hayal kırıklığı yaşadıkları belirtilir.
Down Sendromlu çocuğu olan annelerin, çocuklarına
bakamayacak duruma geldiklerinde çocuklarına kimin bakacaklarına dair
endişeleri vardır.
Down sendromu olan bireyin gereksinimlerine bağlı olarak
yaşanan aile içi stres ve kaygı, ebeveyn, kardeş ilişkilerini etkilemekte;
diğer yandan en yoğun olarak ailedeki bireyleri ve en çok da annenin yaşamını
güçleştirebilir.
En Büyük Yardım
Sosyal Destek!
Uzm. Klnk. Psk. Emel Güler, ‘’Tüm bu zorluklar karşısında
down sendromlu çocuğa sahip ebeveynlerin normal gelişim gösteren çocukların
ebeveynlerine göre daha fazla psiko sosyal desteğe ihtiyaçları vardır.
Annelerin yoğun stres ile başa çıkmalarında çevrelerinden elde edecekleri
sosyal destek çok önemlidir. Annelerin çevresindeki diğer kişiler (arkadaş,
komşu, akraba vs) tarafından desteklenmesi ve rahatlatılması karamsar bakış
açısının üstesinden gelmelerine ve geleceğe dair umut beslemelerine yardımcı olacaktır’’
şeklinde konuştu.
Down sendromlu çocuğun fiziksel, sosyal, gelişimsel,
tıbbi ve psikolojik özelliklerine göre yaşamının düzenlenmesi yaşam kalitesini
arttırması yönünde yapılabilecek en önemli adımdır. Bu düzenlemeler; özel
eğitim ve rehabilitasyon uygulamaları, tıbbi takibin ve psikolojik desteğin
sağlanması, bunların yanı sıra sosyal yaşamının gelişmesine yönelik sanat, spor
v.s. aktiviteler aracılığıyla yapılabilir.
YORUMLAR