SANKO Üniversitesi
Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Dr. Öğr.
Üyesi Yılmaz, erkeklerde mide ülseri görülme sıklığının kadınlardan daha fazla
olduğuna dikkat çekti.
Dr. Öğr. Üyesi
Yılmaz, “Midenin iç yüzünü döşeyen ve mukoza denilen zarın mide asidi, safra
sıvısı, sindirim enzimleri veya birtakım ilaçlarla hasarlanması sonucu oluşan
doku kaybı ‘Mide ülseri’ olarak adlandırılır” dedi.
NEDENLERİ
Mide ülseri
oluşmasında midenin iç zarında bulunan ve koruyucu bariyer olarak görev yapan
mukus tabakası ile mide mukozasına zarar veren etkenler arasındaki dengenin
bozulmasının sorumlu tutulduğunu anımsatan Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, şunları
kaydetti: “Mide mukozasına zarar veren ve mide ülserine yol açan nedenlerden
bazıları; mide bakterisi olarak bilinen Helikobakter pylori, birtakım ağrı
kesici ve antiromatizmal ilaçlar, aspirin, sigara ve alkol kullanımıdır.
Bununla birlikte yoğun stres, genetik yatkınlık, aşırı kafein tüketimi, acı,
baharatlı ve asitli gıdaların dengesiz ve fazla tüketimi de mide ülseri nedenleri
arasındadır.”
BELİRTİLERİ
Mide ülserinin
belirtilerinin kişiden kişiye değişlik gösterdiğini, genellikle üst karın
bölgesinde ağrı, gaz, şişkinlik, kazınma ve yanma hissi gibi farklı şekillerde
tarif edilebileceğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, iştahsızlık, kilo kaybı,
bulantı, kahve telvesi şeklinde kusma, sık acıkma ve hazımsızlığın da mide
ülserinde görülen diğer belirtiler olduğuna vurgu yaptı.
Mide ülserinin
belirtilerinin yemekle birlikte daha da kötüleştiğinin altını çizen Dr. Öğr.
Üyesi Yılmaz, şöyle devam etti: “Ülser olan hastalarda yemek yemek ağrıya neden
olduğu için hastalar yemekten kaçınır ve kilo kaybederler. Ağrı bazen gece
uyandırabilir ve mevsim dönüşü olan ilkbahar ve sonbahar aylarında daha da
şiddetlenebilir. Ancak ülser, mide çıkışında bulunan oniki parmak bağırsağında
ise yemek yemek hastayı rahatlatmaktadır.
Bu belirtiler
mide ilaçları ile kısa bir süre geçiyor fakat sık tekrarlıyorsa mutlaka bir
doktora başvurmak gerekmektedir. Çünkü tanı konulmamış ve tedavi edilmemiş
ülserlerde midede kanama ve delinme gibi hayatı tehdit eden ciddi
komplikasyonlar görülebilmektedir.
Kahve telvesi
şeklinde kusma veya katran gibi siyah pis kokulu cıvık dışkılama mide ülser
kanaması belirtisidir. Başka hiçbir şikayeti olmasa dahi dışkısının siyah
renkli olduğunu gören kişilerin acil bir şekilde bir sağlık kurumuna başvurması
gereklidir.”
TANI
Mide ülserini
teşhis etmenin en doğru yönteminin üst gastrointestinal sistem endoskopisi
olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Endoskopi
ile hem ülser direkt görülebilmekte hem de gerektiği zaman doku örneği
alınabilmektedir. Ayrıca kanayan ülserlere endoskopi esnasında endoskopik
tedavi yöntemleri uygulanabilmekte ve kanamanın durdurulması sağlanabilmektedir.
Mide ülserlerinde mide kanserini ekarte edebilmek ve erken teşhis konabilmesi
için de endoskopi önerilmektedir.”
TEDAVİ
Mide ülseri
tanısı konduktan sonra tedavide ilk aşamanın mide asidinin azaltılması olduğunu
ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, tedavi yöntemlerine ilişkin şu bilgileri
paylaştı: “Mide asidini güçlü bir şekilde baskılayan ilaçlar histamin reseptör
blokerleri ve proton pompa inhibitörleridir ve bu ilaçlar sayesinde ülser
tedavisi başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Tedavide ikinci aşama ise
ülsere neden olan etkenin ortadan kaldırılmasıdır.
Etken bir mide
bakterisi ise birtakım spesifik antibiyotikler kullanılmaktadır. Ülserin nedeni
aspirin veya antiromatizmal ilaçlar ise doktor kontrolünde doz ayarlaması
yapılmalıdır.
Hastaların yaşam
tarzı değişiklikleri de ülser tedavisinde çok önemlidir. Sigara ve alkol
kullanımının kesilmesi, acılı, baharatlı, kafeinli ve asitli gıdaların
tüketiminin kısıtlanması tedaviye önemli katkı sağlayacaktır.”
YORUMLAR