Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa İl Millî Eğitim Müdürü Yusuf Kahraman, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürleri, Dulkadiroğlu İlçe Millî Eğitim Müdürü Harun Kurt, Onikişubat İlçe Millî Eğitim Müdür Vekili Mehmet Ali Kaya, İlçe Millî Eğitim Müdürlüklerinde görevli Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürleri, okul idarecileri ve öğretmenler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından programın açılış konuşmasını İstanbul Aydın Üniversitesi Bölge Temsilcisi Ümit Öztürk gerçekleştirdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi olarak 81 ilde bu tarz etkinlikleri yaptıklarını ifade eden Ümit Öztürk, “Her yerde görünüyoruz, her yerde varız. Bu yüzdende tercih edilen vakıf üniversitesiyiz. Yeni bir öğrenme anlayışı ve yeni uygulamalarını bizzat ehlinden, bizzat sahadan gelen hocamızdan dinlemek üzere bir aradayız. Sayın hocam kahraman ilimize hassaten hoş geldiniz.” diye konuştu.
Ardından İl Millî Eğitim Müdürü Yusuf Kahraman katılımcılara seslendi. Öğretmenler olarak öğrencilere hep kendi dönemlerinden örnekler vererek bir yol haritası çizmeye çalıştıklarını ama çoğu zaman bunun karşılığını bulamadıklarını belirten İl Müdürü Yusuf Kahraman, “Buna rağmen bildiğimizden vazgeçmeyiz. Çünkü böyle gördük, böyle yaşadık, onun için çoğu zaman yaşadığımızı anlatmanın gayretinde oluyoruz. Hâlbuki birçoğumuz şu andaki imkânlara göre daha kısıtlı imkânlardan gelmiş, biraz çaresizliğin, biraz yokluğun, biraz da imkânsızlığın üzerimizdeki çemberini yırtıp bu günlerimize gelmiş insanlar olarak o halimizi bugünkü öğrencilere anlattığımızda bunun çok da anlamının olmadığını üzülerek görüyoruz. Çünkü onların dünyasında bizim yaşadıklarımız çok şey ifade etmiyor. Bizler imkânsızlıklar içerisinde yetişmişiz ama onlar bu gün türlü imkânların içerisinde kendilerine bir yol bulmak gibi bize göre daha zor bir durumla karşılaşıyorlar. Çünkü liderler, her zaman bu zor zamanlarda, bu kriz zamanlarında yetişir. Ama refah zamanlarında, ekonomik olarak, sosyal olarak iyi durumlarda bu liderlerin yetişmesi biraz daha zordur.” ifadelerini kullandı.
İl Müdürü Yusuf Kahraman, son olarak şunları söyledi: “Biz böyle zor bir ortamda geleceğin liderlerini, öğrencilerimizi, geleceğin teminatı gençlerimizi yetiştirmek gibi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Bundan dolayı da sürekli yenilenmeye, çocukların dilinden konuşmaya hakikaten ihtiyacımız var. Bu kapsamda da kıymetli hocam hem günümüzü hem de geleceğimizi mukayese ederek tecrübelerini güncel boyutuyla bizlere aktaracak.”
İl Müdürü Yusuf Kahraman’ın konuşmasının akabinde katılımcılara İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Özyılmaz’ın özgeçmişi okundu ve Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, konferansını vermek üzere mikrofon başına geldi.
Kahramanmaraş’ın gönlünde ayrı bir yeri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, “Bugün sizlerle beraber olmaktan dolayı çok sevinçliyim, çok mutluyum. Bu programı hazırlayan İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Aydın Üniversitesi Bölge Temsilciliği’ne çok teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerine başladı.
Geleneksel sistem olarak değerlendirdiği ‘Mevcut Sistem’i örnekler vererek anlatan Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, “Geleneksel sistemle eğitimde ileriye gidilemez. ‘Kurumsal Sistem’ yani mevcut olanı geliştiren sistem ise eğitim kurumlarına aktiflik ve canlılık getirecektir. Gelişmiş ülkelerdeki sistem kurumsal sistemdir. Bu sistem sayesinde eğitimde bariz gelişmeler olacaktır. Türkiye’de bu sistemin hâlâ zayıf durumda olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Geleneksel okullarda okul içinde öğretmek önemlidir, bilgi doldurmak esastır; yeni okullar ise bilgi doldurmaz, yöntem kazandırır, yetileri kazandırmayı amaçlar. Yeni okullarda verilen ödevler öğrenciyi ölçmek için verilmez, ‘öğrenci konuyu öğrensin’ diye verilir ve bunun ölçmesi davranışlarına bakılarak yapılır. Geleneksel okulda mevcudu devam ettirme alışkanlığı vardır. Herkesin her gün yapacağı işler bellidir; sadece iyi ya da kötü yapmasına bakılır, yeni bir şey üretilmez. Yeni okullar, yenilikçi, geliştirici okullardır. Adıyla da uygun şekilde her alanda yenilikler üretirler ve sürekli de gelişirler. Düşünen, üreten okullardır. Geleneksel okullarda öğrenmenin yerine ezberleme esas alınmakta, yeni okul ise öğrenci merkezli, öğretmen ise öğrenci merkezlidir. Öğrenme öznel bir faaliyet olup dıştan zorlanmayla gerçekleşmez, zihinsel ve kavramsal değişme önemlidir. Yeni okulda öğretmen-öğrenci iletişimi sürekli olur. Öğretmenin rolü değişmiştir; öğretmen sadece bilgi aktaran değil, öğrencinin sosyal gelişimini takip eden, öğrencinin öğrenimine kılavuz olan, öğrenmenin yollarını keşfettiren kişi durumuna gelir. Geleneksel okul öğrenciye balık yedirirken, yeni okul öğrenciye balık tutmayı öğretir. Yeni okulda öğretmeyi, öğrenmeyi, bilgiyi ve bilimi canlı tutmak esastır. Geleneksel okulda sadece konu anlatılır. Konu anlatılması artık öğrencinin dikkatini çekmiyor.” dedi.
Prof. Dr. Ömer Özyılmaz’ın konuşmasının sonunda katılımcı eğitimcilerin soruları cevaplandırıldı.
Program sonunda ise günün anısına İl Müdürü Yusuf Kahraman, Prof. Dr. Ömer Özyılmaz’a plaket ve çiçek takdiminde bulundu.
YORUMLAR