Gelişen ve yaygınlaşan internet altyapısı
hizmetlerinin büyümesiyle ve tüketicilerin sınır ötesi e-ticarete giderek daha
fazla yönelmesi neticesinde, e-ihracat günümüzde müşteri potansiyelini artırmak
isteyen firmalar için yadsınamaz bir alternatif haline geldi. Diğer yandan
e-ihracat her ölçekteki firma için pazar çeşitliliği de sağlıyor. Üstelik
bireysel girişimcilerin için de daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmak
anlamında faydaları bulunuyor.
E-ihracat yapmak isteyenlerin başarılı olabilmeleri için dikkat etmeleri gereken bazı hususlar bulunduğunu söyleyen Türkiye'nin e-ihracat uzmanı B2CDirect’in CEO’su Yusuf İbili, “E-ihracat yalnızca bir ürün kargolama süreci değil, bunun çok daha ötesi… E-ihracatın nasıl yapılması gerektiğini gerçek anlamda bilmeyen şirketler ve bireyler hem pazar, hem zaman, hem de müşteri kaybediyorlar,” diyerek bu konuda 7 altın kural olduğuna dikkat çekiyor. Yusuf İbili e-ihracatın altın kurallarını şöyle sıralıyor:
1- E-ihracata verimli başlamak için detaylı fizibilite şart.
E-ihracata başlamadan önce hazırlık
aşaması büyük önem taşıyor. Bu aşamada kendinizi, firmanızı, ekibinizi ve
ürünlerini yeniden keşfetmeli, eksikleri tamamlayarak hazırlanmalı ve e-ihracat
hazır hale gelmelisiniz. E-ihracat olasılığı olan ürünleri tespit etmeli,
gerekli yönelik fizibilite çalışmasını yapmalısınız.
Yurtiçinde neyi nasıl, kime
sattığınızı, ne kadar zamanda sattığınızı ve satış sonrasında yaşadığınız
süreçleri çok iyi analiz edin ve değerlendirin. İç pazardaki başarınız ile dış
pazarlara uygun hizmet ve ürünlere karar verilmelidir. Kısa ve uzun vadede
hedefler saptanmalı, rekabet gücü ve büyüme potansiyeli değerlendirilmelidir.
İhracat departmanının yapılandırılması, görev ve sorumlulukların amaca yönelik
planlanmasıyla, mevcut elemanların ihracat bilgileri ve yabancı dil bilgileri
geliştirilebilir.
3- Satış yapacağınız her ülkenin pazarını iyi tanıyın, böylece kalıcı olun.
Satış yapacağınız pazarı
belirlemelisiniz. E-ihracat yapacağınız ülkenin pazar araştırmasını yaparken
yerel piyasa gibi algılamamalı ve yurtiçinde geçerli olan yöntemlerden farklı satış
süreçleri olacağı unutulmamalıdır. Buradaki amacınız farklı ülkelerdeki
piyasaların potansiyelini, büyüklüğünü belirlemek, değerlendirmeler yapmak,
karşılaştırmalarda bulunmak ve ihracatını yapacağınız ürünün en çok hangi
pazarda arzu edildiğini, yabancı piyasalarda ihtiyaç olup olmadığını belirlemek
olacaktır. B2CDirect’in 230’dan fazla ülkeye e-ihracat çözümü sunduğunu ifade
eden Yusuf İbili, dünyanın farklı coğrafyalarından elde ettikleri tecrübenin
ışığında şu noktalara dikkat çekiyor: “Gideceğiniz pazarın toplam alım gücünü mutlaka
dikkate almanız gerekir. Ülkenin finansal ve ekonomik koşullarını dikkatle
incelenmeli, bilhassa yüksek enflasyon oranına sahip ülkeleri iyi analiz
etmelisiniz. Unutulmamalı ki, yabancı paranın kullanımında kısıtlamalar
yaşanabilmektedir. Bunlara devlet istikrarı, din gibi sosyokültürel güçler,
teknoloji düzeyleri gibi faktörler de eklenebilir.”
4- Teslimat sürelerinde gerçekçi olun ki, müşteri kaybetmeyin.
Belirlediğiniz hedef noktaların,
işleri yürüttüğünüz merkeze olan uzaklıkları ve zaman farkı da göz ardı
edilmemelidir. Mesafeler taşıma masraflarını da beraberinde getireceğinden,
teslimat sürelerinin de olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Uzak ülkelerdeki
zaman farklılığı, iş saatlerinin uyumsuz olması sebebiyle karar verme ve işleri
neticelendirme süreçlerini geciktirebilmektedir. Bu nedenle ürünlerinizin gerek
hedef noktanıza, gerekse tüketicinize ulaşacağı süreleri iyi tespit edin.
Yanıltıcı bilgiler vermekten kaçının, çünkü teslim sürelerindeki gecikme,
müşterilerinizi yeniden alışveriş yapma konusunda çekincede bırakır.
5- Müşterinizle aynı dili konuşun, daha çok müşteri kazanın.
E-ihracat yapmak istediğiniz pazar için
araştırmalarınızı tamamladınız ve sıra geldi internet sitenizi oluşturmaya. Sitenizin
sayfaları, arayüzleri ve menüleri kullanıcı için kolaylık sağlayacak şekilde
tasarlanmalıdır. Peki, insanlarla iletişimi nasıl kuracaksınız, ödemeleri ve
gönderimleri nasıl sağlayacaksınız? Günümüzde İngilizce uluslararası bir dil
olarak kabul görse de, net olarak belirtmek gerekir ki her coğrafyada bu durum
geçerli değil. Ayrıca sizin potansiyel müşteriniz olan kişi sizinle kendi
dilinde alışveriş yapmak ve iletişim kurmak isteyebilir. Ancak bu noktada hedef
pazarın gereksinimlerine göre internet sitesi kurulmasının yanı sıra kullanılacak
katalog ve ürün açıklamalarının da anlaşılır olması gibi birçok farklı unsur da
bulunuyor. Ürünler açıklayıcı ifadelerle, iade sorunu yaşatmayacak şekilde,
nitelikleri anlaşılır şekilde belirtilmelidir. B2CDirect CEO’su Yusuf İbili yerelleşme
konusunun mutlaka özenle ela alınması gerektiğini vurguluyor: “Tüm bu
çalışmaları ‘e-ihracatta yerelleşmek’ olarak adlandırabiliriz. İnternet
siteniz, kullanıcıları lokasyon bazlı tanıyabilmeli ve yerel konumlarına göre
özelleştirilmiş olmalıdır. Sitenin dili ziyaretçinin ülkesine göre gösterilmeli
ya da dil seçeneklerinin kullanıcı tarafından değiştirilebilmesi tercihe
bırakılmalıdır.”
6- Fiyat deyip geçmeyin; ayrıntılı düşünerek ve yerelleşerek başarıya koşun.
Yerelleşme, ürün fiyatlamasında da
devreye giren önemli bir unsurdur. İnsanlara fiyatlarınızı kendi ülkelerinin
para biriminde gösterebilirseniz onların hayatını kolaylaştırır, sitenizi
benimsemelerini kolaylaştırırsınız. Bu nedenle sitenizde satışa sunduğunuz ürünlerin
fiyatlarını, siteye gelen ziyaretçinin bulunduğu ülkenin yerel para biriminde göstermeniz
önemlidir. Bir diğer alternatifse, sitenizde farklı para birimlerinin olduğu
seçenekler sunmanız ve otomatik kur hesaplamalarının yapılmasıdır. Dünyanın
farklı bölgelerinde, her ülkenin kendine özgü farklı ödeme yöntemleri ve
alışkanlıkları bulunuyor. Bazı ülkelerde kredi kartıyla ödeme daha çok tercih
edilirken, bazı ülkelerde banka transferi ve kapıda ödeme yöntemi öne çıkıyor.
Ödemede yaşanacak sorunları en aza indirgemek için e-ihracat yapacağınız
ülkelerin tercihlerini öğrenmelisiniz. Burada ki en kritik nokta, ürünlerinizin
fiyatının farklı ülke pazarlarının niteliğine ve para değerine uygun olarak
verilmesidir. Daha detaylı anlatacak olursak diyelim ki Euro ya da Dolar olarak
fiyatlandırılan ürünün, Türk Lirası hesabına göre pahalıya geleceği, tam tersi
durumda ise kâr edileceği gibi durumlardan söz edebiliriz. Ayrıca fiyat
belirlerken maliyeti artırıcı, satış komisyonları, lojistik ücretler, akreditif
masrafları, sigorta gibi unsurları da düşünmekte fayda var.
7- Lojistik her şeydir. Bunu unutmayın…
Mutlaka deneyimli bir lojistik iş
ortağınız olmalı. Ürünleriniz ne kadar kaliteli, siteniz ne kadar iyi ve
fiyatlarınız ne kadar uygun olursa olsun, eğer lojistik süreçleriniz
müşterinizi tatmin etmiyorsa ne satış yapabilirsiniz, ne de müşterilerinizin
yeniden alışveriş yapmasını sağlayabilirsiniz. Gönderiler için gümrük
işlemlerinin hızlı ve masrafsız sonuçlanması, teslimat için verdiğiniz iş günü sayısına
yönelik güvenceyi zedelememelidir. E-ihracatın diğer bir kolay tarafı,
geleneksel ihracatta firma tarafından beyanname oluşturulması işlemleri
e-ihracatta elektronik hale getirilmiş ve teferruatlardan arındırılmıştır. B2CDirect
CEO’su Yusuf İbili, farklı ülkelerin doğal olarak farklı kanunları bulunduğunu
ve lojistik aşamasında buna göre adım atılması gerektiğinin altını çiziyor:
“Gönderilen kargonun, varış noktasında teslimat yapılacak olan ülkenin
kanunlarına tabi olmasından ötürü, o ülkenin işlemleri hakkında bilgi sahibi
olmak gerekir. Teslimatlar için gönderi hesaplamaları, gönderi türü çeşitliliği,
GTİP kodu arama özelliği, müşterinizin isteğine göre ekstra katma değerli
hizmetleri mutlaka sunmalısınız. Ürünün müşteriye zamanında, hesaplı ve hasar
görmeden ulaştırılması e-ihracatın en önemli ayaklarından biridir. Satış
sonrasında ise alıcılara müşteri hizmetleri, sorunsuz iade gibi konularda destek
vermeye devam edilmelidir.”
YORUMLAR