Acıbadem Adana Hastanesi
Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, çocukluk dönemindeki obezitenin
sadece bugünü değil, geleceği de etkilemesi açısından önemli bir sorun olduğunu
belirtiyor. Çünkü, her iki ebeveyni de obez olan fazla kilolu çocuklarda önlem
alınmadığı takdirde yetişkinlikte obezite kaçınılmaz son gibi görünüyor.
Obezite
her ne kadar tüm dünyayı etkileyen bir problem olsa da, aşırı kilolu veya obez
çocukların çok büyük çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Sorunun bu
denli ciddi boyuta ulaşmasının altındaki temel neden, değişen beslenme
alışkanlıkları ve hareketten uzak yaşam tarzları olarak gösteriliyor. Çocukların
öğünlerinde şekerli, yağlı ve enerjisi yüksek gıdalar çok daha fazla yer
bulurken, vitamin ve mineraller açısından zengin, enerji seviyesi düşük gıdalar
daha az tercih ediliyor. Acıbadem Adana
Hastanesi Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Neslihan Önenli
Mungan, bu eğilimin devam etmesi durumunda rakamların önümüzdeki yıllarda
artmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle sosyoekonomik ve
sosyokültürel düzeyi yüksek ailelerde, ebeveynlerdeki ve çocuklardaki kilo
sorunları paralellik gösteriyor. Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, çocukların
bilinçli gıda seçim yapma yetkinliğine ulaşıncaya dek yaşadıkları kilo
fazlalığı sorununun temelinde yatan en önemli etkenin genetik veya hormonal
faktörler olduğuna yönelik genel kanının aksine, anne ve babanın beslenme
alışkanlıkları olduğunu söylüyor.
Teknolojik oyuncaklar obeziteye zemin
hazırlıyor
Durağan hayat,
bilgisayar, tablet, cep telefonu, TV gibi teknolojinin masa başı dayatmaları
gibi yaşam alışkanlıklarının da çocuklarda obeziteye zemin hazırladığını
belirten Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan sözlerine şöyle devam ediyor: “Telefonla
sipariş imkanları, fast-food zincirleri, hazır ve rafine gıdalara kolay ulaşma
olanakları sağlıklı beslenmeyi engelliyor.
Bunun yanı sıra, bitmeyen sınav maratonları, yeşil alanların yani oyun
olanaklarının azalması, yüksek katlı binalarda yaşama, güvenlik kaygıları gibi
çevresel faktörlere bağlı çocukların hareket imkanlarının sınırlanması da artan
kilo grafiklerinin en önemli sorumluları arasında yer alıyor. Ayrıca, gebelikte
alınan fazla kilo, bebeğin çok düşük veya fazla doğum kilosu ile doğması,
annenin sigara içmesi de çocukluk çağı obezitesi için risk faktörü olarak kabul
ediliyor.”
Tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlara
yaşanabiliyor
Çocukluk çağındaki
obezite, yetişkinlik hastalıkları olarak bilinen tip 2 diyabet, hipertansiyon
ve kardiyovasküler hastalıkların erken yaşlarda görülmesi açısından da risk
oluşturuyor. Aynı zamanda kız çocuklarında polikistik overe de neden olabiliyor. Prof. Dr.
Neslihan Önenli Mungan, bu sorunların önüne geçilebilmesi için çocuklarda
mutlaka düzenli ağırlık, boy ve vücut kitle indeksi takibinin gerekliği olduğuna
işaret ediyor. Ancak, ailelerdeki “büyüdükçe fazla kilosunu atar” şeklindeki
geleneksel görüş sebebiyle çocukların tanı ve tedavilerinin geciktiğini
belirten Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, “Kilo fazlalığı olduğu düşünülen
veya hekim tarafından bu durum tespit edilen her çocuğun mutlaka çocuk
endokrin-metabolizma uzmanı tarafından değerlendirilmesi, acil sorunların
saptanarak tedavi ve yaşam biçimi değiştirme programlarının yapılması
zorunludur” diyor.
Çocuklara bilinçsiz diyetler
uygulamayın
Yanlış yaklaşımlar
veya çocuk endokrin-metabolizma uzmanı tarafından önerilmeyen diyetlerin
çocukların gelişmesini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr.
Neslihan Önenli Mungan, bu durumda çocukların boy uzamasının durabildiğini,
vitamin ve mineral eksikliklerinin ortaya çıkabileceğini de söylüyor.
YORUMLAR