Kaan açıklamasında şunları kaydetti: Dün T.C. Merkez Bankası’nın
koronavirüs krizinin ekonomik etkilerini asgari seviyede tutmak amacıyla aldığı
faiz indirimi kararı ve açıkladığı diğer tedbirleri yakından takip etmiştik.
Para politikasına yönelik alınan kararlar, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip
Erdoğan tarafından açıklanan ilave önlem ve tedbirlerle, mali bir paketle
desteklenmiş oldu. İş dünyasının temsilcileri olarak bizler de, geçtiğimiz
hafta ekonomi yönetimine sunmuş olduğumuz önerilerimizin karşılığını almış
olduk. Bu bağlamda, her zaman olduğu gibi bugün de elimizi taşın altına koymaya
hazır olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz. Zira virüs salgınının küresel etkileri,
ekonominin bütün aktörlerinin topyekûn bir mücadele içerisinde bulunmasını
zorunlu kılmaktadır.
Nitekim başta FED olmak üzere, gelişmiş ülkelerin merkez
bankalarının virüs salgınının etkilerini azaltmak amacıyla aldıkları
genişleyici para politikası kararları ve diğer ilave tedbirler kısa vadede
piyasaları nispeten rahatlatmış olsa da, küresel ekonominin resesyona gireceği
bir senaryoya hazırlıklı olmalıyız. En olumlu senaryoda bile, küresel
ekonominin ciddi bir refah kaybına uğrayacağı aşikârdır. Küresel ekonomi
genelinde yatırımlarda risk iştahının azaldığı ve piyasaların nakde geçmek
istediği bir ortamda, Türkiye ekonomisinin bu süreci en az hasarla atlatması
için, hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğinin farkındayız.
En büyük üreticimizden en küçük tüketicimize varana
değin, bütün ekonomik aktörlerin desteğiyle, bu zorlu süreci lehimize çevirmeye
başaracağımıza olan inancımız tamdır. Bugün itibariyle 30 doların altına
gerileyen petrol fiyatları, enerji faturamızın yükünü hafifleterek, bu zorlu
süreçte elimizi güçlendirecektir. Hem para politikasına hem de maliye
politikasına yönelik alınan bu kararlar, reel sektör temsilcilerinin yükünü hafifletecektir.
Başta kritik sektörlerimize yönelik muhtasar ve KDV
tevkifatı ile SGK primi ertelemesi olmak üzere; kredi ve faizlerinin geri
ödemelerinin kolaylaştırılması, asgari ücret desteğinin devam etmesi ve KGF’nin
limitinini iki katına çıkarılarak KOBİ’lerimizin hizmetine sunulması gibi
birçok sektör ve alana yönelik vergi düzenlemesinin yanı sıra üretim, büyüme ve
istihdamın korunmasını kapsayan bu tedbir ve teşvikler sayesinde, ekonomik
aktivitede gözlenebilecek ilave bir yavaşlamanın önüne geçilecek ve Türkiye
ekonomisi pozitif büyüme patikasında yoluna devam edecektir.
YORUMLAR