Elbistan’da geçtiğimiz 28 Nisan tarihinde alışveriş yapmak için gittiği kırtasiye dükkanında cinsel tacize uğradığı iddiasıyla E.G.’nin şikâyeti üzerine tutuklanan kırtasiye işletmecisi Mesut Doğan suçsuzluğu ispatlanınca beraat etti.
Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tanıklık eden şikayetçi E.G.’nin arkadaşları, E.G.’nin annesi tarafından Mesut Doğan aleyhine ifade vermeleri için zorlandıklarını ancak, kendilerinin böyle bir olayı görmediklerini söyledi.
Diğer tanıklar ise Doğan’ın aleyhine ifade vermeleri için E.G.’nin annesi tarafından zorlandıklarını ancak, Mesut Doğan’a atılan iftiraya ortak olmayacaklarını söyledi.
Kendi arkadaşlarının bile olayın iftira ve kurgudan ibaret olduğunu belirttikleri E.G. mahkemedeki ifadesinde, “Ben bu olayları yaşamamış olabilirim” ifadesiyle mahkeme heyetini şaşırtırken, sanığın cezalandırılmasını istemekten de geri kalmadı.
Pedagog raporunda da, E.G.’nin tutarsız davranışları gün yüzüne çıkartılırken, pedagog ifadesinde: “Yaptığımız görüşmelerde E.G.’nin beyanları sürekli değişiklik göstermektedir. Bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceği kanaatindeyim” diye konuştu.
Savcılık, mağdurun beyanlarını doğrular nitelikte somut delillerin bulunmadığını ayrıca mağdurun aşamalar arasında vermiş olduğu beyanlar arasında keskin farkların bulunduğu belirtilerek sanığın beraatını istedi.
Olayın yaşandığı güne ait kamera kaydı görüntülerinin incelenmesi sonucu sanığın belirtilen eylemi gerçekleştirmediğine kanaat getiren mahkeme heyeti, Mesut Doğan’ın beraatına karar verdi.
Suçsuz olduğu ortaya çıkarak tahliye edilen Doğan, iftiraya uğradığını belirterek, kendisine iftira atan ve bu iftirayı yayanlar hakkında maddi manevi tazminat davası açacağını söyledi.
İnsanların haysiyetiyle oynamanın bu kadar kolay olmaması gerektiğine değinen Doğan, süreçle ilgili şunları söyledi: “Normal bir iş gününde alışverişe gelen E.G. alışverişini yapıp gitti. Daha sonra kafasında ne kurdu bilmiyorum ama kendisine yönelik cinsel tacizde bulunduğum iddiasıyla şikayetçi olmuş.
Ne sebeple yaptı, amacı ve çıkarı neydi bilmiyorum. Aile bireyleri uzlaşalım diye işyerimize gitmişler. Tacize uğrayan bir kişi uzlaşalım şikayetimizi geri alalım der mi? Bunun altında başka sebepler var.
Süreçte suçsuz olduğum, herhangi bir cinsel tacizde bulunmadığım anlaşıldı. Kendi tanıkları bile mahkemede olayın iftira olduğunu, aleyhime ifade vermeye zorlandılar.
Pedagog raporları da kişinin gel git yaşadığını ortaya çıkardı. İfadelerinin birbiriyle çeliştiği ortaya çıktı. Savcılık da şikayetçinin tutarlı davranmadığına kanaat getirdi. Çünkü olmamış bir şeydi.
Nihayetinde benim böyle bir olayı gerçekleştirmediğim anlaşıldı. İftira kurbanı olduğum ortaya çıktı. Çok zor günler yaşadım, yapmadığım bir hareketten dolayı hapse girdim. Maddi manevi tazminat davası açarak yaşadığım bu zor günlerin hesabını hukuk önünde soracağım. O günlerde sosyal medyada inanılmaz paylaşımlar yapılmış, hepsinin ekran görüntüsünü aldım. Hepsi hakkında maddi manevi tazminat davası açacağım. Bir insanın şerefiyle uğraşmak bu kadar kolay olmamalı. Herkes ettiğinin karşılığını mutlaka bulur. Allah kimseyi iftiraya uğratmasın” diye konuştu.
Doğan’ın avukatı Şeyma Dal açıklamalarında: “Son yıllarda hukuken çok sık karşılaştığımız ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken ‘istismar’ suçunun aydınlatılması amacıyla gerçekleşen yargılama safahatının Bağımsız Türk Yargısı tarafından uygulanması gerekirken, masumiyet karinesinin ve adil yargılanma hakkının sosyal medya aracılığıyla ihlal edildiğine şahit olmaktayız. Türk yargısı, uluslararası hukukta ve ülkemizde geçerli olan ‘çocuğun üstün yararı ilkesi’nin çocukların algılarını yönetmek suretiyle iftira, kurgu, yönlendirme, baskı ve benzeri hususlarla ihlaline izin vermeyeceği gibi, asılsız iddialar ile hiçbir vatandaşın hukuksuzca özellikle de sosyal medya üzerinden infazına da izin vermeyecektir” diye konuştu.
YORUMLAR