Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 14 Kasım Salı günü,
502 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın maden sahalarının özelleştirilmesini
ilgilendiren 48’inci maddesinin tasarı metninden çıkarılması önergesi
görüşüldü. İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Ankara Milletvekili Bülent
Kuşoğlu, İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, Eskişehir Milletvekili Utku
Çakırözer, Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve İzmir Milletvekili
Musa Çam imzalı önerge, hakkında; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın
Milletvekili Sayın Muhammet Rıza Yalçınkaya, konuştu. Yalçınkaya, “Torba kanunda
yapılacak düzenlemeyle ülkemizin yegâne taş kömürü üreten Türkiye Taşkömürü
Kurumuna ait maden sahalarının özelleştirilmesinin önü açılmaktadır” dedi.
CHP’li Milletvekili Yalçınkaya, şöyle konuştu: “Hükûmetin aksini iddia
edemediği, ‘kömür alanlarını özel sektör eliyle ekonomiye kazandıracağız’
diyerek özelleştirmeye -sözüm ona- yeni bir tanım kattığı bu girişim, bugün
tartıştığımız kanun tasarısında yer alan düzenlemeden çok önce, 2016 yılının
Mayıs ayında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından
başlatılmıştır. Bu gerçek işte bu raporla sabittir, Özelleştirme İdaresinin ‘Yenilenen
Vizyonumuz ve Güncellenen Portföyümüz’ adını taşıyan raporu. Bu raporun 14’üncü
sayfasında ‘Kısa Vade Projeler ve Önerilen Özelleştirme Yöntemleri’ adı
altında, Linyit Sahaları Yerli Kömür Kaynaklarının Elektrik Üretiminde
Kullanılması Amacıyla Değerlendirilmesi Projesi anlatılıyor.” Yalçınkaya, söz
konusu proje için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının belirlediği esasları
şöyle sıraladı: “Maden sahalarının termik santral kurma şartlı yatırımcıya
devri. Santralde üretilen elektriğin belli bir süre için TETAŞ/EÜAŞ tarafından
alımının garanti edilmesi. Üretilen elektriğin baz fiyatının belirlenmesi ve
ihalenin bu fiyatın altına en çok inen firmanın üzerinde kalması.” Yalçınkaya, özelleştirmeye
tabi tutulacak maden sahaları hakkında şu bilgileri verdi: “”Maden sahası:
Konya Karapınar, Eskişehir Alpu, Ankara Çayırhan, Kahramanmaraş Elbistan C+D
sektörleri, Kahramanmaraş Elbistan E sektörü, Kırklareli Vize, Trakya
Çerkezköy-Çatalca A, Afyon Dinar; bunların hepsi linyit sahası. Bunlara
ilaveten de en alt sıraya taşkömürü maden sahalarının yer aldığı Zonguldak
konulmuş. Maden sahası Zonguldak, ruhsat sahibi kurum TTK, rezerv miktarı 600
milyon ton, potansiyel kapasite 3 bin megavat.” Özelleştirilecek linyit
sahalarının içerisine Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait maden sahalarının da konulduğunu
vurgulayan Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya, şunları kaydetti: “Maden
sahası kısmına Zonguldak, ruhsat sahibi kurum TTK, rezerv miktarı 600 milyon
ton olarak yazılmış, kurulacak santralin potansiyel kapasitesi belirtilmiş.
Yani Türkiye'nin yegâne taş kömürü üretimi yapan TTK’ye ait maden sahaları da
özelleştirilecek sahaların içine konulmuş. Bunu Özelleştirme İdaresine kim
teklif ediyor? Tabii ki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Türkiye'nin
değişik yerlerindeki linyit sahalarıyla birlikte TTK’ye ait taş kömürü
sahalarının da özelleştirilmesini istiyor. Bunun saklanacak, gizlenecek bir
tarafı yok, durum bu kadar açık ve net iken Sayın Bakan bütün bunlar yokmuş
gibi inkâr ediyor, “TTK’de özelleştirme yapmıyoruz.” diyor. O hâlde bu gösterdiğim
belge neyin belgesi? Allah aşkına soruyorum, neyi saklıyorsunuz, neyi
gizliyorsunuz? Burada açık ve net olarak yazıyor, TTK’ye ait 600 milyon ton
rezervin olduğu saha veya sahalar kısa vadede gerçekleştirilecek özelleştirme
projelerinin içine konulmuş. Bu konulurken de TTK’yi özelleştiriyoruz dememek
için linyit üretim sahalarının içerisine TTK’ye ait maden sahaları saklanarak
ilave edilmiş. Sözde, TTK’nin özelleştirilmesi kaçırılmak istenmiş. Oysa işin
adı konulmuş ve bal gibi, Türkiye Taşkömürü Kurumunda özelleştirmenin yolu
açılmış.
Şimdi ben tekrar Sayın Bakana ve Bakanlık yetkililerine
soruyorum: Neden özelleştirilecek linyit sahalarının içerisine taş kömürü
üretim sahalarını ilave ettiniz? Bahsedilen 600 milyon ton rezerv TTK’ye ait
hangi sahalarda yer almaktadır? Kim önerdi? Çıkın, dürüst ve samimi bir şekilde
tüm gerçekleri Türkiye’yle paylaşın diyorum.” Önerge, mecliste yapılan oylama
sonucu kabul edilmedi.
YORUMLAR