Masada uzlaştıklarımızın yok sayılması ve Toplu Sözleşme
müzakereleri hiç yapılmamış gibi davranılması üzerine, Kamu Görevlileri Hakem
Kurulu’na taşıdığımız 5. Dönem Toplu Sözleşmenin, kamu görevlilerinin haklı
beklentilerini karşılayarak yeni hak ve kazanımlarla donatılmasına katkı ve
destek sunmak için bugün 81 ilde “Emeğe Saygı, Adalete Davet” temasıyla
sahadayız.
Milyonlarca insanı ilgilendiren ve fakat Kamu
İşvereninin, Konfederasyonumuza sunduğu teklifte yok saydığı; sözleşmelilerin
kadroya geçirilmesi, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetler sınıfının Genel İdare
Hizmetleri sınıfına geçirilmesi, kademe derece sınırlamasının kaldırılması,
bayram ikramiyesi, kılık-kıyafet yasağının kaldırılması, gelir vergisi
mağduriyetinin son bulması, dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesi gibi
temel tekliflerimiz dâhil toplam 657 teklifimiz gayet makul ve makbul teklifler
olmasına karşın sanki hiç yapılmamış gibi Kamu İşvereni tarafından hiçbir
şekilde dikkate alınmamış, bunlara ilişkin herhangi bir teklif masaya
getirilmemiştir.
Memur-Sen olarak toplu pazarlık sürecinde Kamu İşveren
Heyetiyle sözleşme imzalanmasını sağlamak için büyük çaba sarf ettik. Bu
gayretin yanısıra basın açıklamalarıyla, iş bırakma eylemleriyle de sahada
olduk ve Heyetimizi destekledik. Bugün de aynı kararlılıkla ve örgütlü
gücümüzle meydanlardayız.
Memur-Sen’in ve bağlı sendikalarının titiz çalışmalarla,
sahanın nabzını tutarak oluşturduğu ve kamuoyuna “makul teklifler” olarak
deklare ettiği 657 teklifine karşın Kamu İşveren Heyeti maalesef malül
tekliflerle masaya gelmiş ve ardından toplu sözleşme sürecini hiç yaşanmayan
bir süreç olarak tarihe kaydetme iradesi göstermiştir. Bu iradenin sonucu
olarak süreç uyuşmazlıkla sonuçlanmış ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na
gidilmiştir.
Biz, toplu sözleşme görüşmeleri boyunca masanın ve
müzakerenin önemine inanarak çözüm üretmeye odaklandık ve sürecin uzlaşmayla
sonuçlanması için büyük bir özveriyle çalıştık.
Süreç tıkandığı anda bile “Gelin Hakem Kuruluna 3 günlük
başvuru sürecini 1 güne indirelim ve müzakere sürecini 2 gün daha uzatalım,
masada sorunları çözelim” dedik ama teklifimiz kabul edilmedi.
Dün dedik bugün de diyoruz: Memur-Sen’in teklifleri
milletin talepleridir. Çünkü bu teklifler milletin maşeri vicdanında makes
bulmuş adil ve hakkaniyetli tekliflerdir.
Bu nedenle, Kamu İşveren Heyetinin, Merkez Bankasının
gerek beklenti anketinde gerekse kendi tahmininde ifade ettiği enflasyon
rakamlarının altında kalan tekliflerle masaya gelmesini kamu görevlilerinin
emeğini değersizleştirmek olarak görüyoruz.
Maalesef, Hakem Kuruluna başvuru süreci de Kamu İşveren
Heyeti tarafından hakkaniyetli yürütülmemiştir. 20 gün boyunca gece yarılarına
kadar görüşülerek, tartışılarak üzerinde uzlaşma sağlanan azımsanmayacak
sayıdaki teklifimiz Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna götürülürken yok
sayılmıştır.
Yasanın açık hükmüne aykırı bir şekilde; Toplu Sözleşme
sürecinin müzakere aşamasının tamamlanmasıyla birlikte Kamu İşveren Heyeti
tarafından ne Memur-Sen’ne de genelden ayrı hizmet kolu toplu sözleşmesi
imzalamaya yetkili bağlı sendikalarımıza incelemek, katkı sunmak ya da imza
atmak üzere toplantı tutanağı teslim edilmemiş, bu yönde bir davet ya da teklif
yapılmamıştır. Tam tersine Konfederasyonumuzun ve sendikalarımızın imzadan
kaçtıkları algısına neden olabilecek tespit tutanağı tutularak yetkinin kötü
kullanılmasına, tarafların eşitliği ilkesine dayanan toplu pazarlık hakkının
sekteye uğramasına neden olunmuştur.
Şayet, kamu görevlilerine teklif edilen zam oranları alın
terimizin hakkını teslim eden bir düzeyde olsaydı, enflasyon karşısında eriyen
alım gücümüzü güçlendirseydi, ülkenin ekonomik tablosu ve hükümetin açıkladığı
rakam ve hedeflerle uyumlu olsaydı elbette Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna
gitmeye gerek kalmaz ve tarafların tümü için memnuniyet üretilmiş olurdu.
Ancak bütün çabalarımıza karşın kamu görevlilerinin
emeğinin değerini teslim eden bir teklifle gelinmediği ve görüşmelerde
uzlaşılan maddelerin dahi yok sayıldığı irade karşısında Kamu Görevlileri Hakem
Kuruluna başvurulmuştur.
Bizler artık bu süreçleri geride bırakmış ve bütün
dikkatlerimizi Hakem Kuruluna yöneltmiş durumdayız. Hakem Kurulunun sağduyu ile
konuya yaklaşacağına olan güvenimiz tamdır. Memnuniyet üretmek için hala geç
olmadığını, artık bu sorumluluğun Hakem Kurulunda olduğunu hatırlatıyoruz.
Bir kez daha buradan güçlü bir şekilde vurgulamak
istiyoruz: Kamu görevlileri olarak bizlerin asla kabul edemeyeceği tavır; alın
terimizin değersizleştirilmesi, taşıdığımız misyonun görmezden gelinmesidir.
Biz bu ülkenin alın teriyiz.
Biz devlet hizmetlerinin kesintisiz sürmesinin, devletin
tüm unsurlarıyla işlemesinin teminatıyız.
Biz ailelerimizle birlikte 20 milyonluk bir kitleyiz.
Tekliflerimizde haklıyız, duruşumuzda hakkaniyetliyiz.
Unutulmamalıdır ki kamu görevlilerinin memnuniyeti
milletin memnuniyetidir.
Hakem Kurulunun da bu gerçekten sarf-ı nazar etmeyeceğini
umuyor ve bekliyoruz.
Milyonlarca insanı ilgilendiren ve fakat Kamu İşveren
Heyetinin, Konfederasyonumuza sunduğu teklifte yok saydığı bütün
tekliflerimizin Hakem Kurulu tarafından dikkate alınmasını istiyoruz.
Biz Hakem Kurulundan, refahın tabana yayılmasını, gelir
dağılımında adaletin sağlamasını istiyoruz.
Biz, refahtan pay, paylaşımda adalet istiyoruz.
Biz, kamu görevlilerinin yaşam standartını yükseltecek,
emeğin hakkını takdir edecek bir karar bekliyoruz.
Biz Hakem Kurulundan; elektrik ve doğalgaz zamlarının art
arda yaşandığı, ulaşım ve barınma giderlerinin yükseldiği, enflasyonun tahmin
ve hedeflerin üzerinde çıktığı, alım gücünün düştüğü, pek çok gider kaleminde
artış yaşandığı bir süreçte bütün parametrelerin dikkate alındığı adil ve
hakkaniyetli bir hüküm bekliyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra
yapılan bu ilk Toplu Sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanarak her ne
kadar Hakem Kuruluna gidilmiş olsa bile, Hakem Kurulu’nun, bu ülkenin bütçesi,
cüssesi ve de kamu görevlilerinin beklentileriyle uyumlu bir hükümler manzumesi
ortaya koyacağına inanıyoruz.
Çünkü Memur-Sen olarak biliyor ve diyoruz ki Türkiye;
varlığının ve güvenliğinin teminatı olan kamu görevlilerinin maaş, ücret ve
alım gücünü yükseltecek ekonomik güce, siyasi özgüvene, politik perspektif ve
bilince fazlasıyla sahiptir.
MEMURUZ, HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ!
Abdülaziz AYDIN
Kahramanmaraş Memur-Sen Eğitim Bir-Sen İl Başkanı
YORUMLAR