Soğuk nedeniyle oluşan yaralanmaların çoğu vücudun açıkta
kalan yerlerinde veya uzuvlarda oluşuyor. Maruz kalınan ısı, rüzgarın hızı,
sıkı giysi, ayakkabı ve dolaşımı kısıtlayan başka nedenler, yorgunluk, kötü
beslenme, alkol ve uyuşturucu kullanımı yaralanmanın şiddetini artıran sebepler
arasında sıralanıyor. Kar sporlarının ve dağcılığın yaygınlaşması gibi bir çok
neden daha çok soğuk yaralanması oranını artırıyor.
İlk belirti kızarma ve ağrı
Deri ısısı 25 dereceye düştüğünde doku metabolizması
yavaşlıyor. Oksijen yetersizliği o bölgelerde mor renkte görünüm (siyanoz)
ortaya çıkarıyor. Donma (frosbite) deri sıcaklığının – 10 0C kadar düşmesi
sonucu oluşuyor. Gerçek donma noktasına erişmeyen soğuklarda ise cilt
yanıklarına benzer şekilde ödem ve baloncuklar (vezikül ve büller) meydana
geliyor. Isı kaybı daha da sürerse donma noktasına gelinirse donuk (frosbite)
oluşuyor. Doç. Dr. Serkan Şener
soğuk yaralanmalarında ortaya çıkan belirtilerle ilgili şu bilgileri veriyor:
“El, ayak, burun gibi donan bölgelerde önce kızarma başlıyor ve ağrı gelişiyor.
Sonrasında ise donan bölge sertleşiyor ve son aşamaya gelindiğinde ise his
kaybı oluşuyor.”
Soğuk yaralanmalarında ilk
müdahale
-Yüzük, saat, bilezik gibi takıları hızla çıkarın.
-Donmuş organı aleve, ateşe tutmayın, donmuş kısımların
yeniden ısıtılması için aşırı sıcak suya sokmayın. Hassas dokularda daha fazla
hasara yol açacağı için donmuş olan bölgeye masaj yapmayın ve ovmayın.
-Hastayı soğuk ve ıslak ortamdan uzaklaştırın. Kuru ve
yün bir bezle bu organı sarın. Şişmeye karşı, bu organı yukarıda tutun.
-Ayaklarında donma varsa, asla yürütmeyin. Kişi sedye ya
da sırt tahtası ile taşınmasını sağlayın.
-Sıcak ellerinizle ya da nefesinizle etkilenen bölgeyi
ısıtmaya çalışın. Gerekirse sarılın.
-Ambulans çağırarak hastanın en yakın sağlık kuruluşuna
götürülmesini sağlayın.
Aşırı ısı kaybedilirse
hipotermi oluşuyor
Uzun süreli olarak soğuk ortama maruz kalmaktan
kaynaklanan hipotermi genellikle yağmur, rüzgâr, kar veya soğuk suya maruz
kalma gibi faktörler tarafından tetikleniyor. Çok uzun süreyle soğuğa maruz
kalındığında vücudun savunma mekanizması daha fazla ısı kaybedilmesini
engellemeye çalışıyor. Bunun için titremeyle diğer organların sıcaklığını
normal düzeyde tutmaya çalışılıyor. Aynı zamanda cilde olan kan akışı azaldığı
için ısı yaratmak üzere hormonlar salgılanmaya başlıyor.
Eğer vücut enerjisi tükenmişse ve vücut iç ısısı 32 0C
altına inmişse hipotermi yaşamı tehdit eden boyutlara ulaşabiliyor. ABD'de
yılda 700 ölümün sebebi olan hipotermi özellikle çocuk ve ileri yaş grubu,
sürekli ve düzenli alkol tüketenler, psikiyatrik rahatsızlığı bulunan hastalar
ile kolay hareket edemeyen kişilerin hipotermiye karşı daha hassas olduklarına
dikkat çeken Doç. Dr. Serkan Şener, yaşanabilecek belirtiler konusunda şunları
anlatıyor: “Kişinin derisinde pürüzlenme, kıllarda dikleşme, karıncalanma ve
sızlanma ilk şikayetler arasında yer alıyor. Sorun ilerledikçe, deride soğukluk
ve solukluk, his kayıpları ve bitkinlik, uyuşukluk hali de yaşanıyor. Hipotermi
ilerledikçe uyku hali ve katılaşma gibi belirtiler de görülmeye başlıyor.”
Hipotermide ilk müdahale
-Öncelikle donmayı önlemek amacıyla hastaya şekerli sıcak
bir şeyler yedirmeye ve içirmeye çalışın.
-Donma tehlikesi yaşayan kişiye kalın giysiler giydirin
ve üzerini de kalın örtülerle örtün.
Kesinlikle uyumamasını sağlayın.
-Bu durumdaki kişiyi ılık odada tutun ve bir süre sonra
odanın sıcaklığını yavaş yavaş arttırın. -Kesinlikle ama kesinlikle kişi birden
sıcak odaya sokmayın.
-Bununla birlikte alkollü içecekler içirmeyin, kar ile
vücudu ovmayın ve masaj yapmayın.
-Ambulans çağırarak hastanın en yakın sağlık kuruluşuna
götürülmesini sağlayın.
YORUMLAR