Konu hakkında bir açıklama yapan Bağrıaçık, küresel ısınma ile birlikte dünyanın yaşam döngüsünün değiştiğinin altını çizdi. Birde bunun üstüne güvenlik endişesinin binmesi ile enerji arzının her zamankinden fazla olduğuna dikkat çeken Bağrıaçık: “Pandemi hayatımıza girdiğinde 3 şeye çok önem verdik. Bunlardan birisi barınma, diğeri gıda ve birisi de enerji. Enerji olmadan hayat sürmemiz mümkün değil. İşte bundan dolay enerji arzını karşılamak adına doğal yöntemlere yönelmemiz lazım. Güneş enerjisi sisteminin en büyük kullanıcısı Almanya. Bizde dünyada ki 5’inci kullanıcıyız” dedi
GES KAZANDIRIR
Ailesi ile birlikte kazandığını memleketi Kahramanmaraş’a yatırım olarak kazandıran İB Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve ikinci nesil yatırımcı İsmail Bağrıaçık, sektör olarak hem geleceğe hem de dünyanın yeni trendini Kahramanmaraş’a getirdi. Halk arasında Yenilenebilir veya Yeşil Enerji olarak bilinen Güneş Enerjisi Santrali (GES) projeleri üzerine çalışan Bağrıaçık, yatırım portföyunu genişleterek şehrin karbon salınımı azaltmaya gayret ediyor
YENİ YATIRIM ALANI GES
Dünyanın artık kirlenmeye yüz tuttuğu bir anda girişimciliğini kullanarak yeni bir alan oluşturan Bağrıaçık, yenilenebilir enerji alanında örnek olmaya devam ediyor. Her geçen gün karbon salınımını azaltmak adına, Kahramanmaraş’ta bulunan işletmeler ile görüşen Bağrıaçık, hem güneşin faydalarını hemde kurulan santralden nasıl gelir elde edileceğini anlattı.
YAŞADIĞIMIZ COĞRAFYAYI TEMİZ TUTMALIYIZ
Karbon salınımı ve zararlı sera gazlarının dünyayı etkilediğini belirten İsmail Bağrıaçık şöyle konuştu: “Bunun en kolay ve zahmetsiz yolu, Allah’ın bize bahşettiği güneşi kullanmak. Fabrika çatıları, tarım vasfını yitirmiş arazi gibi yelpazesi geniş birçok alana yerleştirilecek paneller ile enerji üretimi mümkün. Biz Kahramanmaraş’ta bunu sağlamak adına faaliyetlerimize başladık
KAHRAMANMARAŞ ÇOK ÖNEMLİ
Kahramanmaraş, Van ve Konya’dan sonra 2 bin 500 saate yakın güneş alıyor. Bu veriye bakarak bile şehrin bu alana yatırım yapmasının ne kadar kârlı ve havasının temiz olacağı anlamına geliyor. Yatırımcıya devletimiz çok imkan ve olanak sunuyor. Bizde bu imkan ve olanakları yatırımı yapmaya düşünenlere anlatıyoruz. Türkiye 2030 yılında karbon emisyonlarını, yüksek büyüme tahminleri içeren senaryoya göre %40, gerçekçi büyüme tahminine dayanan senaryoya göre ise %23 oranında azaltabilir. Bu sayede ekonominin karbon emisyonu yoğunluğunda da (yıllık CO2 emisyonu/GSYH) %20 oranında bir düşüş sağlamak mümkün. Bunu sağlamak adına bize çok işi düşüyor” şeklinde konuştu.
YORUMLAR