Antalya'da yeni doğan oğlunu kalp rahatsızlığı nedeniyle
kaybeden doktor Zafer Erk, "Başka bebekler tedavi sürecinde ölmesin"
düşüncesiyle hazırlandığı sınavla kalp damar cerrahı olarak hastalara şifa
dağıtıyor.
Burdur'un Bucak ilçesinde dünyaya gelen doğuştan kas
hastalığı nedeniyle yüzde 48 engelli Zafer Erk, azmi ve çalışkanlığıyla doktor
olmayı başardı. Pratisyen hekim Erk, 13 yıl önce Antalya'da dünyaya gelen ikiz
çocuklarından Halil ismini verdiği oğlunun kalp damarlarının ters olduğunu
öğrendi.
Ameliyat için İstanbul'a götürmeye hazırlandığı bebeğini
henüz bir günlükken kaybeden 48 yaşındaki Erk, o gün "Oğlum
kurtulamadı ama başkalarını kurtarmak istiyorum" düşüncesiyle kalp damar
cerrahı olmaya karar verdi.
Evlat acısının zorluklarıyla hazırlandığı uzmanlık
sınavını kazanan Erk, altı yıldır kalp damar cerrahı olarak görev yapıyor.
Erk, 13 yıldır kendisine özel hastanelerden çok sayıda
teklif gelmesine rağmen maddi durumu yeterli olmayanlara yardım etmek amacıyla
devlet hastanelerinde görev yapıyor. Mesai saatleri dışında da hastalarıyla
ilgilenen Erk, onların sorunlarını çözmek için canla başla mücadele
ediyor.
"Söz verdiğim
gibi kalp ve damar cerrahisi uzmanı oldum"
Oğlunun mezarını ziyaretini sosyal medya hesabından
paylaşan Erk, "Oğlumu ziyaret ettim bugün, mezarı başında kendisine söz
verdiğim gibi bir kalp ve damar cerrahisi uzmanı olarak. Kalp hastası doğdu,
yaşamadı." ifadelerini kullandı.
Erk, AA muhabirine, engeli nedeniyle "yorucu
olur" düşüncesiyle uzmanlığı tercih etmediğini, 14 yıldır pratisyen hekim
olarak görev yaptığını söyledi.
Oğlunun ölümüyle büyük bir travma yaşadığını anlatan Erk,
"Çocuğumun başında bir gece yoğun bakımda bekledim. Ömrümden yıllar geçti.
Kalp cerrahı bir çok hocaya ulaştım. Ya yer yoktu ya ekip hazır değildi.
Ameliyata yetişemeden ölen oğluma o gün verdiğim sözü tuttum ve kalp damar
cerrahı oldum. Kalp damar cerrahı olduktan sonra bazıları 'Sen engellisin.
Cerrahlık seni çok zorlar. Maddiyata mı ihtiyacın var da cerrah oldun.' gibi
sözlerle kararıma karşı çıktı." dedi.
"Hastalarımın
çocukları olunca mutlu oluyorum"
Erk, insanlara umut olmanın kendisine mutluluk verdiğini
belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir hastamın hayatını kurtardığımda oğlumu
kurtarmış gibi hissediyorum. Ne zaman bir zora gelsem, ağrılarım artsa
çocuğum devreye giriyor, bana güç veriyor. Tek isteğim ihtiyacı olanlara sonuna
kadar yardımcı olmak. Oğlum öldüğünde baya psikolojik problemler yaşadım.
Uzmanlık sınavına çalışırken her gece küçük bir bebek silüeti başucumda
yanağımı okşayarak 'baba kalk ders çalış' diyordu. Çok fazla bir hasta
potansiyelim var. Başkaları yaşadığım sıkıntıları yaşasın istemiyorum. Hedefim
kamu hastanesindeki hizmetimi maksimum seviyeye çıkartabilmek. Uzman
doktor olmamın engellilere de örnek teşkil etmesini istiyorum. Engelli
olmama rağmen mesai saatleri dışında da hastalara enerji harcayabiliyorum.
Pansumanlarını bile tek tek kendim yapmaya çalışıyorum." (AA)
YORUMLAR