Geçen yıl doğalgaz arzı tamamlanan 201 yerleşim yeri ve
buralarda yaşayan yaklaşık 2 buçuk milyon vatandaşa bu hizmetin hayırlı
olmasını dilediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi de 2 buçuk milyon
kişiyle ilgili bu temenniyi tekrarladığını ifade etti.
Erdoğan, bu ilavelerle Türkiye genelinde doğalgaz
kullanan ilçe ve belde sayısını 400'ün üzerine çıkardıklarını bildirdi.
Şu an 78 ilde 62 milyon vatandaşın, yani nüfusun yüzde
77'sinin doğalgazın konforundan faydalanıyor olmasını çok önemli gördüğünü
vurgulayan Erdoğan, "2018 yılında da yaklaşık 1,8 milyar liralık yatırımla
2 buçuk milyon vatandaşın yaşadığı 94 ilçeye de doğalgaz arzına yönelik
çalışmalarımız devam ediyor. Bu yıl ayrıca doğalgazı olmayan Şırnak, Hakkari ve
Artvin'e de bu hizmeti götürüyor, böylece 81 vilayetimizin tamamını doğalgazın
temizliği ve rahatlığı ile buluşturmuş oluyoruz. Bir başka ifadeyle 2018 yılı
sonunda doğalgazın ulaşmadığı hiçbir ilimiz kalmayacak. Böylece ülkemiz
genelinde doğalgaz arzı sağlanan kişi sayısı 64 buçuk milyona çıkacak."
diye konuştu.
Erdoğan, bu başarıların altında imzası olan Enerji ve
Tabii Kaynakları Bakanı Berat Albayrak ve ekibi başta olmak üzere tüm kurumlara
ve dağıtım şirketlerine teşekkürlerini iletti.
"TOPLAM
YATIRIM 11,2 MİLYAR LİRAYI AŞTI"
Son 15 yılda en büyük yatırım hamlesi gerçekleştirilen
sektörlerin başında enerjinin geldiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz 15 senede enerji ve doğalgaz kaynakları
noktasında ve bu sektörlerde yapılan toplam yatırım miktarı yaklaşık 172 milyar
lirayı buluyor. Bunun 41,3 milyar lirasını bizzat devlet kurumlarımızın
gerçekleştirdiği kamu yatırımları oluşturuyor. Kamunun sadece petrol ve
doğalgaz sektöründeki yatırım tutarı yaklaşık 27 milyar liradır.
Doğalgaz dağıtım sektöründe ise son 15 yılda dağıtım
şirketlerimizin yaptığı toplam yatırım 11,2 milyar lirayı aşmıştır. Madencilik,
petrol arama, elektrik üretimi ve dağıtımı gibi alanlara baktığımızda da benzer
bir tabloya şahit oluyoruz. Oralarda da ülkemizin enerji bağımlılığını azaltacak,
vatandaşlarımızın ve üreticilerimizin enerjiye ulaşımını kolaylaştıracak,
kaynak ve güzergah çeşitliliğini sağlayacak birçok kritik adımın atıldığını
görüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yılda bir taraftan doğal
kaynaklar itibariyle enerji fakiri olmasının getirdiği zorlukları aşarken, aynı
zamanda enerji üreticileriyle tüketicileri arasındaki jeo stratejik konumunun
da en iyi şekilde kullanmanın, bundan azami derecede istifade etmenin çabasında
olduklarını bildirdi.
"TANAP'IN BU
YIL FAALİYETE GEÇMESİNİ PLANLIYORUZ"
Mevcut doğalgaz ve petrol boru hatlarına ilaveten Trans
Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP), Türk Akımı, Kuzey Irak Doğalgaz Boru Hattı
ve Doğu Akdeniz Boru Hattı gibi tarihi nitelikte projelerin bu amaçla
geliştirildiğini belirten Erdoğan, "İnşallah TANAP'ın bu yıl faaliyete
geçmesini planlıyoruz. Böylece Azerbaycan yanında Hazar ve Orta Doğu
bölgesinden, ülkemizle birlikte Avrupa'ya da gaz taşınmasının önünü
açıyoruz." dedi.
Erdoğan, bu hattın devamı niteliğindeki Trans-Adriyatik
Doğalgaz Boru Hattı'nın da (TAP) 2020'de devreye girmesini beklediklerini
aktardı.
Bir başka önemli projenin de Rusya ile yürütülen Türk
Akımı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "İki hattan oluşan projede, ilk
hattın kıyılarımıza bu sene ulaşmasını, 2019 sonunda da ilk gazı almayı ümit
ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin, enerji talep artışında OECD
ülkeleri arasında birinci, dünyada ise Çin'den sonra ikinci sırada bulunduğuna
değindi.
Geçen yıl Türkiye'nin, dünyanın en hızlı büyüyen
ekonomileri arasında ilk sırada yer aldığını hatırlatan Erdoğan, "Her yıl
ortalama yüzde 6-7 arası büyüme hedefi olan bir ülkenin hiç şüphesiz enerji
talebi de buna göre artış kaydedecektir. Aynı şekilde enerji kaynaklarından,
ulaşım noktasında ülkeler arasındaki rekabet de önümüzdeki süreçte
hızlanacaktır." ifadesini kullandı.
"BİZİM
İSTİFADE ETMEMEMİZ DÜŞÜNÜLEMEZ"
Erdoğan, dünyadaki gelişmiş ülkelerin artan enerji
ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer güç santrallerine ve yenilenebilir enerji
kaynaklarına yöneldiğinin görüldüğünü söyledi.
Türkiye olarak küresel ekonominin gidişatını, enerji
sektöründeki yeni teknolojileri ve gelişen imkanları da hesaba katarak,
planlamalar yapıldığının altını çizen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Fransa'nın, Japonya'nın hatta Rusya ve Amerika gibi
aralarında zengin doğalgaz ve petrol kaynağına sahip 30'un üzerinde ülkenin
kullandığı imkanlardan bizim istifade etmememiz düşünülemez. Son 15 yılda şahit
olduklarımız bize, adında 'yeşil', 'çevre', 'doğa' gibi bu tür sıfatlar bulunan
kurumların, aslında birer kamuoyu yönlendirme şirketleri olduğunu açık ve net
göstermiştir.
Bunun için artık maskelere değil, o maskelerin altında
saklanan gerçek yüzlere bakıyoruz. En çarpıcı örneğini Gezi olaylarında
yaşadığımız şekilde, bunların ne ağaçla ne yeşille ne de çevrenin korunmasıyla
hiçbir alakaları yoktur. Bunları küresel ekonomiyi kontrol altında tutmayı
amaçlayan çevrelerin tetikçiliğini yapan, onların çıkarları için diğer ülkelere
lejyonerlerden başka bir şey olmadığı da ortadadır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dikkat edin, ne zaman
ülkemiz dışa bağımlılığını azaltacak, kendi kaynaklarını devreye alacak bir
atılım yapsa, hemen farklı kisveler altında bunlar sahneye sürülüyor."
dedi.
Kömür üretiminden hidroelektrik santrallerine, nükleer
enerjiden madenlerin ekonomiye kazandırılmasına kadar her meselede bu tarz
kampanyalarla karşılaştıklarını vurgulayan Erdoğan, "Artık biz bu yapıları
çok iyi tanıyor, kime ve neye hizmet ettiklerini de çok iyi biliyoruz. Bu
sebeple de milletimizin kafasını karıştırmak için ortaya attıkları iddiaları
nazarı dikkate almadık, almıyoruz." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah altyapı çalışmaları
tamamlanan Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşaatına bu yıl başlıyoruz. Santralin
temelini çok yakında değerli dostum Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın
Putin ile beraber atmayı planlıyoruz." bilgisini verdi.
Akkuyu ve Sinop nükleer güç santrallerinin devreye
girmesiyle Türkiye'nin enerji ihtiyacının en az yüzde 10'luk kısmının bu
santrallerden karşılanacağını belirten Erdoğan, üçüncü bir nükleer santral için
de hazırlıkları sürdürdüklerini söyledi.
Sismik arama ve sondaj faaliyetlerini hızlandırdıklarını
vurgulayan Erdoğan, Türkiye'ye dünyanın en gelişmiş sondaj gemilerinden birini
kazandırdıklarını aktardı.
Geminin ilk sondajını gerçekleştirmek için Akdeniz'e
doğru yola çıkacağını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Enerji alanında dışa bağımlılığımızı tümüyle
ortadan kaldırmamız mümkün gözükmüyor ama kaynak ve ülke çeşitliliğini
sağlayarak, bu konudaki risklerimizi en aza indirmekte kararlıyız. Tabi bu
arada ülkemizin güvenlik hassasiyetlerinin başka yerlere kaymasından
yararlanarak, Ege ve Kıbrıs başta olmak üzere yakın çevremizde fırsatçılık
yapmaya kalkanlara da asla izin vermedik, vermeyeceğiz. Kıbrıs açıklarında
Türkiye'ye rağmen yürütülmeye çalışılan sondaj faaliyetleri konusundaki net
tavrımız umarım birilerine ders olmuştur. Özellikle münhasır ekonomik
bölgelerde uluslararası hukuk neye amirse herkes bunu görecek ve buna
katlanacak."
Erdoğan, kimsenin Kuzey Kıbrıs'taki Türklerin hakkını
gasp edemeyeceğini belirterek, "Beraber adım atacağız. Yatırım yapılacaksa
bu yatırımı da beraber... Oradan çıkan ürünün miktarı nedir, ne değildir, bu da
beraber. 'Neticesinde biz Kuzey Kıbrıs'a ne gerekiyorsa bunu vereceğiz.' Ne
bilelim? Her numarayı çekersiniz. Onun için oluşturulacak heyet, ekip oradaki
bütün sondajları birlikte yapacaklar. Oradan ne çıkıyorsa Güney Kıbrıs nüfusuna
göre hakkını alacak. Buradan en ufak bir taviz veremeyiz. Akdeniz'deki
hidrokarbon kaynakları üzerinde, ülkemizin ve KKTC'nin haklarını koruma
noktasında aynı kararlılığı göstereceğimizin bilinmesini istiyorum."
değerlendirmesini yaptı.
"2023
HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ"
Türkiye'nin hem içeride hem de dışarıda önüne çıkarılan
engelleri birer birer aşarak 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğine
dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin son 5 yılda, terörün her çeşidiyle mücadele
edebilme kabiliyetine sahip olduğunu, ekonomik büyümesini sürdürebilecek ve
birliğini, beraberliğini, kardeşliğini koruyup yüceltebilecek güce, imkana,
dirayete sahip olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Afrin'de elde edilen başarının bunun ispatlarından biri
olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Az önce aldığım son netice şu. Etkisiz
hale getirilen terörist sayısı 3655. Yurt içinde son iki günde yapılan
operasyonlarda da yine 23 terörist etkisiz hale getirildi. Hem içeride hem
dışarıda durmak yok. Gereği neyse bunu yapıyoruz, yapacağız." ifadelerini
kullandı.
Terör bittiği anda Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde
yatırımların artacağına işaret eden Erdoğan, terörün olduğu yere yatırımın ve
yatırımcının gitmeyeceğini söyledi.
Hafta sonu Mardin'e gittiğini anımsatan Erdoğan,
Diyarbakır'da tarihi bir kongre yaptıklarını, bu kongreye 80 bin kişinin
katıldığını, Suriçinde de tören yaptıklarını, oradaki törene yaklaşık 15 bin
kişinin katıldığını kaydetti.
"Onlar yıktı, o teröristler yaktı, biz ise yeniden
inşa ve yeniden ihya ettik, ihya ediyoruz" diyen Erdoğan, Türkiye'ye
yönelik saldırılar karşısında bütün vatandaşlarla birlikte tek yürek, tek
yumruk halinde olduklarını belirtti.
Erdoğan, 18 Mart Şehitler Köprüsü'nün Gelibolu
tarafındaki kısmının temelini attıklarını, 2022 yılının sonuna kadar köprünün tamamlanacağını
kaydetti.
Türkiye için dünyanın en büyük projelerine imza atmanın
mutat bir hale geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok projeyi
ardı ardına hayata geçirdiklerini vurguladı.
Bu projelere Kanal İstanbul ile bir yenisini daha eklemenin
hazırlığı içinde olduklarına dikkati çeken Erdoğan, yeni projeyle ilgili somut
adımları çok yakında atacaklarını ifade etti.
"ULUSLARARASI
YATIRIMCILAR HER GÜN ÜLKEMİZİ ZİYARET EDİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hızlı tren hatları, şehir
hastaneleri, limanlar, spor tesisleri, barajlar, sulama kanalları gibi çok
sayıda projeyi adım adım hayata geçirdiklerini hatırlattı.
Ekonominin ise dövizde zaman zaman yaşanan ve hiçbir
rasyonel temeli olmayan dalgalanmalara rağmen hedeflerine uygun şekilde gelişmeyi
sürdürdüğüne işaret eden Erdoğan, "Kredi derecelendirme kuruluşlarının
açıkça provokasyon kokan hamlelerine rağmen, uluslararası yatırımcılar her gün
ülkemizi ziyaret ediyor, yeni yatırımların görüşmelerini yapıyor."
ifadelerini kullandı.
Türk iş adamları ve girişimcilerin dünyanın dört bir
yanındaki ihracatları, yatırım ve taahhütleriyle Türk bayrağını dalgalandırmayı
sürdürdüğünü vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'yi hala 15 yıl önceki, 20 yıl
önceki Türkiye sananlara mesajımız gayet açıktır. Türkiye, artık bölgesinin ve
dünyanın yükselen bir gücüdür ve zirveye ulaşana kadar da durmayacaktır."
diye konuştu.
Türkiye'nin sahip olduğu bu büyük potansiyeli birlikte
değerlendirmek isteyenlere kapının sonuna kadar açık olduğunu belirten Erdoğan,
enerji alanındaki projelerin bunun en çarpıcı örneğini oluşturduğunu dile
getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ile TANAP'ta, Rusya ile
Türk Akım'da, Akkuyu Nükleer Santrali'nde birlikte hareket edip, birlikte
kazandıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Diğer alanlarda aynı durum söz konusudur. Mesela
savunma sanayiinde ATAK Helikopteri Projesi'nde İtalya ile birlikte hareket
ediyor, birlikte kazanıyoruz. Otomotivden, tıbbi cihaza, bilgisayardan ilaca,
bankacılıktan inşaata kadar her alanda benzer örnekleri sayabiliriz. İnşallah
bu kazan-kazan anlayışıyla hem biz hedeflerimize ulaşacağız hem de iş birliği
yaptığımız dostlarımızı memnun edeceğiz."
"İNSANI YAŞAT
Kİ DEVLET YAŞASIN' İLKESİYLE HAREKET EDİYORUZ"
Ülke yönetimini devraldıkları günden itibaren,
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesiyle hareket ettiklerini
anımsatan Erdoğan, gerçekleştirdikleri her proje ve yapılan her yatırımın
öncelikle insan hayatına kattıklarına baktıklarını anlattı.
Milletin 15 yıl öncesinden çok daha müreffeh, gelişmiş ve
çok daha büyük bir ülkede yaşadığını çok iyi gördüğünü ve bunun hazzını
duyduğunu aktaran Erdoğan, "Bugün açılışını yaptığımız 101 yerleşim yeri
doğalgaz arzı töreni de insan odaklı hizmet anlayışımızın bir tezahürüdür.
Yeteri kadar karlı görmediği için dağıtım şirketlerinin girmek istemediği
ilçelerimize devlet olarakbu hizmeti bizzat götürmek, kaynak israfı değil tam
tersine kaynakları milletin emrine vermek demektir." değerlendirmesinde
bulundu.
Millete olan aşk ve sevdalarını dile getiren Erdoğan,
"Ne yapalım, özel sektör gitmiyorsa o zaman bizim görevimiz. Devlet olarak
biz gideriz. Çünkü onları biz orada hala tezeğe, kömüre bırakamayız."
dedi.
Erdoğan, doğalgazın kolaylığından, konforundan,
temizliğinden faydalananların sevinci ve mutluluğunun, gönülden "Allah
razı olsun bu hükümetimizden" demelerinin mükafat olarak kendilerine
yeteceğini ifade etti.
Doğalgaz olmayışından dolayı yaşanan çileyi en çok
annelerin çektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O benim anam 5 kat binanın bodrumuna iner, oradan
kömürü taşır getirir. O yetmez, zaten bir odada soba var, orada yakar. Bütün
pislik, kömür kokusu ortada. Ondan sonra sabah kalktığında bakmışsın, anam,
sobayı temizliyor, kül mül her tarafı sarmış. Bu çileyi çekmediler mi?
Analarımız çekti. Sizin analarınız çekmedi mi? Çekti. Öyleyse şimdi analara
bunu çektirmeyelim. Bir konfor ortaya getirelim. Bunu beraber, milletçe
yapacağız. Devletimiz inşallah bunu dört bir yana götürmeye muktedirdir ve bunu
götüreceğiz."
Erdoğan, doğalgazın ilçelere ve oralarda yaşayan
vatandaşlara hayırlı olması temennisinde bulunarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığını, ilgili kurumları geçmişten bugüne hizmet veren tüm bakanları ve
bürokratları tebrik etti.
YORUMLAR