Dünya
genelinde her yıl 15 milyon bebek erken doğuyor ve 1 milyon bebek erken doğumun
yol açtığı sorunlar nedeniyle kaybediliyor. Üstelik bu doğumların en az
yarısında hiçbir risk faktörü bulunmuyor, dolayısıyla aslında her hamile kadın
risk altında oluyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum /
Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Bildirici ancak yine de umutsuzluğa
kapılmamak gerektiğine, özellikle hamilelik öncesi danışma, hamilelikte düzenli
muayene, testler ve takipler sayesinde erken doğumun çeşitli risk faktörlerinin
öngörülebildiğine dikkat çekerek, "Örneğin hamilelik öncesinde smear testinde
normal dışı bir durum saptanırsa, hızla, gelecekte rahim ağzı kanseri için risk
teşkil edebilecek durumlar tedavi ediliyor, ayrıca varsa vajinal veya rahim
ağzı enfeksiyonları hamile kalınmadan tedavi edilebiliyor. Yine rahimdeki şekil
bozuklukları, rahim içinde yer alan polip ve miyom gibi bazı patolojiler de
henüz hamile kalınmadan kapalı yöntemlerle tedavi edilebiliyor ve bu sorunlar
nedeniyle oluşabilecek erken doğumlar önlenebiliyor” diyor. Peki hangi etkenler
erken doğuma yol açabiliyor? Bu sorunlara karşı tıp dünyası hangi tedavileri
uyguluyor? Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum / Perinatoloji
Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Bildirici erken doğuma neden olan etkenleri anlattı,
önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Çok kilolu ya da çok
zayıf olmak
Özellikle obezite sorunu olan kadınlarda hamilelikte
hipertansiyon ve diyabet daha fazla görülüyor; bu hastalıklar da erken doğumu
gerektirebiliyor. Çok zayıf kadınlarda ise beslenme bozukluğu ve artmış stres
hormonları erken doğuma zemin hazırlayabiliyor. Dolayısıyla hamile kalınmadan
önce ideal vücut kitle indeksi olan 18.5-24.9 kg/m2 arası değere ulaşmak çok
önemli.
Çoğul hamilelikler
Kadın Hastalıkları ve Doğum/ Perinatoloji Uzmanı Prof.
Dr. İbrahim Bildirici çoğul hamileliklerin erken doğum için önemli bir risk
faktörü olduğu uyarısında bulunarak, “Bu nedenle infertilite tedavilerinde
tekiz hamilelik hedeflenmeli ve mümkün olduğunca tek embriyo transfer
politikası tercih edilmeli” diyor.
Sigara
kullanımı
Sigara anne adayının ve plasentanın oksijen alımını
bozarak; erken doğum, erken su gelmesi, düşük doğum ağırlığı ve plasentanın
erken ayrılması gibi risklerin tümünü artırıyor. Bu önemli zararları nedeniyle sigaranın
hiç içilmemesi, eğer içiliyorsa tercihen hamile kalınmadan veya hamilelikle
birlikte bırakılması çok önemli.
Hamilelikler
arasının 6 aydan kısa olması
Yapılan çalışmalara göre; 6 aydan kısa aralıkla hamile kalınması
erken doğum riskini 1.5 kat artırıyor. Hamilelikler arasında 1.5-2 yıl olması
ideal kabul ediliyor.
Hamilelik
zehirlenmesi
Tansiyon yükselmesi ve idrarda proteinle karakterize
preeklampsi, toplumdaki bilinen adıyla ‘hamilelik zehirlenmesi’ sıklıkla erken
doğumla sonuçlanıyor. Annede nörolojik sorunlara, kan değerlerinde, karaciğer
ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya, akciğer ödemi gibi hayatı tehdit
edebilecek tablolara; bebekte de büyüme geriliği ve ölüm riskinde artışa yol
açabiliyor. Uygun hamilelerde tedaviyle doğum için zaman kazanılmaya
çalışılıyor.
Tiroit hastalıkları
ve diyabet
Prof. Dr. İbrahim Bildirici tiroit hormonu ve kan şeker
düzeylerinin ideal olarak hamile kalınmadan önce değerlendirilip kontrol altına
alınması ve bu kontrolün hamilelik boyunca devam ettirilmesi gerektiğini
belirterek, “Yapılan çalışmalara göre, tiroit hastalıkları kontrol altında
değilse, erken doğum riskini 1.2 kat artırıyor. Bunun yanı sıra gebelik şekeri
de tanı almaz ve iyi kontrol edilmezse hem ölü doğum hem de erken doğum riskini
artıran bir diğer önemli faktörü oluşturuyor” diyor.
Erken doğum öyküsü
Prof. Dr. İbrahim Bildirici daha önceki hamilelikte erken
doğum hikayesi varlığının riski artıran en önemli faktörlerden biri olduğuna
dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu gruptaki her 3 kadından biri
mevcut hamilelikte erken doğum yapabiliyor. Hamileliğin 16-36. haftaları
arasında uygulanan progesteron tedavisi fayda sağlıyor ve erken doğum riskini
azaltıyor. Yine bu grupta 16-22. hafta arasında rahim ağzı uzunluğunun değerlendirilmesi
ve kısa bulunduğunda progesteronun yanı sıra rahim ağzına dikiş atılmasıyla
erken doğum önlenebiliyor”
Dişeti
hastalıkları
Diş hastalıkları ve özellikle dişeti iltihabı erken doğum
için bir risk faktörü. Bu nedenle hamile kalınmadan önce iyi bir diş hekimi
muayenesi ve çürükler ile dişeti iltihabının tedavi edilmesi de çok
önemli. Hamilelik sürecinde de gereken diş
tedavilerinin hızla yapılması, doğumun zamanda gerçekleşmesinde önem taşıyor.
Rahimdeki sorunlar
Çoğul hamilelikler ve bebeğin çevresini saran suyun fazla
olması nedeniyle rahmin fazla gerildiği durumlarda da erken doğum riski artıyor.
Rahimde perde olması, ikili veya yarım rahim gibi rahimdeki şekil bozuklukları
ile geçirilmiş rahim ameliyatlarında da erken doğum riski genel popülasyondan
daha fazla oluyor. Prof. Dr. İbrahim Bildirici rahim ağzı yetmezliğinin de
önemli bir risk faktörü olduğunu belirterek, “Özellikle geçirilmiş LEEP/konizasyonu
olan, birden fazla kürtaj ya da öyküsünde 2. üç aylık dönemde (trimesterde) hamilelik
sonlandırılması olan hamileler bu açıdan risk altında” diyor. Rahim ağzında
kısalma mevcutsa dikiş (serkülaj) yöntemi uygulanarak erken doğum önlenebiliyor.
Enfeksiyonlar
Vajina ile rahim ağzı florasının değişmesi ve
bakterilerin yukarıya doğru tırmanarak normalde buna geçit vermeyen amniyotik
sıvıyı enfekte etmeleri, erken doğumun önemli nedenleri arasında yer alıyor. Miyadından
önce suyu gelen hamilelerde gizli enfeksiyon olabiliyor, bu olgulara erken
doğumu erteleyebilmek için bir hafta antibiyotik tedavisi uygulanıyor.
Hamilelik öncesinde ya da hamilelikte; rahim ağzında chlamydia ve gonore gibi
enfeksiyonlar, bakteriyel vaginozis denilen ve vajinal floranın bozulmasıyla
seyreden akıntılı durumlar tespit edilirse, tedavi ediliyor. Bunların yanı sıra
idrar yolu enfeksiyonu ve zatürre gibi başka organlarda oluşan enfeksiyonların da
hızla tedavi edilmeleri erken doğum riskini azaltıyor.
Plasental sorunlar
Plasentanın rahim ağzına yerleşmesi (plasenta previa) veya
plasentanın erken ayrılması (ablasyo plasenta) gibi tablolar da erken doğum
nedeni. Plasenta previa tablosunda kanama oluşursa hastanede izlem ve takiple
beklenen doğum tarihine yaklaşılabiliyor, bu sırada uygun hamilelerde anneye
bebeğin akciğerlerini geliştirici iğne uygulanıyor.
Fetal büyüme
geriliği
Hamilelik haftasına göre, kilosu beklenen ağırlığın yüzde
10’undan daha az olan fetuslarda kordondaki kan akımında bozulma, sıvı
azalması, anne karnında stres ve kayıp riski gelişebiliyor; bu durum da erken
doğum gerektirebiliyor. Ayrıca fetusun bazı doğumsal anormallikleri de erken
doğumla sonuçlanabiliyor.
Vajinal kanamalar
Hamilelikte özellikle 12. haftadan sonra vajinal
kanamalar olması halinde erken doğum riski yükseliyor. Çoğu hamilede kanama
sonrası hayat temposunun düşürülmesi, istirahatin artırılması, cinsel aktivite
yasağı, sancılar varsa buna yönelik ilaç tedavileri gibi yöntemler önerilse de,
bunların etkinliği kanıtlanmış değil.
YORUMLAR