Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Güleryüz, vücudumuzun
yaklaşık yüzde 60’ının sudan oluştuğunu, tüm hücrelerin ve organların düzgün
çalışabilmeleri için suya ihtiyaç duyduklarını belirterek “Her gün vücut,
terlemeyle, idrarla ve hatta nefes alırken bile su kaybeder. Yaşamsal
faaliyetlerin devam edebilmesi için kaybedilen suyun yerine konması gerekir.
Vücudun su ihtiyacı kişinin kilosuna, aktivite durumuna göre değişiklik
gösterirken, kilo başına su tüketiminin 30-40 ml olması gerekir. Hiç
tüketilmemesi ise ölümcül sonuçlar doğurabilir” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı
Ayça Güleryüz, ihtiyacımızdan az su içtiğimizde sağlığımızı bekleyen tehlikeleri
anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Konsantrasyonu
azaltıyor
Beynin yüzde 75’i sudan oluşuyor. Hafif seviyelerde
susuzluk duygu durum ve bilişsel işlevlerde bozulmalara neden olabiliyor.
Susuzluk sonucu konsantrasyon azalırken, kısa süreli hafıza gibi bilişsel
işlevin performansı önemli ölçüde düşüyor. El-göz motor koordinasyonu
bozulabildiğinden, hassas veya detaylı işlerin yapılması zorlaşıyor, güvenlik
zafiyeti oluşabiliyor.
Astım ve alerjiyi
tetikliyor
Su tüketimi azaldığında, hava yolları su kaybını en aza
indirgemek için vücut tarafından kısıtlanıyor, böylece potansiyel olarak astım
ve alerjiler daha da kötüleşebiliyor. Vücudumuzdaki mikropların kısa sürede
dışarı atılabilmesi için de yeterli su tüketimi önemli. Özellikle yüksek ateş
ve ishal gibi durumlarda su tüketimi hayati öneme sahip.
Tansiyonu
yükseltiyor
Kanın yüzde 90’ı sudan oluşuyor. Kan hacmi ve kan basıncı
su tüketiminden doğrudan etkilendiğinden, yeterli su tüketimi olmaması
durumunda kan basıncı dengesi ayarlanamıyor, tansiyonda yükselişe neden
olabiliyor.
Kas kramplarına
yol açıyor
Terleme, vücut için önemli bir soğutma mekanizması.
Cildin soğumasına yardımcı oluyor. Öte yandan ter attıkça tuz ve bazı
mineralleri de kaybediyoruz. Ter kayıpları sıvı alımıyla telafi edilmezse,
vücut ısısının düzenlenmesi sağlanamıyor, ayrıca kaslara giden kan basıncı
azalıp, kas krampları ve kas kasılmaları gözlemlenebiliyor.
Mide- bağırsağı
bozuyor
Bağırsağın düzgün çalışması için suya ihtiyacı var. Az su
tüketimi olursa, sindirim sorunları ve kabızlık bir sorun haline gelebilir. Su
tüketiminin yetersiz olması mide ekşimesini daha yaygın hale getiren ve mide
ülserlerinin gelişimini teşvik edebilecek aşırı derecede asidik bir mideye
neden olabiliyor.
Baş ağrısına yol
açabiliyor
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Güleryüz “Susuzluk baş
ağrısına da yol açabilirken, bazı gözlemsel çalışmalar susuzluğun migren
sürelerini uzatabileceğini söylüyor. Birçoğumuz gün içerisine baş ağrısı
yaşarız. Bunun nedenini stres, yorgunluk, uykusuzluk veya hastalık gibi
nedenlere bağlarız. Ancak gün içerisinde sıklıkla baş ağrısı çekiyorsanız ve
dinmeyen baş ağrıları migrene dönüşüyorsa bunun en temel nedeni su içmemeniz
olabilir” diyor.
Böbrek
yetmezliğine götürebiliyor
Böbrekler atıkların kan dolaşımından filtrasyonu ve idrar
yolu ile atılım için suya ihtiyaç duyuyor. Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan
zararlı atık maddeleri (üre, kreatinin, ürik asit gibi) su ile seyreltip
atıyorlar. Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı
yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabiliyor.
Yetersiz su tüketimi uzun vadede böbrek yetmezliğine de yol açabiliyor.
Ciltte
kırışıklıklara sebep oluyor
Cildimizin yaklaşık yüzde 30’u sudan oluşuyor. Su, cilt
nemini korumak ve cilt hücrelerine gerekli besin maddelerini vermek için
gerekli. Cilt dokusunu yeniliyor, esnekliğini artırıyor. Bu da, kırışıklıklar
ve ince çizgiler gibi yaşlanmanın belirtilerinin görünümünü geciktirmeye
yardımcı oluyor. Az su tüketildiğinde ise; cilt bozuklukları ve kırışıklıklarla
daha erken karşılaşılıyor.
Eklem ağrılarına
yol açıyor
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Güleryüz “Eklemlerde ve
omurganın disklerinde bulunan kıkırdak, yaklaşık yüzde 80 oranında su içerir.
Su tüketimi yeterli olduğunda kıkırdaklar daha iyi iş görür ve iyi yağlanmış
omurga daha kolay hareket edebilir. Daha pürüzsüz omurgada sürtünme daha az
etkilenir. Susuzluk arttığında, dejenerasyon ve hasara neden olabilir, şiddetli
ağrıya yol açabilir” diyor.
YORUMLAR