Tarihi bir gerçekliğin, ancak belgeler ve akademik
çalışmalar üzerinden değerlendirilebileceğini belirten Ünal, Amerika ve oradaki
lobiler için meselenin tarihteki bir olayla ilgili olmadığını söyledi.
Ünal, Türkiye'ye karşı, özellikle bölgede oluşturduğu
yeni dinamik dış politikaya karşı bir yaptırım niteliği taşıyan kararın,
Türkiye nezdinden yok hükmünde olduğunu vurguladı.
Amerika'nın 24 Nisan'ı Türkiye'ye karşı uluslararası bir
kart olarak gördüğünü ve gündeme taşıdığını dile getiren Ünal, "Bugün ise
yapılan tamamen tarihin siyasileştirilmesi, tarihin susturulup bir yaptırım
aracı haline getirilmesinden ibaret. Bu durum, Türkiye Amerika ilişkilerine
zarar verecek bir durum." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin sahada yaptırımlarla geri adım attırılabilecek
bir ülke olmadığını altını çizen Ünal, "Ermeni Yasa Tasarısı’nda olduğu
gibi belli yaptırımlarla Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bu da
kaçınılmaz olarak Türkiye Amerika ilişkilerine zarar veriyor. Senatoda bu
kararın alınmasıyla birlikte Amerika Türkiye ilişkilerinde telafisi olmayan bir
yara açıldı." dedi.
"Küskünlerin
beraber ağlaşması"
Ünal, siyasette yeni oluşumlara da değinerek, bir siyasi
hareketin oluşumunda bakılması gereken asıl noktanın yeni oluşum içinde olan
siyasi partinin söylemi, amblemi ya da ismi olmadığını belirtti.
Bugünkü oluşumların siyasal alanda bir boşluğu
doldurmadığını ifade eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyasi
oluşumları hayata geçiren toplama kadroların kamuoyu nezdinde de bir karşılığı
görünmüyor. AK Parti içinde yeni bir siyasi oluşum hayata geçiremeyip, AK
Parti'nin bütünlüğü ve lideri ile kurduğu ilişkiyi bozamayan bir grubun şu anda
tam da bu motivasyonla yeni bir siyasal oluşuma gittiklerini görüyoruz. Bu
siyasal oluşumun bir toplumsal karşılığının olmadığını görüyoruz. Bir siyasi
parti siyasette bir boşluğu doldurmalıdır. Bir karşılığı olmalıdır. Eğer sizin
doldurduğunuz boşluk, AK Parti'de aradığını bulamayanların küskünlüğünün
karşılığı ise bu bir siyasal hareket değildir. Bu olsa olsa siyasette aradığını
bulamayan, küskünlerin bir araya gelerek beraber ağlaşmalarından
ibarettir."
"Milletvekilleri
kiralık olarak gönderilmez"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in talep olursa
Ahmet Davutoğlu'nun partisine milletvekili gönderilebilecekleri sözlerinin
hatırlatılması üzerine de Ünal, şunları kaydetti: "Türk siyasetinde bir
bidat adeta oluşturdular. Bu, 'kiralık vekil' çok çirkin bir ifade farkındayım.
Milletin iradesi kimsenin tekelinde değildir. Siz parti içi demokrasiden
bahsedeceksiniz, millet iradesinden bahsedeceksiniz. Sonra milletin iradesiyle
CHP'den ya da İYİ Parti'den seçilmiş vekilleri kiralayacaksınız. Sonra da
diyeceksiniz ki demokrasiyi güçlendirmek için bunu yapıyoruz. Kusura bakmayın,
buna kimse inanmaz. Milletin iradesi ile seçilmiş milletvekilleri bir genel
başkanın iradesiyle bir yerlere kiralık olarak gönderilmez. Gönderiyorlarmış,
hayrını görsünler. İşin siyasal ahlakı, siyasi etiği budur. Milletin sandıkta
tecelli etmiş iradesi kutsaldır. O milletin sandıkta tecelli etmiş iradesi, bir
genel başkanın talimatı ile bir başka siyasi partiye gönderilmez. Seçmen
seçseydi onları seçerdi."
YORUMLAR