Evin tüm
yönetiminin kadınların görevi olmadığını hatırlatan uzmanlar, çocuk bakımı da
dahil olmak üzere tüm işlerde sorumluluk paylaşımı yapılmasını öneriyor.
Böylece bu yükün azaltılıp psikolojik rahatlık sağlanabileceğini kaydeden
uzmanlar, ağır sorumluluk duygusunun tükenmişlik sendromuna yol açabileceği
uyarısında bulunurken kadınları asıl yoranın zihinsel olarak çok fazla şeyle
ilgilenmek zorunda kalmaları olduğu belirtiliyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Klinik Psikolog Selvinaz Çınar Parlak, evden çalışma düzeni ile birlikte büyük sorumluluk yüklenen kadın çalışanların yaşayabilecekleri psikolojik sorunlara değinerek önemli tavsiyelerde bulundu.
Ev işleri sadece
kadının görevi değil
Ev işlerinin daha çok kadınların sorumluluğunda olduğu
algısına dikkat çeken Parlak, “Çalışan kadınların en önemli sorunları ev
işlerine yönelik oluyor. Erkek için ev dinlenme yeri iken, kadın iş hayatının
yanında ev işleri ve çocuk bakımı gibi ek sorumluluklar üstlenmek zorunda
kalıyor. Evde geçirilen sürenin artmasıyla birlikte ev işlerine ayrılan süre de
artmış oldu. Bir kişinin yüklenebileceğinden fazla sorumluluk alması, taşıyamayacağı
ve sürdüremeyeceği görevlere yetişmeye çalışması öncelikle tükenmişlik
duygusuna yol açar. Kadınlar öncelikli olarak sorumluluk algısını paylaşmalıdır
ve ev yönetimini tek başlarına yapmamalıdır. Çoğunlukla ev işleri ve çocuk
bakımı gibi görevleri kadınlar kendiliğinden sahipleniyor ve yoğun bir zihinsel
uğraşın içinde kalıyorlar. Bu nedenle çalışan kadınlar öncelikle bu zihinsel
yüklerini ve sorumluluk algılarının farkına varmalıdırlar” dedi.
Evde görev
paylaşımı yapılmalı
Selvinaz Çınar Parlak, çalışan kadınlar sınırlarını
bilmeli, kendilerini tanımalı ve sorumluluklarını eşleri ile paylaşmalı diyerek
sözlerine şöyle devam etti: “İşe ve eve ayrılan süre tıpkı ev dışında çalışma
hayatında olduğu gibi birbirinden ayrılmalı, mesai saatleri bitine kadar sadece
iş odaklı kalınmalıdır. İş mesaisi bitiminde ise aile üyeleri ev işlerini adil
paylaşmalıdır. Ailede çocuklar da dahil herkes görev paylaşımında bulunmalı.
Aksi takdirde kadınlar fazla sorumluluğun getirdiği zihinsel ve fiziksel yükü
taşıyamayacaklardır. Bu fazla yükler, tükenmişlikle birlikte depresyon ve
anksiyete bozuklukları gibi diğer psikolojik sorunlara da yol açabilir.”
Erkekler ev
işlerinde sorumluluk hissetmeli
Erkeklerin sadece eşlerine yardımcı olmalarının yeterli
olmadığına dikkat çeken Parlak, “Çalışan kadınlar için ev işlerinin planlanması
da zihinsel yük oluşturuyor. Bu nedenle erkekler de ev işlerinden sorumlu
hissetmeli, ihtiyaçlar doğrultusunda gerekenleri planlamalı. Ev işleri, çocuk bakımı, yemek yapımı gibi görevleri
planlamak da yoğun bir zihinsel uğraş gerektirmektedir, bu zihinsel yük de
paylaşılmalıdır. Örneğin çamaşır temizliği görevi erkeğe aitse bunun
planlanması ve uygulanması da erkeğe ait olmalı ve kadın zihinsel olarak bu
görevden uzak durmalı, ilgilenmemelidir. Oysa erkekler bu görevleri yine kadının
organize etmesini bekliyor. Asıl yorucu olan kadının zihinsel olarak çok fazla
şeyle ilgilenmek zorunda kalmasıdır. Bu nedenle kadın kendine ait olmayan
görevlerle ilgilenmemeli ve müdahil olmamalıdır. Erkek iyi yapamasa bile
mutlaka öğrenecektir, değişim zamanla olacaktır” dedi.
Paylaşım
yapılamıyorsa destek alınmalı
Çalışan kadınlara ev işlerini eşleri ile paylaşamamaları
durumunda sorunun çözümü için uzmanlardan destek almalarını öneren Klinik
Psikolog Selvinaz Çınar Parlak, “Geleneksel cinsiyet rolleri çalışan kadına
uygun değildir. Kadın ve erkeğin rolü mevcut şartlar ve ihtiyaçlara yönelik
düzenlenmeli. Kadınlar da dinlenmek için kendine zaman ayırmalı, dinlenmiş
olmadan sorumluluklarını da iyi yapamayacağının bilincinde olmalıdır. Sadece
iyi kalabilirse faydalı olabilir, bu nedenle her şeyden önce kendine karşı
sorumlu olduklarını düşünmeliler. Kendini iyi tanıyıp ihtiyaçlarına yönelik
yaşamalı ve günlük yaşamını sürdürülebilir planlamalıdır. Geleneksel kadın
rolü, onaylanma, takdir görme ihtiyacı ve mükemmeliyetçiliğe karşı dikkatli
olmalı” dedi.
YORUMLAR