Evde oturmanın, kendisiyle ve evdeki
yakınlarıyla etkileşimde olmayı bilen için depresyona neden olmayacağına vurgu
yapan Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, “Evde oturmak sürekli sosyal medya içinde
olmak anlamına gelmemeli. Bu aile bireyleri ya da beraber oturduğu kişilerle
sağlıklı iletişim kurulması için bir fırsat. Öncelikle şimdiye kadar eksik
yaptığımız ne olabilir diye düşünmekte fayda var. Onları tamamlamak için
mükemmel bir fırsat.” İfadelerini kullandı.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman
Psikolog Yıldız Burkovik, endişenin yayılım alanının geniş olduğu kadar,
huzurun da yayılım alanının geniş olduğunu vurgulayarak Koronavirüs salgınıyla
ilgili kaygı duyanların bu duygularını nasıl yöneteceklerine dikkat çekti.
Tecrübeler
değerlendirilip önlem alınmalı
“Kaygılı insan özellikle en olumsuz olanı seçer, sanki
cımbızla yakalar gibi bulur ve çoğaltır” diyen Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, “Bu
nedenle doğru ve dozunda bilgi önemlidir. Bilgide doz kaçtıkça kurmalar,
abartmalar kendiliğinden ortaya çıkarlar. Zihinsel kurmaların artmaması için
güven duyduğumuz bilgi otoritesine gerçekten inanmalıyız. Her şey inançla
başlar, güvenle yürür. Görünen tabloda, Koronavirüs’te vaka sayısı arttıkça
zihinsel kurgular da aynı oranda çoğalıyor. Öncelikle farkına varmamız gereken
şey; ortaya çıkan her vakanın mutlaka bir kayıp anlamına gelmediğini bilmektir.
Çeşitli ülkelerin yaptıkları bizlere tecrübe olduğundan, tecrübeler
değerlendirilip tedbirler anlatıldığı için aslında millet olarak daha
şanslıyız. Bu bir virüsle savaş ise bizler Türk milleti olarak savaşlarda
kırılmaz bir birlik olup, mucizeleri yaşayan ve yaşatan insanların
torunlarıyız. Birlik; bir hareket, bir düşüncede olmak ve öyle hareket etmek
demektir. Doğruda birlik huzuru ve mutluluğu getirir. Öyleyse ne yapacağımızı
bilenleriz” dedi.
En mutsuz
zamanlarda mutluluk elde edilebilir
Uzman Psikolog Yıldız Burkovik; “En mutsuz olunan
zamanlarda bize mutluluk verene bakıp mutluluğun ne olduğu aklımızdan çıkmışsa
onu hatırlamalıyız. Mutluluk her bireye göre farklıdır. Kimine göre açan bir
çiçeği görmek, toprakla ilgilenmek. Kimine bir bebeğin gülümsemesi parmağınızı
tutması; bazen kedi, köpek gibi evcil hayvanlarla birlikte olmak ve sevdiğimiz
hayvanları beslemek; kimine göre sevdiklerimizin gözlerine bakabilmek,
geçmişten hoş bir anı ve birçok başka şeyler. Ayrıca “keşke” demeyi
bıraktığımız zaman, keşkelerin yerine yapmamız gerekenleri yapmış olduğumuzda
mutluluk yanı başımızdadır” diye konuştu.
Evde olmak sürekli
sosyal medyada olmak anlamına gelmemeli
Sürekli evde oturmanın, kendisiyle ve evdeki yakınlarıyla
etkileşimde olmayı bilen için depresyona neden olmayacağını vurgulayan Uzman
Psikolog Yıldız Burkovik, şunları söyledi: “Evde oturmak sürekli sosyal medya
içinde olmak anlamına gelmemeli. Bu aile bireyleri ya da beraber oturduğu
kişilerle sağlıklı iletişim kurulması için bir fırsattır. Öncelikle şimdiye
kadar eksik yaptığımız ne olabilir diye düşünmekte fayda var. Onları tamamlamak
için mükemmel bir fırsat. Hayatın gailesi içinde birçok şeyle uğraşırken
birbirimize zaman bulamıyoruz ve yakınken uzaklaşıyoruz. Bu zamanlar bunları
düzenleyebilmek ve belki de bozulan dengeyi yeniden kurabilmek için mükemmel
olabilir. Her zaman başkalarından söylemesini beklediğiniz, ama kendinizin de
onlara söyleyemediğiniz olumlu duygularınızı söyleyin. Neden söylemiyorlar ben
bunu hak etmiyor muyum derken aslında biz hiç söylememiş hatta söylenmesine
fırsat dahi vermemiş olabiliriz. Kendimizin yapmadığını başkasından beklemek ne
kadar doğru olabilir? Ama her zaman karşımızdakinden de beklemeden biz
başlatabilirsek karşıdakinin kilidini açmış oluruz. Birbirimize bu açıdan
fırsatlar tanıyalım.”
Çocuğun yaşına
özgü bilgiler verilmeli
Çocukların esasen anne babasının dediklerini kabul ettiğini
belirten Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, “Yapılması gereken endişeli anne baba
olmayıp, kendinden emin anne babayı çocuğa göstermektir. İzlediğimiz yayınlara
dikkat etmeliyiz. Çünkü bizim anladığımız ile çocuğun anladığı aynı değildir. O
yüzden kimi zaman bir decoder (şifre çözücü) olmalıyız çocuk için. Çocuk sadece
“ölüm var” cümlesini alıp büyük bir kaygıya kapılabilir oysaki söylenen ”şunlar
şunlar konusunda tedbirli olunmazsa, hijyene dikkat edilmezse ölüme yaklaşılır”
şeklinde uzun bir cümledir. O yüzden anne baba mutlaka karşılıklı oturup
yeterli bilgi vermelidir. Gereğinden çok bilgi vermeye kalkışmak doğru
değildir” dedi.
Çocuklara farklı
ilgi alanı oluşturun!
Çocukların çabuk sıkıldığını bu nedenle birçok şey ile
ilgilerinin devam etmesinin sağlanması gerektiğine değinen Uzman Psikolog
Yıldız Burkovik, “Yeri geldiğinde ailece oynanan oyunlar, birlikte izlenen
filmler, eskiden büyüklerin bildiği şimdiki çocukların hiçbirinin bilmediği
oyunlar var onlar çıkartılabilir. Evde hep beraber misket oynanabilir ya da
halının kenarından gazoz kapağını tık tık atarak oynadığımız oyunlardan. Üç taş,
beş taş birçok eskiye ait oyunlar çocukların ilgisini çekebilir. Durmadan virüs
hakkında bilgi aramaktansa eski oyunlar hakkında bilgi arayıp ailece güzel
unutulmayan zamanlar geçirilebilir” dedi.
YORUMLAR