Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman
Klinik Psikolog İhsan Öztekin, gündelik yaşamdaki bu değişikliklerin ruh
sağlığını etkilediğini söyledi.
Aile bireyleri
tekrar bir arada yaşamayı öğrenecek
Bu yeni durumla aile bireylerinin zorunlu olarak evde
birlikte yaşamaya başladıklarını belirten İhsan Öztekin, şunları söyledi:
“Bu yeni yaşam şartlarından ne şekilde etkilenileceğini,
bireylerin kişilik özellikleri ve yaşadıkları ailenin yapısı ve aile içindeki
konumları belirleyecek. ‘Sıkıntıdan patladım, bu virüs hikâyesi ne zaman
bitecek’ diyerek eski günlerini özleyenler de olacak. ‘Virüs sayesinde ailece
bir araya geldik, aile olmanın keyfini yaşıyoruz, birbirimizi daha iyi
tanımaya, anlamaya başladık, evde keyfim yerinde’ diyen de olacak. Aile
bireylerinin bir arada olacağı yeni yaşam tarzında okulların da tatil olması
nedeniyle ilk günler eğlenceli geçti.
Cicim günleri
bitecek mi?
Bu cicim günleri geçtikten sonra ilerleyen günlerde,
özellikle evin hareketli, arkadaş çevresi geniş, dışarıya alışık bireylerinde
sıkılmalar başlayacak. Bu dönem kardeşler arası tartışmalara, anne baba ile
çocuklar arasındaki anlaşmazlıklara şahit olacağız. Herkes kendi odasına
çekilecek. Ellerindeki cep telefonları ve bilgisayarlar en büyük yardımcıları
olacak. Bir süre sonra bu durumdan da sıkılmalar başlayacak. Aile bireyleri
odalarından çıkıp, diğer bireylerle iletişim kurmaya ve sohbet etmeye
başlayacaklar. Daha önce hiç yapmadıkları sohbetleri keyifle yapmaya,
bilgisayar oyunları dışındaki oyunları da oynamaya başlayacaklar.”
Evde geçirilecek
süreyi verimli kullanın!
Ailece eve kapanma sürecinin ne kadar süreceğinin
belirsiz olduğunu söyleyen Klinik Psikolog İhsan Öztekin, uzun sürme olasılığı
bulunan bu süreci beden ve ruh sağlığımızı korumak adına ve daha keyifli olarak
geçirmek için önerilerde bulunuyor;
1. Evde uzun süre kalmanın stres ve sıkıntıyı arttırma
riski var. Ani sinirlenmeler, öfke kontrolündeki sorunlar da bunlara eşlik
edebilir. Bu riskleri ortadan kaldırmak adına öncelikle düzenli bir uyku ve
sağlıklı bir beslenme gerekiyor. Uyku ihtiyacı kişiden kişiye farklı olabilir.
Evde birden fazla kişi yaşıyorsa, evdeki diğer bireylerin uyku alışkanlıklarına
saygılı olmak gerekir. Tabii ideal ve insan biyolojisine en uygun uyku şekli,
gece çok geç yatmamak, sabah da çok geç kalkmamak. Gece uykusundan taviz
vermeden uyunan 7-8 saatlik bir uyku, bağışıklık sistemini güçlendirip vücudun
direncini arttıracaktır.
2. Dengeli ve düzenli beslenme de bedensel ve ruhsal
sağlığın korunmasının vazgeçilmez bir unsuru. Evde gün boyu sürekli tatlı,
çerez, abur cubur yemekten uzak durun.
3. Evde hareketsiz kalmayı engellemek ve fiziksel olarak
formda kalmak adına spor aktivitesi olarak egzersizler, ağırlık çalışmaları,
esneme hareketleri, yoga yapılabilir. Aletsiz olarak ya da basit aletlerle bu
aktiviteler düzenli bir şekilde sürdürülebilir.
4. İlgi alanınıza uygun kitaplar okumak, zevkinize göre
filmler, diziler, belgeseller, TED tarzı sunumlar ve keyif alabileceğini diğer
hobiler de evde kaldığınız süre içerisinde, bir taraftan stresle baş edebilme
becerinizi güçlendirirken diğer taraftan kendinizi keşfetmek ve geliştirmek
gibi bir katkısı da olacaktır.
5. Ailemiz ile ilişkileri geliştirmeye odaklanabiliriz.
Evlilik ve aile terapilerinde dışarıda çok sosyal, paylaşımcı, konuşkan olan
danışanlarımızın eve gelince adeta off tuşuna basılmış gibi suskunlaştığını,
eşi ya da çocukları ile paylaşımlara girmediğini sık sık duyarız. Zorunlu evde
kalış bu döngüyü kırmak için de bir fırsat olabilir.
6. Buradaki en büyük tehlike TV ve internet. Sürekli
Koronavirüsle ilgili güncel haberleri izlemek, evdeki herkesin kaygısını
arttırır. Özellikle küçük çocuklarda daha fazla endişeye yol açabilir. Bundan
kaçının. Evde aşırı kaygı ve korku yaşayan bireyler varsa diğer sakin kalabilen
bireylerin korku ve endişeleri hakkında konuşarak kaygılarının azalmasını
sağlayabilir.
7. Evde olup sanal aleme daha fazla yönelme varsa, bu
internet bağımlılığının artması anlamına gelir. İnternet bağımlılığı diğer
bağımlılıklardan daha masum bir bağımlılık değil. Ailece belirleyeceğiniz
saatlerde “internete girmeyeceğiz” kararı verirseniz zamanı da kontrol etmiş
olursunuz.
8. Bol bol sohbet edin, şakalaşın, konuşmaktan
yorulduğunuzda birlikte oynayacağınız kutu oyunları ile neşeli zamanlar
geçirin. Kendinizle ve sevdiklerinizle samimi bağlar geliştirip güzel anılar
oluşturmak hem ilişkilerinize hem de sağlığınıza iyi gelecektir.
9. Uzun süre dar bir alanı paylaşmak beraberinde bazı
riskler de getiriyor. Örneğin devamlı bir arada olan evli çiftler birbirlerini
çok sevseler de birbirinin hatalarını, eksik taraflarını daha fazla görmeye
başlar. Tahammül azalır. Çin’in karantina bölgesindeki şehirlerindeki boşanma
davalarında % 300 artış görülmesi de bunun bir örneği. Burada ilişkiyi en
koruyucu faktör eşlerin farklı şeylerle uğraşmasıdır. Örneğin devamlı birlikte
televizyon seyretmektense biri televizyon seyrederken eşinin tamirat yapması,
ilişkide nefes almalarını sağlar. Birlikte bir şeyler yapılacaksa da birbirini
iyi hissettirecek eylemler, neşeli eğlenceli uğraşlar tercih edilmeli ki ilişki
canlılığını kaybetmesin.
10. Sonuç olarak; biraz yavaşlamak ve fark etmek
hepimizin ihtiyacı. Şu an sahip olduklarımızın farkına varmak, değerini bilmek,
korumak, şükretmek, sevgimizi ifade etmek ve ilişkilerimize sahip çıkıp geliştirmek
için çok iyi bir fırsat.
YORUMLAR