“Şişmanken başrol teklifi gelmiyor”
Akra’da konaklaması sırasında, Elif Dağdeviren’in düzenlendiği ve moderatörlüğünü üstlendiği Akra Talks’a katılan Ezgi Mola bir yandan samimi açıklamalar yaparken bir yandan da izleyicileri gülmekten kırdı geçirdi.
Neden kilo verdiğini sorusu üzerine Ezgi Mola, “Beni şişman olarak seven hayranlarım zayıflamamı istemiyor. Fakat ne zaman zayıfladım, çok sevilen başrolleri de oynamaya başladım. Yoksa kimse bana 76 kiloyken; “bu kız çok tatlı” deyip başrol vermemişti. İşte ben o kiloda olunca başrolün anca arkadaşı oluyorum, yine arkadaş oynarım hiç öyle bir derdim yok ama istiyorum ki ara sırada başrol de olayım.
Sohbet esnasında moderatör Elif Dağdeviren’in dikkatini, dinleyiciler arasında bulunan ve sosyal medyada paylaşım yapmakla meşgul olan Enis Arıkan çekti. Dağdeviren gülerek “Enis burada mısın, bizimle misin?” diyerek Arıkan’ı sahneye davet etti. O dakikadan sonra, arkadaşlıkları üniversite yıllarına dayanan oyuncular birbirleri hakkındaki komik anılarını olanca doğallıkları ile anlattılar, kahkahalar havada uçuştu.
Fayans ustası Ezgi!
Arıkan “Konservatuardan arkadaşız, 15 yıldır kopmadık. Hayata karşı rahatlığı Ezgi’den öğrendim. Duygusal olarak yaşamaya başladım. Ezgi hayatta hiç kimseden bir şey istemez, bir bardak su bile. Gece 10’da ev süpürür, yer siler; çok titizdir. Müthiş bir özgüveni vardır. En sorunlu durumları bile özgüveniyle aşar” dedi.
Arıkan’ın söylediklerine ekleme yapan Ezgi Mola; “Evet titizim ama evimde köpeklerim var, o yüzden sürekli temizlik yapıyorum. Annem bana, oyuncu olmasan kusursuz bir temizlikçi olurdun der hep. Bir de garip meraklarım var hayatta. Sıva çekmeyi öğrenmek istiyorum mesela, fayans ustası olsam çok müthiş olur diye düşünüyorum” diyerek izleyicileri kahkahalara boğdu.
“Bu umutla öleceğim, kaydedin bunu”
Ezgi Mola sohbet sonunda tüm açıklığıyla bir üzüntüsünü de katılımcılarla paylaştı.
Niye senaryo yazamıyorum diye çok üzülüyorum. Keşke yazabilsem, anlatabilsem diyen oyuncu; “Meryl Streep’in Şüphe filmi gibi bir filmde oynamayı sabırsızlıkla bekliyorum. Bu umutla öleceğim. Olacağına inanarak yaşıyorum ama olmazsa bu umutla öleceğim, kaydedin bunu. İşimi çok seviyorum ve dünyada hiçbir şeyin imkansız olmadığını düşünüyorum” dedi.
“Oyunculuk bölümünü birinci olarak bitirdim ama zaten sınıfta 3 kişiydik”
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne 4 yıllık tiyatro eğitimi için başvuran Mola, ilk denemesinde başarılı olamayıp ikinci girişinde kazanmış. “Okul o kadar zordu ki, benimle birlikte giren, aynı sınıfta olduğumuz arkadaşlar zamanla ya atıldılar ya kendileri bıraktı. Üç kişi, dördüncü sınıfa gelebilmiştik. Ben de aralarından birinci olarak mezun oldum. Lisedeki tembelliğimin acısını çıkartacak kadar çalışkan bir öğrenciydim tiyatro konusunda” dedi.
“İlk defa anne rolü oynadım”
Çok sevilen, ailenizin kızı rollerini oynasam da yarın herkesin tiksineceği berbat bir insan da oynamak istiyorum diyen Mola; “Çünkü hayatta böyle hikaye ve insanlar var. Biz sizi cici kız rollerinde, ailemizin kızı olarak seviyoruz diyorlar ama kalbimin sesini dinleyip elimden geldiğince farklı rolleri almaya çalışıyorum. Antalya’da çekilen Ay Dede adlı hikayesi beni derinden etkileyen bir filmde oynadım. Oranın yerlisi, çocuklu bir kadını oynuyorum. Çok da heyecanlandım çünkü ilk defa anne rolündeydim” dedi.
Yine oyunculuğu ile ilgili gelen bir soru üzerine de “Ay Dede filmindeki hedefim; dilimi, dinimi, ırkımı, toprağımı hiç bilmeyen dünyanın öbür ucundaki insanların filmimi izlemesiydi. Ama Celal ile Ceren’de oynarkenki en büyük hedefim de bu filmde çok eğlenirim düşüncesiydi. Hem senaryoyu okurken, hem çekerken hem de bittikten sonra izlerken güldüm. Bu bir zevk ve tercih meselesi” dedi.
“Bazen, benimle iletişim kurmak için sosyal medyada hakaret yazıyorlar”
"Sosyal medyada çok eğleniyorum. Hepimizin hayatta canımızın sıkıldığı zamanlar vardır. Benim o tarafım hiç iyi değildir. Çok sert, sinirli, öfkeli hınçlı oluyorum. Sosyal medyada da bu yönümle olmak istemiyorum, insanlarla, hayvanlarla, doğayla ilgili öyle haberler, paylaşımlar okuyorum ki, bazen üzüntüden, bazen öfkeden boğazım düğümleniyor, psikolojim bozuluyor. Eğer oraya girersem çıkamam. O yüzden eğlenceli, pozitif paylaşımlar yapıyorum” dedi.
AkraTalks’a katılan yüzlerce kişiye teşekkür eden ve tek tek fotoğraf çektiren Ezgi Mola, Akra Talks’ların bu sezondaki son konuğu olarak Antalyalılara ve otel konuklarına inanılmaz bir final yaşattı.
Dokunuş, lezzet, koku, ses ve well being (daha iyi bir sen) kodlarını içeren Urban Social konseptiyle misafirlerine duygu ve deneyimlere dayalı hizmet veren Akra; bu kodları Akra Talks’la destekliyor. Elif Dağdeviren’in başlattığı ve moderatörlüğünü yürüttüğü bu özel sohbetlerde; edebiyattan müziğe, tarihten astrolojiye, spordan sinemaya, televizyondan kişisel gelişime kadar geniş bir perspektifte önemli isimler otel misafirleri ve Antalyalılarla buluştu.
YORUMLAR