Faiz düşüşü hangi hisseleri uçurur?

Merkez Bankası’nın politika faizinde 50 baz puanlık indirim yapması ve Avrupa Merkez Bankası’nın beklentilerin üzerinde 1.1 trilyon euro tutarında alım programı açıklaması, BIST 100 Endeksi’ni 91 bin seviyesinin üzerine çıkardı. Endeks haftayı yüzde 3.8 getiri ile 90.736 puandan tamamladı. Faizde indirim beklentileriyse sürüyor. Bu nedenle faize duyarlı sektörlerdeki hisselerin tırmanışı devam ediyor.
Gelişmeler takip edildiğinde çıkışın bir süre daha süreceği anlaşılıyor. Faize duyarlı sektörlerdeki ilk etki banka ve gayrimenkul hisselerinde kendini gösteriyor. Bu sektörlere ait hisseler yılbaşından bu yana en fazla değer kazananlardan. Banka 10 ve gayrimenkul hisselerine yatırım yapanlar, 23 günde bir yıllık faizin üzerinde para kazandı. Öte yandan tüketim sektörü hisselerine ilginin sürmesi bekleniyor. HSBC Yatırım hazırladığı Tüketim Sektörü Raporu’nda; gıda ve enerji enflasyonundaki düşüş sürecinin, Türkiye’de tüketimin 2015 yılında artış göstermesini sağlayabileceğini, belirtiyor. Kurum değerlendirmesinde; tüketim sektörü şirketlerinin benzerlerine göre yüksek büyüme beklentileri nedeniyle primli işlem görmeyi hak ettiğini, belirtiyor.
Borsa moral buldu
Yılbaşından bu yana borsada gerçekleşen yükselişte banka hisseleri öncü rol üstlendi. Son 23 günde Vakıfbank yüzde 18.6 değer kazanırken, Halk Bankası yüzde 16.2 oranında değer kazandı. Garanti Bankası’nın getirisi ise yüzde 12.5 oldu. Banka sektörü hisseleri içerisinde aracı kurumlar ağırlıklı olarak İş Bankası ve Vakıfbank hisselerine ‘al’ yönünde tavsiyelerde bulunurken, sektördeki hisseler içerisinde fiyatı ucuz kalan bankaların hareketlendiği dikkat çekiyor.
‘Gayrimenkul’ beklentisi
Merkez Bankası, faizi 50 baz puan düşürdü. Ancak halihazırda düşüş beklentisi devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde faiz düşüşlerinin devam etme beklentisi gayrimenkul yatırımcılarının da sektörde büyüme olabileceği beklentisiyle alım yapmasına neden oluyor. Gayrimenkul sektöründe yılbaşından bu yana değer artışı yüzde 14.3 seviyelerinde gerçekleşti. Sektör hisseleri içerisinde en fazla önerilenler arasında yer alan İş GMYO yüzde 21.8 oranında değer kazandı. Torunlar Gayrimenkul, Emlak Konut GMYO gayrimenkul sektöründe değer kazanan şirketlerin başında geliyor.  

Bilişimin hızı kesilmedi
Geçtiğimiz yılın en parlak sektörü olan bilişim sektörü hisseleri 2015 yılına da hızlı başladı. Sektördeki hisselerin 23 günde getirisi yüzde 9.6 seviyelerinde oldu. Sektöre yönelik beklentilerin devam etmesi hisselerde alımların sürmesine neden oluyor. Bir haftada yüzde 31.9 değer kazanan Netaş, yüzde 13.6 değer kazanan Alcatel ve yüzde 10.4 değer kazanan Despec Bilgisayar sektör endeksini yukarı taşıdı. Bilişim sektörü endeksi 2014 yılında yüzde 72.5 oranında değer kazanmıştı.

Endeks 95 binin üstüne çıkarsa kâr satışı gelir

Borsada son yapılan değerlendirmelere bakıldığında kurumların 95 bin seviyesinin üzerinde kâr satışları öngördükleri görülüyor. Global bazda faiz oranları tarihi düşük seviyelerde bulunuyor. Petrol fiyatlarında düşüş eğilimi sürerken emtia fiyatlarında da öngörülmeyen oranlarda gerileme sözkonusu. Bu durum şüphesiz kimileri için kâr etme fırsatı verse de çeşitli riskleri içinde barındırdığını da görmek gerekiyor.
Garanti Yatırım araştırma analistleri, gelinen seviyenin Türkiye’nin lehine bir durum yarattığını belirtiyor. Yakalanan avantajı bu yıl rakamlarda da görmeyi beklediklerini ifade ediyorlar. Kurum 12 aylık endeks hedefi için 100.400 seviyesini işaret ediyor. Endeksin hareketine bakıldığında ise 100 bin hedefine sadece 9 bin puan kaldığı görülecektir. Özellikle ilk hedef olarak 93.000 ve ardından 95.000’in aşılması halinde 100 bini hedefleyen kurumlar kâr satışına başlayacaktır.
Yabancıların hisse senetlerindeki payı yüzde 64.44 seviyesinde. Yabancılar paylarını Temmuz 2014’ten bu yana en üst seviyeye çıkardı. Faiz indirimlerinin devam etme beklentisi ve küresel gelişmelerin Türkiye’yi öne çıkarması, geçtiğimiz yılsonunu 2 milyar 255 milyon dolarlık net alımla kapatan yabancıların, bu yılın ilk ayında da alımlarını sürdürmesine neden oldu. Kurum raporlarında endekse duyarlı hisselerde ‘alım’ önerilerinin öne çıktığını görüyoruz. Hisse senetlerine para girişi olmakla birlikte fiyat kazanç oranlarının direnç seviyelere gelmesi, kâr satışlarının yaşanmasına neden olabilir.

PİYASADA NELER OLUYOR?

Euro son 11 yılın dibinde!

Euro, dolar karşısında 11 yılın dip seviyesine geriledi. Kurumlar da euro/dolar paritesi için hedeflerini aşağı yönde çekiyor. HSBC, parite için yılsonu hedefini Avrupa Merkez Bankası’nın açıkladığı genişletilmiş tahvil alım programı sonrasında 1.15’ten 1.09 seviyesine indirdi. Japonya Merkez Bankası’nın uyguladığı genişlemeci para politikasının ortaya koyduğu deneyimlere işaret eden HSBC, Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme kararının euro’da ek zayıflıkla sonuçlanacağını öngördüklerini belirtti. HSBC ayrıca, ECB’nin kararı sonrasında hisse senedi piyasalarında görülen oynaklığa rağmen, parasal genişlemenin uzun vadede etkisinin pozitif olacağını düşünüyor.

Enflasyon raporuna dikkat

Geçen hafta oldukça hareketli geçti. Dolar hafta içinde bir ara 2.36 TL’ye kadar çıktı ve sonrasında bir miktar geriledi. Euro’nun düşüşüyle birlikte sepet bazında kur da gerilemiş oldu. Faizlerde gözlenen azalma ise sürüyor. Gerilemede küresel faizlerdeki düşük seyrinin de etkisinin olduğunu gözardı etmemek gerekiyor. Önümüzdeki hafta ise aralık ayı ve 2014 dış ticaret verileri açıklanacak. Öte yandan Merkez Bankası, yılın ilk ‘enflasyon raporu’nu açıklayacak. Raporda, 2015 enflasyon beklentileriyle faiz politikası konusundaki görüşlerinin daha detay açıklaması yönünde bir beklenti sözkonusu.

Fed’in mesajları izlenecek

Piyasaların gözü ve kulağı merkez bankalarında. Hindistan Merkez Bankası’nın, piyasaların beklemediği bir anda, faizlerde 25 baz puan indirime gitmesi, İsviçre Merkez Bankası’nın piyasadan çekildiğine dair kararı, TCMB’nin faizi 50 baz puan indirmesi, ECB’nin beklentilerin üzerinde 1.1 trilyon euro tutarında alım programı, piyasaların volatilitesini artırdı. Önümüzdeki hafta açıklanacak yılın ilk  enflasyon raporu ve 28 Ocak’ta FED’in vereceği mesajlar, önümüzdeki dönemde piyasaların yönünü belirleyecek.