Türkiye’de fay hatları üzerinde Paleosismoloji çalışması
yapan 10 kişiden biri olan Deprem Araştırma ve Risk Yönetim Merkezi Müdürü Yrd.
Doç. Alican Kop, Kahramanmaraş’ın içerisinden geçen diri fay hatlarını Bugün
Gazetesine açıkladı. Bugün Gazetesi ise aktif diri fay hatları üzerinde kurulan
yüksek binaları görüntüledi.
Deprem Araştırma ve Risk Yönetim Merkezi Müdürü Yrd. Doç.
Alican Kop Kahramanmaraş’tan geçen ana ve ara fay hatlarını Bugün Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Mesut Tuğrul’a anlattı. Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde
bulunan Kahramanmaraş’ın deprem açısından Türkiye’nin en riskli bölgesi
olduğunu belirten Kop; “Doğu Anadolu Fay Hattı her 400 yılda bir 7 üzerinde
deprem oluşturmuş. Fakat en son depremin üzerinden 500 yıl geçmiş ve hala
olmamış. Bu da büyük bir enerji birikimine neden oluyor. Bu gerçekle yaşamamız
ve buna göre tedbir almamız gerekiyor” dedi.
Kahramanmaraş’ın içerisinden geçen Kahramanmaraş zonları
olarak adlandırılan fay hatlarının varlığına da dikkat çeken Kop, Gayberli
bölgesinden geçen diri fay hattının bir tanesinin üzerinde bir çalışma
yaptıklarını ve fayın aktif olduğunu görünce oranın imara kapatıldığını
belirtti
Hala Kahramanmaraş’ın içerisinden geçen bir çok diri fay
hattı üzerinde çalışma yapılmadığına da dikkat çeken Kop; “diri fay hatları
üzerinde Paleosismoloji yapılmadan imara açılıyor. Yarın o fay hatları üzerinde
yapılan çalışmalarda fay hattının aktif olduğu saptanırsa ne olacak. O yeni
binalara izin verilecek mi? Bu çalışmaları artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
istiyor, ondan sonra imarlaşmaya izin veriyor” dedi.
Zemin etüt firmalarına da sert çıkan Kop, piyasa da
20’nin üzerinde firma olduğunu ve bir çoğunun kişiye ve isteğe göre rapor
yazdığını söyledi. Kop, Zemin etüt firmalarının raporlarının da denetime tabi
tutulmadığını belirten Kop’un açıklamalarıyla alanda araştırmada bulunan Bugün
Gazetesi bazı binaların aktif diri fay hattı üzerine yapıldığını tespit etti.
Şimdi bu binaların zemin etüdünü yapan firmalarının ve bunlara izin veren imar
müdürlüklerinin bu fay hatlarını neden görmezden geldiği sorusu cevap bekliyor.
BU BİNALAR FAY
HATTI ÜZERİNDE
Kahramanmaraş’ta artan inşaat sektörü ve müteahhitlerin
para hırsı vatandaşların can ve mal güvenliğini hiçe sayıyor. Yapılan araştırma
ile büyük bir risk ortaya çıkarken, Tekerek bölgesinde bazı çok katlı binaların
diri fay hattı üzerine yapıldığı ortaya çıktı.
Kahramanmaraş’ın yeni yerleşim yeri olan Tekerek
bölgesinde bir apartmanın zemininde çıkan diri fay hattı görmezden gelinip
üzerine bina dikilirken, bu binanın zemin etüdünü hangi firmanın nasıl yaptığı
ve buna belediyelerin imar müdürlüklerinin nasıl izin verdiği merak konusu
oldu.
Kahramanmaraş’ın alt bölgesinden geçen 3 diri fay
hattının sadece birine çalışma yapılırken, çalışma yapılan diri fay hattının
aktif çıkması sonucu alan imara kapatılarak yapılaşmaya izin verilmedi. Çok
katlı binaların ortasından geçen diri fay hatları üzerinde bir çalışma
yapılmadan yaklaşık 5 yıl önce hazırlanan imar planına izin verildiği de
belirlendi.
Deprem Araştırma ve Risk Yönetim Merkezi Müdürü ve KSÜ
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Alican Kop Kahramanmaraş’ın deprem gerçeğini Bugün
Gazetesine açıkladı.
FAY HARİTASI
2011’DE GÜNCELLENDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile AFAD’ın 2011yılında
Türkiye’nin diri fay haritasını güncellediğini belirten Kop; “Türkiye’de 400’ün
üzerinde ana fay bir de onların tali hatları var. İmara açılacak herhangi bir
yerleşim biriminde faylardan birinin bir bölümü bile geçse Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Paleosismoloji çalışması istiyor. Bu çalışma ile fay hatları üzerinde
derin ve uzun hendekler açıyoruz. Bu fayın kestiği o bölümleri görüyoruz ve o
bölümleri yaşlandırıyoruz. Böylece o fay hattının en son ne zaman kaç
şiddetinde deprem ürettiğini, aktif hale gelip gelmeyeceğini
belirleyebiliyoruz. Paleosismoloji çalışması da bir fayı tanımada en geçerli
yoldur.” Dedi.
BÜYÜK DEPREME
HAZIRLIKLI OLUN
Kahramanmaraş’tan geçen Doğu Anadolu Fay Hattının
riskiyle ilgili de bilgi veren Kop şöyle konuştu; “Kahramanmaraş’ta zaten
bilenen Bingöl Karlıova’dan başlayıp, Gölbaşı, Türkoğlu’dan Ceyhan bölgesine
giden bir Doğu Anadolu ana fay (DAF) hattımız var. İlimizi ilgilendiren en
önemli parça ise Gölbaşı ile Türkoğlu segmenti arasındaki 89 km’lik bölümdür.
Önemi ise geçmiş yıllara bakıldığı zaman DAF’ın 1800’lü yıllar ile 1900’lü
yılların başına kadar olan dönemde 7 şiddetinden fazla deprem oluşturmuş ve
enerjilerini boşaltmışlar. İlimizi ilgilendiren Gölbaşı-Türkoğlu segmenti
üzerinde en son 1114 ve 1514 yıllarında 7 üzerinde deprem meydana gelmiş. Eşit
yılına bakıldığı zaman her 400 yılda 7 şiddetinde deprem üreten bu fay en son
depremin üzerinden 500 yıl geçmiş ve 500 yıldır deprem üretmemiş. DAF’ın
üzerinde 7 şiddetinde oluşacak bir deprem kentin büyük bir bölümünde büyük
hasarlara yol açacaktır. Sadece kentte değil, Gaziantep’te, Osmaniye’de hatta
Hatay’da bile etkisini gösterecektir.
KENTİN İÇERİSİNDE
DE DİRİ FAY HATLARI VAR
Onun dışında kent içerisinden geçen ve 2011 yılında
güncellenen haritada belirlenen diri fay hatları da vardır. Kahramanmaraş Zonu
olarak adlandırılan bu diri fayın biri Gayberli bölgesinden geçiyor. Gayberli
Bölgesinde toprak kaymaları oldu. O bölgede Paleosismoloji çalışması yaptım ve
orada bu fayların aktif olduğunu tespit ettim. O bölgeyi yaptığımız çalışma ile
imara kapattırdım.
Şehrin alt bölgesinden geçen 3 diri fay hattının daha olduğunu da belirten Kop, Gayberli bölgesinden
geçen diri fay hattının aktif olduğunu, diğer 2 fay hattında da henüz bir
çalışma yapmadıklarını söyledi.
BU YAPILARA NASIL
İZİN VERİLİYOR
Üzerinde çalışma yapılmayan fay hatlarının üstündeki
yapılara nasıl izin verildiğini bilmediğini de belirten Kahramanmaraş Deprem
Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Alican Kop Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının diri fay hatlarının üzerinde bir çalışma yapılmadan imara izin
verilmediğini belirtti.
Kop’un açıklamasıyla yaklaşık 5 yıl önce yenilenen imar
planı uygulamasının fay hatlarının incelenmeden yapıldığı ortaya çıktı. Kop
yeni alanların imara açılması için ise Paleosismoloji çalışmasının mutlaka
yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Kop; “Şuan hiçbir kontrolün olmadığını ve diri fay
hatları üzerine yüksek binaların yapıldığına da dikkat çeken Kop şöyle konuştu;
“bu diri fay hattı haritasına herkes ulaşabilir. Bu fay hatlarının üzerinde
hangi binaların olduğunu görebilirsiniz.” Dedi.
Senem Ayşe Anaokulu’nun hemen yanından başlayıp Dayızade
Efendi Meydanından paralel şekilde Adalet Sarayının üst bölgesinden ve Ahır
dağı eteklerinden geçen fay hatlarının daha yaşlı olduklarını ve deprem üretme
riskinin çok düşük olduğunu belirten Kop konuşmasını şöyle sürdürdü; “Şehrin en
kuzey bölgelerinde yaşlı faylar bulunuyor. Deprem üretme olasılığı çok düşük
bir ihtimal. Buna rağmen Ahır dağı ve eteklerinin zemin koşulları aşağıdaki
bölgelere göre çok çok sağlam.
SUYUN ÜZERİNE
BETON DÖKÜYORLAR
Üniversite kavşağının hemen karşısında bazı yapılaşmaları
yaparken açılan temelleri gittim yerinde gördüm. 1,5 metreden 1,5-2’lik su
çıkıyordu. Pompayla suyu çekip betonu öyle döktüler. O alan hem suya doygun,
zemin çok yumuşak, buna rağmen buraya yüksek katlı binalar yapılıyor.
Depremlerin yıkıcı etkisinin yanı sıra bir de zeminin
sıvılaşması olayı var. Tutturulmamış, taneli bir zemin varsa, yeraltı suyu
seviyesi de yüzeye yakınsa deprem sırasında sarsıntı ile tutturulmamış taneler
arasındaki bağ kopuyor aralarına su giriyor ve zemin tamamen su gibi sıvı
oluyor. Böyle bir zemin üzerine dünyanın en sağlam binalarını da yapsanız,
Japonya’da örneği var, ya zemine batacak ya da yan yatarak devrilecek. Japonya’daki
depremde binada tek bir çatlak yok ama bina ya yatmış. Biz bu zemine sıvılaşma
diyoruz, burada sıvılaşma riski de var. Üniversite’nin karşı bölgesinden geçen
fay hattının aktif olup olmadığıyla ilgili henüz bir çalışma yapmadık.
ÇALIŞMA YAPMADAN
İMARA AÇILMASIN
Yaklaşık 6 yıldır Paleosismoloji çalışmasını yapıyoruz. 2010
yılından itibaren diri fay hatlarının olduğu bölgelerde Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Paleosismoloji çalışması istiyor. Burada imarlaşma olurken bize
sorulmuyor. Şimdi Üniversitenin hemen yakınında olan çevre yolunun güneyinde
olan bir bölgenin de imara açılacağı söyleniyor. O bölgedeki zemin çok kötü ve
alüvyon zemin. Bir yeri imara atmak için mutlaka yerleşime uygunluk
değerlendirilmesi yapılması gerekiyor. eğer burayı imara açılıp binalaşma
yapılmaya başlandığında çok geç oluyor.
FAY HATTI AKTİFSE YAPILAN
BİNALAR NE OLACAK?
Şimdi üniversitenin karşı bölümünden şehir içine paralel
şekilde giden fay hattının yapacağımız Paleosismoloji çalışması ile aktif
olduğunu tespit edersek ne olacak? O bölgede müteahhit 15-20 katlı binaları
dikmiş, fay aktifse ne yapacak. Paleosismoloji çalışmaları 1 ayda sonuçlanıyor,
fay hattı üzerinde dev bir uzun hendek kazıyoruz. Üst üste gelmiş bölümleri
inceliyoruz ve yaşlandırıyoruz. Raporlayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığına
gönderiyoruz. Bakanlık bunu onaylıyor ve biz bu çalışmayı 1 ay içerisinde
tamamlıyoruz.
Örneğin Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı Sakçagözü’nın
hemen yanından geçen fay hattı nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Paleosismoloji
çalışması istedi. Bizde gittik o bölgede çalıştık. 2011’de Türkiye diri fay
haritası güncellendi. İmara açılacak yerler ve yapılaşmaya izin verilecek
bölgeler bu haritaya göre şekillenir. “
ZEMİN ETÜT
FİRMALARI İSTEĞE GÖRE RAPOR VERİYOR
Diri fay hattı üzerine yapılan binaların zemin etütünü
yapan firmaların da buna nasıl izin verdiğini anlamadığını belirten Kop;
“piyasada 20’den fazla faaliyet sürdüren zemin etüt firmaları var. Bir çoğu
hiçbir zaman gidip doğru dürüst bir zemin etüdü yapmıyor. Kendi meslektaşlarım
için yani jeoloji mühendisleri için söylüyorum, araziye bile gitmiyorlar.
Sondajcıyı gönderiyor binanın köşelerine sondaj yaptırıyorlar. Sondajlar
normalde karotlu olması lazım, yani kestiği malzemenin hepsini alacak ve o
malzemeyi görecek, sondajın amacı da bu zaten. Bunun akabinde de jeoloji
Mühendisleri odası bunları denetliyordu. Hükümet yeni yönetmelikle bu denetimi
ortadan kaldırdı ve şimdi bunlar denetimsiz kaldı. Aldıkları sondaj malzemesini
laboratuvara götürüp test ettirmesi gerekir, şimdi onun da kolayını bulmuşlar,
kişiye göre sonuç veriyorlar. Örneğin bir deneyin enaz 8-10 gün sürmesi
gerekiyor ama bunlar bir günde karşı tarafın isteğine göre sonuç veriyor.
bazıları yeni rapor bile düzenlemiyor, eski raporların mahalle ismini, ada
parsel ismini değiştirip kopyala-yapıştır mantığı ile zemin etüt raporları veriyor.
Bunlar işi yapıyormuş gibi görünüyor. Oysaki birinci derece deprem bölgesi ve
diri fay hattı üzerinde yapılan binaların zemin etütleri son derece titiz
olması gerekir. Bizim meslektaşlarımız
bile bu ciddiyetin farkında değil.
İSTANBUL DEĞİL EN
RİSKLİ BÖLGE BURASI
Bugün Çanakkale, İstanbul depremlerinin konuşulduğunu
fakat Türkiye’nin en riskli bölgesinin burası olduğunu da bir kez daha
hatırlatan Kop, eski binalar yenilenebilir fakat Tekerek bölgesinde bazı
yerlere ruhsat verilmemesi gerektiğine söyledi.
Geçtiğimiz Pazar günü Osmaniye ve Toprakkale ilçelerinde meydana gelen depremin Kahramanmaraş’ı ilgilendirdiğini de dile getiren Deprem Araştırma ve Risk Yönetim Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Alican Kop; “bu depremler Doğu Anadolu Fay (DAF) hattı üzerinde meydana geldi. Bingöl Karlıova’dan başlayıp Malatya Sürgü’de ikiye ayrılan fay hattının Kuzey Anadolu Fay Hattının neredeyse aktivitesini tamamladığını görüyoruz. Tarihsel verilere bakıldığı zaman Kuzey Anadolu Fay Hattı aktivitesini tamamlamasıyla Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde çok büyük depremlerin olduğunu görüyoruz. DAF üzerinde büyük depremler bekliyoruz. Osmaniye’de oluşan deprem ise bu bölgedeki enerji sıkışıklığını artırıyor.”
YORUMLAR