Anne adayı için her yönüyle dikkat ve bakım isteyen bir süreç olan
gebelik döneminde cilt çok hassaslaşıyor ve bu nedenle farklı cilt problemleri
ortaya çıkabiliyor. Bir yandan bebeğini karnında en iyi şekilde beslemeye ve
büyütmeye çalışan anne bir yandan da vücudundaki ve cildindeki bu değişimlerle
başa çıkmaya çalışıyor. Vücutta kaşıntı, gebelik lekesi, sivilcelerde artış,
kılcal damarlarda belirginleşme, benlerde artış, çatlak oluşumu, tırnak
batması, doğum sonrası saç dökülmesi gibi birçok cilt problemi ortaya çıkıyor.
Rozasea, ya da sedef gibi cilt hastalıkları olan anne adaylarında hastalık
şiddetinde artış görülebildiğini belirten Acıbadem International Hastanesi Deri
ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Sağlam, gebelikte en sık görülen 7
cilt sorunu hakkında bilgi verdi.
1-Yüzdeki pigment değişiklikleri
Gebelikte hormonların etkisi ile melanositlerden aşırı sentezlenen
melanin pigmenti nedeniyle cilt renginde koyulaşmalar meydana geliyor.
Çoğunlukla yüzde görülen lekeler, gebeliğin 4. veya 5. ayına doğru, düzensiz ve
renkli lekeler şeklinde ortaya çıkıyor. ‘Gebelelik maskesi’ olarak anılan bu
lekeler genelde alın, yanaklar ve dudak üzerinde yoğunlaşıyor. Bu problemler
doğumdan sonra kendiliğinden kaybolsa da bazıları kalıcı da olabiliyor.
Neler yapılabilir:Daha az oluşması için her şeyden önce cildin temiz tutulması elzem. Günlük
hayatta hava kirliliği, stres, makyaj artıkları gibi etkenlerden dolayı meydana
gelen kirlilikten kurtulmak adına günlük cilt temizliğinin ihmal edilmemesi
şart. Ayrıca yaz kış fark etmeksizin mutlaka güneşten korunmak gerekiyor çünkü
güneş, içinde barındırdığı UVA ve UVB ışınlarından dolayı, lekelerin artmasında
çok önemli bir faktör. Gebelik dolayısıyla kimyasal içermeyen fiziksel
koruyuculu güneş kremlerinin tercih edilmesi öneriliyor. Oluşan güneş
lekelerinin tedavisinde ise leke açıcı kremler, karbonpeeling, kimyasal
peeling, thulium Lazer, PRP (plazma tedavisi) ve mezoterapi gibi farklı
yöntemler kullanılıyor.
2- Çatlaklar
Gebelik döneminde en fazla karşılaşılan problemden biri
olan çatlaklar, alt derinin esnekliğini ve hormonal dengesini kaybetmesiyle
ortaya çıkıyor. Çatlakların oluşmaması için cildin nemli tutulması, ılık su ile
duş sonrası nemlendirilmesi, çatlak önleyici krem ve jellerin kullanılması ve
toplamda 16 kg’dan fazla kilo alınmaması öneriliyor.
Neler yapılabilir?Önce kırmızı, daha sonra sedefimsi bir renk alan cilt çatlakları için ne kadar
erken önlem alınırsa, o derece iyi sonuçlar elde ediliyor. Her şeyden önce
yapılması gereken, en hassas olan bölgelere, hamileliğin ilk aylarından
itibaren uygun olan çatlak kremleri kullanmaya başlamak. Ayrıca hormonal dengenin
değişmesinden dolayı, hızlı bir şekilde büyüyen göğüslere, çatlak önleyici
jellerle hafifçe masaj yapmak etkili sonuç veriyor. Doğum sonrası oluşan
çatlaklar ise fraksiyonel lazer, altın iğne, mezoterapi, prp gibi yöntemlerle
tedavi ediliyor.
3- Sivilceler
(akne)
Gebelikte akne, sıklıkla karşılaşılan ve can sıkıcı bir
durum. Hormonların etkisi ve beslenme alışkanlıklarındaki değişim akneyi
artırıyor. Akneler en sık yüz bölgesi olmak üzere sırt ve saçlı deride
gözlemlenebiliyor. Gebelik süresince bazı sivilce karşıtı ilaçlar (antibiyotik
ve yüksek doz A vitaminleri) kullanılamıyor. Bu nedenle gebelikte düzenli cilt bakımı, diyet kontrolü
önemli yer tutuyor.
Neler yapılabilir:Doğru cilt bakımları ve bir dermatoloğun önerdiği medikal/dermokozmetik ürünler
bu akneleri engellemede etkili oluyor. A vitamini içeren tablet ve kremlerin
kesinlikle tercih edilmemesi gerekiyor. Ayrıca leke kalma olasılığı yüksek
olduğundan sivilcelerin bu dönemde asla sıkılmaması öneriliyor.
4-Ayak problemleri
Anne adayları hamileliğin ilerlemesiyle birlikte şişen,
büyüyen ve terleyen ayaklar sebebiyle, tırnak batmaları, mantar enfeksiyonları,
siğil veya nasırlarla karşılaşabiliyor. Gebelik döneminde direncin düşmesi
özellikle siğil enfeksiyonunu artırıyor.
Neler yapılabilir:Bu dönemde hijyene önem vermek ve ayakta görülen en basit problemde bile derhal
dermatoloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Hamilelik döneminde olabildiğince az
ilaç kullanılması gerektiği için, ilaçsız medikal ayak bakımları (podoloji) de
tercih edilebiliyor.
5-Ciltte kılcal
damarlarda ve variste artış
Bu tür varis oluşumları, gebelikte artan östrojenin
etkisine bağlı olarak yüzde ve boyunda, bazen de karın cildinde ortaya
çıkıyorlar. Birkaç mm’lik çapta kiraz beni olarak adlandırılan oluşumlar,
örümcek ağı şeklinde olabiliyor. Bazen devamlı travmayla kanayan kabarıklıklar
(piyojenik granuloma) olarak ortaya çıkıyor. Tedavisi için lazer ya da koterize
yöntemleri kullanılıyor. Ayrıca bacaklarda da hormon ve karın içi basıncın
artması ile varis oluşumu görülüyor. Gebelerin uzun süre ayakta kalmaması ve
soğuk suyla duş alması öneriliyor.
Neler yapılabilir:Bacaklardaki varislerde de son derece etkili bir tedavi olan Nd-Yag lazer ile
yapılan kılcal damar tedavileri, oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Lazerin
diğer tedavilerden farkı ise fazla zaman harcamadan, istenmeyen damarsal
oluşumları ameliyatsız ve iğnesiz bir şekilde yok edebilmesi. Yüzdeki
telenjiektaziler bir seansta bile kaybolabilirken, diğer tedavi süreçleri için
genellikle 2 ayda bir ayda 3 seans öneriliyor. Tercihen doğum sonrası yapılması
gerekiyor.
6-Saç Dökülmesi
Hamilelikte en sık rastlanan sorunlardan biri de saç
dökülmesi. Hamilelikte yaşanan hormonal değişikliklerden dolayı, saçların
büyüme fazları değişir. Bundan dolayı da daha fazla dökülme görülür. Özellikle
doğumdan sonra ani ve hızlı bir dökülme süreci başlar.
Neler yapılabilir:Bu dönemde saç dökülmesi için en uygun tedaviler şunlar olabilir:
• PRP Tedavisi:Bir kişiden alınan küçük miktardaki kanın özel bir tüpe konularak santrfüj
işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az
miktardaki “platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma”nın (PRP), yine aynı
kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemi. 2 hafta ara ile 3-4 seans
uygulanıyor.
• Mezoterapi:Özel vitamin, mineral ve protein karışımları, ihtiyaç duyulan saçlı deriye
enjekte ediliyor, böylece uygulama yapılan alanda kan dolaşımı ve bu alanın
beslenmesi artıyor. Saç dökülmesini durdurmak, var olan saçın kalitesini
artırmak ve yeni saç çıkışlarını aktif hale getirmek için haftada bir kez, 6
seans, saçlı deriye uygulanabiliyor.
7- Benler:
Gebelikte birlikte çok sayıda et beni (nevüs) artışı
görülebiliyor. Bende kanama, renk değişimi, asimetri gibi durumlar yoksa bu
endişe edilecek bir durum değil. Bu tür durumlarda ise bu benlerin bir
dermatolog tarafından dermatoskopi ile incelenmesi gerekiyor.
Neler yapılabilir: Gebelik süresince güneşlenmekten
kaçınılması ve fiziksel güneş koruyucuları kullanılması öneriliyor. Doğumdan
sonra boyun bölgesinde görülen ve gerçekte et beni değil deri katlantısı olan
iyi huylu oluşumlar, kriyoterapi, koterizasyon, plazma enerjisi ile kolayca
tedavi edilebiliyor.
Gebelikte cilt
sağlığını korumak sanıldığı kadar zor değil. Günlük akışta rahatlıkla
uygulanabilecek bu önlemlerle cildinizi en üst seviyede koruyabilirsiniz:
• Gebelikte bol su için, doğal beslenin.
• Ilık su ile duş alın ve cildinizi her gün nemlendirin.
• Aşırı kilo almayın, çatlak önleyici jellerinizi,
gebeliğin 4. ayından itibaren kullanmaya başlayın.
• Leke ve ben artışını önlemek için fiziksel güneş
koruyucularından düzenli sürün.
• Doğum sonrası 3. ayda başlaması muhtemel saç dökülmeniz
için kan tetkiklerinizi kontrol ettirin ve saç mezoterapisi gibi uygulamaları
yaptırmakta geç kalmayın.
• Cildiniz için mutlaka bir dermatolog ile görüşerek cilt
sağlığınız konusunda bilgi edinin ve önlem alın.
YORUMLAR