Organizmada
hiçbir görevi olmayan kronik ağrı ise organik bir lezyon olsun veya olmasın
doku-sinir biyolojisini değiştirmekte, fiziksel ve duygusal bozukluğa neden
olarak ve iş yapabilirliği engelleyerek yaşam kalitesini düşürmekte, yaşam
kalitesini düşürmektedir. Kronik ağrının tedavisi hekimi de zorlamakta ve
özellikle organize olmayan tedavi çabaları hastane kullanımını artırarak sosyo-
ekonomik yük getirmektedir. Kronik ağrıların, fiziksel ve duygusal bozukluğa
neden olup kişinin yaşam kalitesini düşürmesinin diğer boyutunu Liv Hospital
Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Kader Keskinbora şöyle açıklıyor: “Uzun süreli kronik ağrılar,
hem yaşlı hem de genç hastaları kısır döngü içinde depresyona sokabilir. Hem
depresyon ağrıya hem de ağrı depresyona yol açabilir. Bu nedenle herhangi bir
yerinizde 2 aydan uzun süren kronik ağrınız varsa depresyon kısır döngüsü içine
girmemek için bir ağrı uzmanı tarafından değerlendirilmeniz önemlidir”. Doç. Dr. Kader Keskinbora kronik ağrı
tedavisi ile ilgili bilgi verdi.
Herkes Bel ve Baş
Ağrısından Şikayetçi!
Ağrı kliniklerine
başvuran hastaların yüzde 40’ı kanser ağrısından, yüzde 60’ı ise kronik kanser
dışı ağrıdan yakınır. Kronik kanser dışı ağrıdan yakınanların büyük bir
çoğunluğu ise bel ağrısı ve baş ağrısıdır. Bel ağrılarının en sık nedenleri
arasında bel fıtığı ve kireçlenme gelir. Bel fıtığı nedeniyle belden başlayan
ve bacağa vuran ağrı şikayeti olan hastalar beyin cerrahı tarafından
değerlendirildiğinde eğer bel cerrahisi önerilmiyorsa ağrı uzmanınına
yönlendirilirler. Bel fıtığına bağlı sıkışan sinir üzerine uyguladığımız
radyofrekans akım tedavisi ile hastalar en az 2 yıl boyunca ağrısız kalarak
günlük yaşam kalitelerini arttırabilirler.
Stres Varsa Ağrı
Şiddetleniyor
Kronik ağrı yani
uzun süreli inatçı ağrı, herhangi bir hastalığa bağlı olsun veya olmasın,
fiziksel ve duygusal bozukluğa neden olarak yaşam kalitesini düşürmekte, iş
yapabilirliği engelleyerek fonksiyonu bozmaktadır. Bu nedenle hem yaşlı hem de
genç ağrılı hastada bu inatçı ağrının yarattığı kısır döngü ile depresyon
görülebilir. Ayrıca hassas yapılı ve strese maruz kişilerde de vücudun ağrıyı
azaltan sistemi de zayıfladığından bu hastalar hafif ağrı yakınmasını daha
şiddetli hissedilebilirler. Duygusal açıdan kendimizi iyi hissettiğimizde baş ağrımız
olduğunda adeta geçiştirmeye çalışırken, gergin ve üzüntülü olduğumuzda ise
aynı baş ağrısının dayanılmaz hissedilmesi bu durumu açıklayan iyi bir
örnektir. Yani hem depresyon ağrıya hem de ağrı depresyona yol açabilir.
YORUMLAR