Son aylarda gözlük numaranız hızla artıyor mu? Gözlük
kullanmanıza rağmen sık sık net görememekten yakınıyorsunuz musunuz? Yanıtınız
‘evet’ ise sorununuzun nedeni, çoğunlukla her iki gözü de etkileyen keratokonus
hastalığı olabilir. Keratokonus gözün en dış ortamında bulunan saydam tabakanın
incelmesi, bombeleşmesi veya dikleşmesi şeklinde tanımlanan bir hastalık. Genellikle ergenlik döneminde başladığı
düşünülen keratokonus 20 ila 40 yaşlar arasında ilerleme gösteriyor ve bu
ilerleme çoğu hastada hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Oluşum nedenleri tam
olarak bilinmemekle birlikte, ergenlik döneminde yoğun alerji şikayeti
olanlarda gözü ovalamanın bu hastalığın gelişimine yol açtığı düşünülüyor.
Ayrıca özellikle uzun süreli bilgisayar kullanımında sık görülen kuru göz
sendromunda gözleri aşırı ovalamak da riski artırıyor. Erken evrelerde şikayet
oluşturmaması nedeniyle genellikle geç teşhis edilen keratokonus ilerlemesi
durdurulmazsa gözlük numarasında ciddi artışlar, ileri vakalarda kornea nakli
ihtiyacı ve eğer bu ihtiyaç giderilemezse körlükle sonuçlanabiliyor. Acıbadem
Üniversitesi Atakent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Rıza Cenk
Çelebi bu nedenle özellikle 2 dereceden yüksek astigmatı olan ve sorunu
gözlükle tam düzeltilemeyen hastaların erken tanı için her yıl görme keskinliği
muayenelerini yaptırmaları gerektiğine dikkat çekiyor!
Bu belirtileri
asla gözden kaçırmayın
Hastanın günlük işlerini yapamaz hale gelmesine neden
olan keratokonusun en tipik belirtisi, ortalama 6 ayda bir artan gözlük
numarası. ‘Gözlük numarası için muayene olduğunuzda kornea kalınlığınıza
mutlaka baktırın” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi,
hastalığın diğer belirtilerini şöyle sıralıyor:
• Görüşte hafif bulanıklık
• Işığa ve parlamaya karşı hassasiyet
• Düz çizgilerin bükülmüş veya dalgalı görünmesi
• Gözde kızarıklık ve şişme
• Hastalığın ilerlemiş olması halinde; yüksek astigmata
bağlı ileri derecede görme kaybı, araç kullanırken ve yakın mesafede kitap
okurken zorluk yaşama.
Tedavi hastalığın
aşamasına göre belirleniyor
Keratokonus hastalığının tedavisi bulunduğu aşamaya göre
planlanıyor. Erken evrelerde sert
kontakt lens kullanılırken, orta evrede yeni teknoloji olan çapraz bağlama
(cross- linking) tedavisi tercih ediliyor. İleri evrelerde ise tek tedavi
çözümü kornea nakli oluyor’ diyen Doç. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi, çapraz bağlama
tedavisinin hastalığı ameliyatsız 4 yıla kadar aynı düzeyde tutabildiğine ve bu
sayede nakle gidiş süresini uzatabildiğine dikkat çekiyor.
Umut veren yöntem:
Çapraz bağlama
Günümüzde bu hastalığın konforlu bir tedavi seçeneği var:
Çapraz bağlama yöntemi! Ultaviyole lazerle gerçekleştirilen bu yöntem göze
dokunulmadan, sadece ışın gönderilerek uygulanıyor. Doç. Dr. Ali Rıza Cenk
Çelebi son yıllarda giderek yaygınlaşan çapraz bağlama yönteminde verilen
vitamin desteğiyle kornea tabakasının güçlendiğini, bunun sonucunda hastalığın
4 yıla kadar durdurulabileceğini söylüyor. Tedavide önce incelmiş ve dış bükeyliği
artmış kornea tabakasına ‘riboflavin’ damlatılıyor. Daha sonra sorunlu göze
yaklaşık bir saat boyunca UV-A ışını gönderiliyor. Hasta aynı gün evine
dönebiliyor. Ancak hastalığın çok hızlı ilerlediği durumlarda ikinci bir çapraz
bağlama tedavisi gerekebiliyor. Doç. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi, işlem sırasında
göze uygulanan UV miktarının deniz kenarında bir saat güneşlenmekle maruz
kalınan UV miktarından daha az olduğunun altını çizerek, “Bu dozda kornea
endoteli, lens ve retina gibi gözün önemli tabakaları önemli bir hasar kalacak
düzeyde UV'ye maruz kalmıyor” diyor.
YORUMLAR