Kanadalı bilim adamlarının yaptığı araştırma ise grip
geçiren hastaları korkutacak nitelikte.
Kanadalı uzmanlar, kontrol grupları ile yaptıkları
araştırmalarında, gribin kalp krizi riskini 6 kat daha fazla artırdığını öne
sürdü.
Araştırma “The New England Journal of Medicine” (Yeni
İngiltere Tıp Dergisi) adlı önemli bir bilimsel dergide yayınlandı. Araştırmada
dikkat çeken ayrıntı ise gripte ilk günlerin büyük risk taşıdığı.
Araştırmaya göre ilk 7 günde kalp krizi geçirme oranı 6
kat artarken, virüsün vücuda girdiği sekizinci günden itibaren ise kalp krizi
riskinin normal seviyeye döndüğü saptandı.
Bu nedenle uzmanlar, grip tanısı konmuş kişilerin mutlaka
ve mutlaka ilk 3 gün içinde gribe yönelik tedavi görmesi gerektiğini söylüyor.
Hastalığa yakalananların, hemen doktora başvurması
önerilirken, gribe ve solunum yolu hastalıklarına hiç yakalanmamak için önlem
almak ve aşı yaptırmak gerekiyor.
1- En etkili yol grip aşısı olmaktır. Özellikle
yukarıda belirttiğimiz risk grubunda olan kişiler mutlaka aşılanmalıdır.
2- Aşı yapılması sadece gribe karşı koruma
yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların (
Bronşit ve zatürre gibi ) gelişmesi de önlenmiş olacaktır.
3- En iyi ikinci koruma yöntemi sağlıklı
beslenmektir. Sağlıklı beslenmek dediğimizde hemen aklımıza bol salata, meyve
gibi yiyecekler gelebilir. Fakat özellikle kış aylarında bağışıklık sistemimizi
güçlendirmek için hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerden beslenmemiz
gerekecektir.
4- Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için C
vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir.
Limonlu ve zeytinyağlı salatalar ve özellikle taze portakal ve mandalina
mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise Ispanak, kuzu ve sığır eti,
badem, mantar, kabak çekirdeği, susam, fasulye, kuru fasulye, bezelye, kabak,
hindi eti ve tavuk göğüs eti tüketebiliriz.
5- Grip en çok soluduğumuz havadan geçer. Bu nedenle
havalandırması yetersiz ve çok kalabalık ortamlardan uzak durmamız bizi gribe
karşı koruyacaktır.
6- Gribin bulaşmasının bir diğer yolu da ellerimizdir.
Özellikle dışarıda dolaşırken veya bir mağazada, alışveriş merkezinde
gezinirken, ellerimizle dokunabileceğimiz nesnelere ( asansör düğmesi, merdiven
tutacakları, kapı kolları, yaslanılabilen duvar gibi yüzeyler, duraklarda
bulunan direkler gibi ) dokunmamaya özen gösterelim veya dokunacaksak elimize
bir peçete alarak onunla dokunmak ve sonrasında bu peçeteyi hemen çöpe atmak
iyi olacaktır. Hastalığın en sık eller ile bulaştığını unutmayalım ve
dışarıdayken ellerimizi asla ağız ve burun bölgesine götürmeyelim. Götüreceksek
mutlaka temiz bir kağıt peçete kullanalım. Kaynak: Trt Haber
YORUMLAR