12 Kasım Dünya Zatürre Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan
Dalkılıç, “Özellikle bakteri, virüs, parazit, mantar gibi mikrobik etkenlerin
yanı sıra grip ve alerjinin de zatürreye neden olabileceğine dikkat çekiyor.
Özellikle mevsim değişikliğinin yaşandığı dönemlerde daha çok görülen grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkları yeteri kadar önemsemiyor, çoğu zaman doktora bile gitmeden ilaç kullanarak kendimizi tedavi etmeye çalışıyoruz. Oysa bu hastalıklar tedavi edilmezse sonuçları ölüme kadar gidebilen zatürreye zemin hazırlıyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2004 yılı verilerine göre her yıl 90 bin zatürre vakası görülüyor ve 2500 kişi zatürre nedeniyle hayatını kaybediyor. Zatürre, İngiltere ve ABD'de ölüm nedenleri arasında altıncı, infeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise ilk sırada yer alıyor. 65 yaş ve üzeri kişiler, KOAH, diyabet, kanser, böbrek, kalp gibi ek bir ağır hastalığı olanlar, solunum yetmezliği tablosu oluşanlar, kanser tedavisi görenler, tedavide geç kalanlar veya destek tedavisi almayanlarda zatürrenin ölümcül olabileceğine dikkat çeken Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Dalkılıç, zatürreyi ve tedavisi şöyle anlatıyor:
SİGARA
KULLANIYORSANIZ DİKKAT!
Tıptaki adı pnomoni olan zatürre, çeşitli nedenlerle ve özellikle bakteri, virüs, parazit, mantar gibi mikrobik etkenlerle akciğerlerin doku kısmının tutulduğu iltihabi, bulaşıcı bir alt solunum yolu hastalığıdır. Bazen çeşitli alerjik etkenler, çevresel ve mesleki etkenler de zatürre benzeri iltihap oluşturup pnomoni olarak tanımlanır. Zatürre, ateş, üşüme, titreme, öksürük, renkli balgam çıkarma, göğüs ve sırt ağrısı, hırıltılı soluma, iştahsızlık, renk solukluğu, halsizlik belirtileriyle kendini gösterir. Ancak hastalık ilerlemişse kişide solunum yetmezliği, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı da gelişebilir. Bu nedenle belirtiler hissedilir hissedilmez hemen hekime başvurularak tedaviye başlanmalıdır. Zatürre, herkeste görülebilir ama sağlık çalışanları, hayvancılıkla uğraşanlar, toplu yerlerde yaşayanlar, bağışıklığı zayıf olanlar, ‘immün süpresif’ yani bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullananlar, sigara kullananlar, alerjik bünyeli olanlar, zatürre ile temas edenler, çocuklar, yaşlılar ve ek bir ağır hastalığı bulunanlar yüksek risk grubunu oluşturur. Genellikle alerjik veya alerjiye yatkın kişilerde havayolu virüs (solunum-respirator sinsityal virüs-RSV) veya bakterileri alt solunum yoluna inerek zatürreye neden olabilir. Ayrıca sinüzit, bademcik iltihabı, farenjit, aspirasyon, kimyasal madde solunması da zatürre oluşumunu tetikleyebilir.
SOLUNUM DESTEĞİ
GEREKEBİLİR
Doğru ve zamanında tedaviyle zatürre hızla iyileşir. Tedavi süresi zatürreye neden olan mikrobun türüne, hastanın başka bir hastalığı olup olmamasına göre değişse de 10-21 gün arasında tamamlanır. Tedavide antibiyotikler, ağrı kesici ve ateş düşürücülerin kullanımının yanı sıra bol sıvı alımı ve istirahat önerilir. Zatürrenin şiddetine göre hastalar yatarak tedavi, solunum desteği uygulaması gerekebilir. Geç kalınan ya da ilerleyen vakalarda tüm akciğere yayılma, sepsis (enfeksiyonun kana karışması), solunum yetmezliği görülebilir, hastalığın sonuçları koma ve hatta ölüme kadar gidebilir.
Zatürreden korunmak için öncelikle hastalıklı kişilerle temastan kaçınılması gerekir. Sık sık eller yıkanmalı, kapalı ortamlar havalandırılmalı, bol sıvı alınmalı ve dengeli beslenilmelidir. Soğuk havalarda giyime, ortam ısı farkına dikkat edilmelidir. Ayrıca ek bir hastalığı bulunanlar ve belli yaşın üstünde olanlar mutlaka pnömokok aşısı olmalıdır. Aşı zatürreye karşı yüzde 60-70 oranında koruma sağlar. Grip de zatürreye zemin hazırlayabildiği için grip aşısı olunması da faydalıdır.
Kimler pnömokok
aşısı olmalı?
65 yaş ve üzerindeki kişiler,
Kalp-damar, böbrek, karaciğer ve şeker hastalığı olanlar,
Pnömonektomi (bir akciğerin cerarahi olarak yerinden tamamen çıkarılması) operasyonu geçirenler,
KOAH ve bronşektazi hastaları,
Dalak disfonksiyonu veya dalağı alınmış olanla,r
Bağışıklık yetmezliği ve bağışıklık sistemini baskılayan tedavisi görenler,
Beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlar,
Alkol bağımlıları,
Sigara tiryakileri,
Pnömokok hastalığı veya komplikasyon riskinin artmış olduğu şartlarda yaşayanlar.
YORUMLAR