Referandum çalışmalarını aralıksız sürdüren TBMM İçişleri
Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç Lütuf Mensucat’ta çalışan tekstil işçileri
ile öğle yemeğinde buluştu. İşçilere neden ‘evet’ oyu verilmesi gerektiğini
anlatan Güvenç işçilerden dua ve destek istedi.
ÜLKEMİZİN
KOALİSYONLARA MUHTAÇ OLMASINI İSTİMOYURUZ
16 Nisan’da yapılacak referandumun tarihin en kritik
seçimi olduğunu belirten Güvenç, Türkiye’nin artık koalisyonlara muhtaç
olmasını, istemediklerini belirtti. Güvenç; “Türkiye’nin koalisyonlara muhtaç
olmasını istemiyoruz, korkulu rüya görmek istemiyoruz, bir daha Cumhurbaşkanı
Başbakan kavgası istemiyoruz. Bir daha Kahramanmaraş’tan oy verip te bizim
oyumuz üzerinde Ankara’da gizli pazarlıklar yapılmasını istemiyoruz.
Seçim akşamı milletin yüzde 51 oyunu alan
cumhurbaşkanının işe başlamasını, 5 yıl sonra gelip millete hesap vermesini
arzu ediyoruz. Temel mesele budur, gerisi teferruattır. Bu ülke ne çektiyse
1950 yılından bu yana koalisyondan çekti, cumhurbaşkanı-başbakan kavgasından
çekti. 1950’den beri millet bir kere Menderes’le bir kez Özal’la bir kez de
Recep Tayyip Erdoğan’la sıkıntıyı aştı. Onun dışında hep koalisyon, hep
sıkıntı, hep kirli pazarlıklar.” Dedi.
AYNI EVDEN SAĞCI
VE SOLCU ÇIKARTTILAR
Konuşmasına Adnan Menderes döneminden örnekler vererek
devam eden Güvenç şöyle konuştu; “Menderes’in yaptıklarını 60-70’li yıllarda
perişan ettiler, kardeşi kardeşe kırdırdılar. Aynı evin içerisindeki çocukları
sağcı ve solcu diye bir birine düşürdüler, bir birine öldürttüler. 90’lı
yıllarda üç devlet bankasını 100 milyar dolar dolandırdılar. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer’le Başbakan Bülent Ecevit arasında anayasa kitapçığı kavgası
sonucunda faizler bir gecede yüzde 7 bin 500’lere çıktı. Biz artık bunlar
olmasın istiyoruz.
80 YILDA YAPILANIN
3 KATINI YAPTIK
15 yıldır desteklediğiniz için, Türkiye 80 yılda
yapılanın 3 katı büyüdü. 2002 yılında 3 bin 300 dolar olan kişi başı milli
gelir bugün 10 bin dolarlara çıktı. 2002 yılında asgari ücret 184 TL idi, 1
kutu antibiyotik ilaç 55 TL idi. Bugün asgari ücreti bin 400’lere bin 500’lere
çıkarttık, bir kutu antibiyotiği ise 7 liraya indirdik. Bu ülkeyi nasıl
soyduklarını anlatmak için başka söze gerek yok.
Kötü gidişi durdurduk, iyiye doğru ciddi bir gelişme var.
PKK’yı bize saldırttılar, 15 Temmuz’da dünya tarihinin en ağır saldırısını
yaptılar, darbe girişiminde bulundular, buna rağmen ülkemizin 2,9 büyümesini
durduramadılar. Güçlü hükümet, güçlü yönetim olursa durdurma şansları da yok.
Biz 2019 seçimlerinde bir 7 Haziran gelmesinden, bir koalisyonun gelmesinden
korkuyoruz. Onun için ABD, Kandil, Avrupa ülkemiz için iyi şeyler düşünmüyor.
RECEP TAYYİP
ERDOĞAN NE SÖYLÜYOR;
Biz bunlarla savaşmak istemiyoruz. Recep Tayyip
Erdoğan’ın yaptığı şey; ‘bize saygı duyacaksınız, devletle milleti
barıştıracağız, birlik ve beraberlik içerisinde olacağız, fakir insanlarımızın
yüzünü güldüreceğim. Senin insanın mutlu refah içerisinde yaşarken yokluk ve
yoksulluk benim insanımın kaderi olamaz. 100 yıl önce hasta Osmanlı dediğiniz
dönemdeki haritalarınızı şimdi size çizdirmeyeceğiz. Siz 10 bin km, 20 bin km
ötede petrolü doğalgazı sudan ucuza kullanırken, bu coğrafyanın insanına üç
katı, beş katı kullandırtmayacağım.’ Diyor. Bunu gördüğünüzü düşünüyorum, büyük
resimdeki olanları artık fark ettiğinizi düşünüyorum. Dış güçler ve içerdeki maşaları ayaklanmış
vaziyette; ‘işte referandumda ‘hayır’ çıkartacağız, Ak Partiyi götüreceğiz’
diyorlar. Buradan haykırıyorum; sorun onlara, Ak Partiyi götürüp de yerine neyi
getireceksiniz, merdivene tersten binen Kılıçdaroğlu mu bu ülkenin sorunu
çözecek? Dağın temsilcileri mi bu ülkenin sorunlarını çözecek? MHP’yi bölüp
parçaladıktan sonra mı onlarla beraber mi bu ülkenin sorunlarını çözeceksiniz?”
HER YIL 1 MİLYON
GENCE İŞ BULMAK ZORUNDAYIZ
Sorumlulukları olduğunu, büyümek ve ilerlemek zorunda
olduklarına da dikkat çeken TBMM İçişleri Komisyon Başkanı Ak Parti Kahramanmaraş
Milletvekili Celalettin Güvenç konuşmasını şöyle sürdürdü; “20 milyon genç
nüfusumuz var, her yıl 1 milyon insana iş bulmak zorunda olan bir ülkeyiz.
Şundan emin olun Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 24 saat çalışarak bu ülkenin
iki yakasını bir araya getiriyoruz. Bilesiniz ki; sizin bize desteğiniz olmasa,
arkamızda gücünüz olmasa, böyle sesimiz çıkmaz, böyle de çalışamayız. Mutlaka
sandığa gidin, ufak tefek hatalarımız olabilir bunları görmeyin.
BELEDİYELERİMİZ
KÖYLERİMİZİ PARKE YAĞMURUNA TUTTU
Az önce bir arkadaşımız trafik ışığında fazla beklediğini
söyledi, olabilir, bir yerde altyapıyla ilgili bir sorun olduğunu söylediler.
Olabilir, fakat bizim aldığımızda ülkemizin ne durumda olduğunu biliyorsunuz.
Nereden nereye getirdiğimizi biliyorsunuz, bizi yargılarken, bizi sorgularken
neler yaptığımızı bakarak sorgulamanız lazım. 3 yılda büyükşehirle gerek ilçe
belediyelerimiz gerek büyükşehir belediyemizle köylere parke taşı
yağdırıyorlar. Köylere sıcak asfalt yapmaya başlandı, oyun parkları yapılmaya
başlandı.
BİR MENFEZ İÇİN
ANKARA’YA YALVARDIĞIMI BİLİYORUM
Ben 33 yıl önce Kahramanmaraş Valiliğinde göreve başlamış
bir kardeşinizim. Anadolu’nun çeşitli ilçelerinde kaymakamlık yaptık. Bir tane
menfez için, bir tane köprü için 2 yıl, 3 yıl Ankara’ya yalvardığımı biliyorum.
Şimdi bir kardeşimiz buranın oyun parkının olmadığını söylüyor, hemen
başkanımıza söylüyoruz 15 gün içerisinde oraya oyun parkı kuruluyor. Bu hizmet
kervanı geride kalmamalı.
İmam Şafi diyorki; ‘Savaşta düşmanın attığı oklar, seni
dosta götürür’ diyor. Fötü’nün, Kandil’in, ABD’nin, Avrupa’nın hedefine
baktığınızda nasıl bir pozisyon alacağınızı görürsünüz diye düşünüyorum.
YORUMLAR